Paylaş
◊ Ayça Ayşin Turan: Gecenin en popüler ismiydi. Sevgilisi Alp Navruz’la buluşunca da mekanın sahilinde kısa bir yürüyüş yaptılar. Davetliler Ayça’yla fotoğraf çektirmek için deyim yerindeyse sıraya girmişti.
◊ Melis Sezen: Gecenin ‘en’ füsunkâr (büyülü) kadınıydı. Kendisiyle kırmızı halıdan kırmızı halıya bir araya geliyoruz. En son Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni’nde konuşmuştuk. Kelebek Yazı partisinin de yıldızlarındandı. Tüm gözler ondaydı.
◊ Sakiler: Gecenin ‘en’ kritik noktada duranı onlardı. Sakiler grubu üyeleri Hasan Gözetlik, Yücel Girgin ve Serkan Balkan partide kendilerine mekana hakim bir köşe bulup kuruldular. Olan bitenleri onlardan iyi gören yoktu.
◊ Jessica May: Gecenin ‘en’ mahcup olduğum anını yaşadım Jessica May’le. Kırmızı halıda söyleşi yaparken -nasıl oldu bilmiyorum ama- ağzımdan ‘Nilsu Hanım’ lafı çıkıverdi. Hiç bozmadı Jessica, “Ben Nilsu değilim” demedi, tebessüm etti sadece. Nasıl mütevazı, nasıl neşeliydi anlatamam.
◊ Hasan Can Kaya: “Hoş geldin” dedim, “Sizi hiç yalnız bırakır mıyım, hoş bulduk” cevabını aldım. Özel adam Hasan. Onunla ilgili gözlemim ve merakım, acaba gecede kaç kişiyle, kaç kare fotoğraf çektirdi? Ben ne zaman baksam selfie mesaisindeydi, kimseyi de kıramadı.
◊ Hande Ünsal: Gecenin ‘en’ heyecanlısı, ‘en’ neşelisi, ‘en’ ışık saçan ismiydi. Dün çıkan şarkısının da bunda payı büyüktü tabii. Daha önce hiç yüz yüze sohbet etme şansımız olmamıştı. İyi ki gelmiş de konuşabilmişiz. Hatta bir ara ben, Hande ve erkek arkadaşı olan Sakiler grubu üyesi Serkan Balkan’a “Siz ne uyumlu çiftsiniz” derken buldum kendimi. Öyleler gerçekten.
◊ Derya Uluğ: Derya’yı görünce bir durup düşündüm. Selamlaşmak mı lazım, yoksa uzak durmak mı... Son yazdığım yazıdan dolayı kırgın, belki de kızgın olduğunu hissediyordum. “İşimizin cilvesi bu” deyip selamlaştık. Hatta ben söze “Darılmaca yok” diye başladım. O da gecenin en “ohh be” dedirten ismiydi bana. İyi müzisyen olduğunu biliyordum ama keyifli yönlerini de tanıdım.
◊ Nazan Şoray: Magazin Konseyi için fotoğraf çektirmeye çalışırken gördüm Nazan Şoray’ı. Zaten onu görmemek mümkün değildi. Kısa sohbetimizde Şoray Ailesi’nin nezaketini iliklerime kadar hissettim. Başka bir zaman, başka bir yerde daha uzun sohbet etmek için sözleştik.
◊ Hazal Filiz Küçükköse: Gecenin ‘en’ siyah kadınıydı. Hayır hayır tamamen iyi anlamda. Siyahlara bürünmüş ve çok güzel olmuştu. Merak edip kaç dakikada hazırlandığını sordum. Ne giyeceğine günler öncesinden karar verdiği için 45 dakikada hazırlanmayı başarmış.
◊ Nur Tuğba Namlı: Kanal D’de yayınlanan “Neler Oluyor Hayatta” programının sunucusu Nur Tuğba da bizi yalnız bırakmadı. Uzunca sohbet ettik, hatta belki biraz ‘sektör dedikodusu’ yapmış olabiliriz.
◊ Bengü: Gecenin en ‘sempatik’ ismi kimdi diye sorarsanız, Bengü derdim. Ayaküstü 5 dakika sohbet ettim ve resmen enerji depolayıp ayrıldım yanından.
◊ Yüsra Geyik: Yüsra için beni gecenin ‘en’ mutlu edeni desem yanlış olmaz sanırım. Görür görmez “Sen nasıl kilo vermişsin Orkun” dedi. Söylenebilecek en güzel sözlerden biri değil mi bu! Kelebek partisinin tadını en çok çıkaranlardan da biriydi.
◊ Burçin Terzioğlu: Çok önceden tanırım Burçin’i. Yaptığı işe hayranlığımın dışında kendisini de ayrı severim. Partide talihsizliğimiz ‘karşılaşamamak’ oldu. O kalabalıkta gidemedim yanına...
◊ Cem Belevi: Gecenin ‘en’ gergin karşılaşması mı olacak acaba derken, olay tamamen ‘en’ samimi sohbetine döndü. “Ne güzel övüyorsunuz ve ne güzel eleştiriyorsunuz” cümlesiyle başladı sözlerine. Üzerime alınmadım demeyeceğim, çünkü hedef bendim biliyorum. İlk karşılaşmamızda birbirimizle ilgili önyargılarımızı sildik attık.
◊ Bilal Sonses: Bilal’in gıyabında hep ‘iyi sestir’ diye konuşurdum, artık ‘samimi biridir’ diye de konuşacağım. Her masadaydı, her sohbete katıldı.
◊ Tayfun Topal: İşletmeci Tayfun Topal, Kelebek gecesinin başından sonuna tadını çıkardı. Müzik susana kadar bizimleydi. Herkesi tanıyan, herkesle sohbet eden isimlerdendi. Hatta gece sonunda Mandarin Oriental localarında partinin kritiğini yaptık Tayfun’la.
Paylaş