İlla suyunu çıkartacağız

Yani son şarkısındaki ‘kollarınsa cezaevi ben yatarım’ sözlerinden, klipteki kelepçe sahnelerinden falan bahsediyor.
Bu işe inanan var mı acaba?
Her şarkı sözü çekim yasasını tetikleseydi, her klip evrene mesaj gönderseydi yanmıştık yahu. Ne yapacağız yani!
Yarın başımıza gelir diye şarkı sözü mü yazmayalım?
Çektiğimiz videolara, attığımız fotoğraflara falan ‘evrene ne mesaj gidiyor acaba’ diye dikkat mi edelim?
Sen inan çekim yasasına, inanma demiyorum...
Ettiğini elbet buluyorsun bak onu da kabul ediyorum.
Ama burada astrolog hanımefendi saçmalamış gibi geldi
bana...
Sonra baktım biri de çıkıp “Gülşen Hubris sendromuna yakalandı, cezasını da tanrıça Nemesis verdi” demiş...
Yani kibir sendromu, güç zehirlenmesi demek istiyor.
Beni aldı bir gülme tabii...
Şimdi ben merak ediyorum;
İnsanlar daha ne kadar saçmalayacak?
Bu konu hakkında garip teoriler ne zaman son bulacak?
◊ Şarkısında “cezaevi” dedi o yüzden tutuklandı imasını benimseyenlerin sayısı artacak mı?

Ah şu burçlar

Burçlara pek itimadım yoktu.
Koç burcuyum ben.
Hep derdim ki burcumun özelliklerini taşırım ama birazcık...
Zamanla değişiyor tabii insanın düşünceleri.
Mesela şimdilerde insanın sevgilisi veya eşi hangi burçsa, aynı burçtan bir de yakın arkadaşı olmalı düşüncesindeyim.
İnsan ilişkilerini sağlama almaktır bu. Bazen işin içinden çıkamazsanız ve aynı onun gibi birinden fikir alabilirsiniz. Çok normal bir eylem.
Bazı burçlar buna ihtiyaç duyduruyor çünkü.
Neyse...
Hafta sonu, Jennifer Lopez’in Başak burcu dansçılarla çalışmadığını hatta seçmelere katılan dansçıları ‘başak burçları el kaldırsın’ dedikten sonra yolladığını öğrendim.
E iyi de Başak burcunun ne zararı var ki?
Onlar titiz, duygusal, sadık, çalışkan değil miydi?
Meşhur astroloğumuz Aygül Aydın! Yardımına sığınıyorum.
Çünkü yükselenim Başak benim.
O yüzden Jennifer Lopez’in Başak burçlarıyla çalışma korkusunu herkesten daha fazla merak ediyorum.

Yanlışı doğrusu

Öyle garip öğretilmişliklerimiz var ki bizim. Etrafta ‘güya’ söz üstatları tarafından sık sık kullanılıyor.
4 maddede hemen anlayacaksınız ne demek istediğimi...

Yanlış:
Herkes (sevgili, eş) gider arkadaş kalır.
Doğrusu:
Sen sevgilinle ilişki içinde dost olmayı başarırsan günün sonunda sana kalan o olur.

Yanlış:
Çok ilgi gösterirsen kaçırırsın...
Doğrusu:
Sen göster ilgini kardeşim, kaçan zaten hiç senin olmamıştır.

Yanlış:
Karşınızdakinin her zaman iyi taraflarını görün...
Doğrusu:
Herkesin bir kusuru vardır. İnsanları kusurlarıyla seveceksin. O yüzden siz her tarafını görün.

Yanlış:
Kavga sonrası hemen arkadaş desteğine başvurun...
Doğrusu:
Vallahi kafanız karışır, yanlış yola bile sapabilirsiniz. Öyle hemen ‘meze’ yapmaya gerek yok dört duvar arasında yaşanılanları.

Saadet & para ilişkisi

Savaş Özbey Kelebek’teki ‘O mu Bu mu’ köşesinde Cem Davran’la konuştu.
Dikkatimi çeken Cem Davran’ın “para saadet getirir, güzelce getirir. Para üzerinden edebiyat yapmanın anlamı yok, para saadetin kralıdır” sözleri oldu. E doğru...
‘Parayla saadet olmaz be’ cümlesini kurunca büyük bir iş başardığımızı sanıyor bazılarımız. E parasız oluyor mu o saadet ya?
Kandırmayalım kendimizi.
Öyle bir dönemdeyiz ki çoğu kişi ‘pragmatist’ artık.
Parasız saadet olmayacağını bilerek çalışın, ona göre okuyun, pes etmek yok hep daha iyisini başaracağım diye odaklanın yaptığınız işlere...

Dilimizi değiştirmeliyiz

Çivili sosis yedirmişler bir sokak köpeğine...
Çivili sosis!
Neden biliyor musunuz?
Çünkü sokak hayvanlarıyla ilgili söylenen vicdan dışı sözler bir kesime cesaret veriyor!
Onlar kendi yetenekleriyle düşünemedikleri için böyle yazılan çizilenleri okuyup ‘gidelim, zehirleyelim, sokaklarımızı sahipsiz hayvanlardan kurtaralım’ diye hareket ediyorlar.
Bazı gazeteciler de son zamanlarda körüklüyor bu durumu.
Evet, bu konuyu çözelim ama böyle yüksek perdeden açıklamalar da yapmayalım...