Paylaş
“Her insan aldatır mı, her insan aldatılır mı” diye soruldu.
Düşündüm, öyle midir acaba diye kafa yordum.
Aldatmayı nasıl yorumladığınız önemli öncelikle.
◊ Yalan söylemek bir tür aldatma mıdır?
◊ Yalanın pembesi bile size göre ihanet midir?
◊ Yanındayken başkasını düşünmek mesela, aldatmış olur musunuz?
Ya da...
◊ Yanına giderken uflayıp puflamak...
◊ Uyuyordum deyip telefonunu açmamak...
Bunlara cevabınız toptan evetse o zaman ‘herkes aldatılır’ diyebilirsiniz.
Ama aldatmak sadece başka bir ilişkiyse, yani fiziki bir eylem ya da duygusal bir kaymaysa o zaman ‘hayır’ herkes aldatılmaz diyebilirsiniz.
Zaten herkes aldatır diye hayata bakarsak yanarız.
Çift kalmaz etrafımızda.
Biz en iyisi ufak tefek olayları aldatma diye görmeyelim derim, Ali Rıza Bey7in repliğinde olduğu gibi ağzımızın tadı kaçmasın yani..
Tam da ‘huzurlu’ restoranlardan ümidi keserken
Ne zamandır söyleniyordum, “İstanbul’dayken bile Bodrum’da, Çeşme’de ya da Fethiye’de hissetmeliyim” diye.
Hani o havayı hissetmek aslında amaç, o huzuru içine çekmek.
Tam böyle masum isteklerim varken, Tayfun Topal’ın Arşipel Balıkçısı’nı tekrar hayata döndüreceğini öğrendim.
Açılmadan gidip gördüm.
Nihayet açıldı Arşipel...
Tam da o aradığım hissi verdi bana, İstanbul’dayım ama sanki Fethiye’deymiş gibi.
Mekanın dekoruna çok zaman harcanmış, meze dolabı gibi detaylara ayrıca özenilmiş, e yemeklerine zaten diyecek söz yok Arşipel’in.
Geriye bir tek manzara kalıyor.
Restoran öyle bir yerde konumlanmış ki, Rumeli Hisarı’nın hemen dibindesiniz.
Yani kafayı arka çevirin hisar sonra döndürün Boğaz...
Böyle manzarası olan, huzur veren noktalar iyice azalmıştı İstanbul’da... İyi oldu Arşipel’in yeniden açılması...
Pul biber
Dua Lipa karpuza pul biber dökmüş.
Sonra da yerken bir video paylaşmış.
Biraz geç haberim oldu benim.
Fakat nedense hiç garipsemedim.
Muhtemelen Dua Lipa ne yapsa ‘ona yakışmıştır’ diye düşünüyorum.
Pul biber her şeye yakışıyor zaten.
O yüzden söz konusu pul biberse karpuza da yakışır.
Hatta pek karpuz sevmeyen ben en kısa zamanda pul biberli karpuz deneyeceğim.
Leyleği vuran arkadaş
Bu leyleği okla vuran sen...
◊ Bugüne kadar yaşadığın tüm günlere...
◊ İnsanlığına...
◊ Vicdanına...
◊ Arkadaşlarına...
◊ Ailene...
◊ Eğer varsa 3-5 iyiliğin, onların tümüne sapladın aslında o oku...
Okla vurulan leylek...
◊ O masum bakışınla...
◊ O kıpırdamadan duruşunla...
◊ “Ah be insanlık” diye canını sıkışınla...
Sen de koca bir ok sapladın bizim kalbimize...
Paylaş