Her ‘iddia’ya hemen inanmayın

Mert Fırat’ın İdil Fırat’ı aldattığı.

İddia sahibi kim?

Sosyal medyadaki ‘isimsiz’ biri.

İddiayı ortaya atan neresi?

Sosyal medyadaki bir magazin sayfası...

Yani baştan sona ‘at çamuru izi kalsın’ olayı da olabilir, ‘vay arkadaş böyle bir aldatma görülmemiş’ olayı da...

Genç kızın ‘ihbar’ niteliğindeki mesajlarını okudum.

‘Mert ile uzun zamandır görüştüklerini, evlendikten sonra Mert’in ona daha çok ilgi gösterdiğini, Mert’in kendisine ‘meleğim’ diye hitap ettiğini, İdil Fırat için çok üzgün olduğunu falan yazmış.

Üstelik Mert Fırat sadece kendisiyle değil başkalarıyla da birlikteymiş.

Bunu nereden biliyor bu kız derseniz?

‘Zehir gibi kız’, sosyal medyada Mert Fırat canlı yayın yaparken çözmüş olayı.

Büyük resmi görmüş yani.

Alkış...

Ayrıca bu zeki kızımız müthiş vicdanlı sahibi biri.

Baksanıza, “İdil için çok üzülüyorum” gibi cümleler kuruyor.

Kimse sormuyor ama ‘e madem üzülüyorsun neden yıllardır birliktesin bu adamla?’ diye.

Neyse...

Bu mesajlar ortaya çıkınca ortalık karıştı.

- Mert, İdil’i aldatıyor!

- Tüh sana rezil adam!

- Bunu İdil’e nasıl yaparsın!

- Bir de çocuğun oldu!

Gibi hakaretler havada uçuşuyor halen.

İki ihtimal var;

1- Mert Fırat gerçekten eşini aldatıyor ve yasak aşk yaşadığı o kişi, bir sebepten dolayı çıktı ve Fırat’ı ifşa etti.

2- Mert Fırat’a ‘histerik’ bir hayranı tarafından kirli bir oyun oynanıyor.

Bu kadar kolay olmamalı

Bu olaylarda kesin kanıtları görmeden konuşmamak gerektiğini düşünenlerdenim.
Bir insanı suçlamak öyle kolay ki... Benzerlerini çok gördük daha önce.
Mert Fırat eşini aldatıyordur aldatmıyordur
BİLEMEM.
Ama bu işler bu kadar kolay OLMAMALI.
Oldu o zaman, biri çıksın ortaya ‘ben bu adamla, kadınla birlikteyim’ desin. Sonra geriye çekilip çekirdek çitlesin.
Yok yok gerçekten bu kadar kolay OLMAMALI.

Hande’ye gün doğdu

Mert Fırat’ın eski kız arkadaşı Hande Doğandemir de olana bitene sessiz kalmadı.
Fırat’ı kastederek ‘meydanlarda kadın hakları diye bağırıyor. Bir susun artık ya. Utanın’ dedi.
Hatta mesajını ‘gerçekler elbet bir gün ortaya çıkar’ diye bitirdi. Belli ki ikili hiç ama hiç iyi ayrılmamış. Aksi olsaydı Hande Doğandemir ilk fırsatta böyle acımasızca vurmazdı Mert Fırat’a.

Canın sağ olsun Hıncal Ağabey

'Kağıttan Hayatlar’ adlı filmin Çağatay Ulusoy ile Umut Evirgen’in arasını açtığını, filmin Evirgen’in daha önce senaryosunu yazıp yönettiği ‘Ben Bir Denizim’ ile büyük benzerlikler taşıdığını yazmıştım. Hıncal Uluç eleştirmiş bu yazımı. Ama eleştirirken benden ‘Onur Erkin’ diye bahsetmiş.

Yazılarımı okumasından gurur duyarım Hıncal abinin...

Ama abi, hem adım hem soyadım yanlış. Daha önce bana, ‘Orhun’ diyen oldu. ‘Orçun’ diyen çok oldu ‘Orkan’ diyen de vardı. Ama Onur hiç olmamıştı. Daha önce soyadıma ‘Un’ diyen oldu. ‘Unlu’ hatta ‘Ünlü’ diyen de oldu. Ama ‘Erkin’ gerçekten hiç olmamıştı. Neyse...

Canın sağ olsun abi, varsın sen bana artık ‘Onur Erkin’ de. Bu da benim bundan böyle ‘mahlas’ım olsun.

Sen kadınlarla dalga geçen bir soytarısın!

Hande Erçel, kendisine ‘bazlama surat’ diyen internet ünlüsü Alp Kılınç’a açtığı hakaret davasını kazanmıştı. Ama durmuyor ünlü isim. Hakkını sonuna kadar aramaya kararlı.

Bu seferde Kılınç’a manevi tazminat davası açıyor. Alp Kılınç da bir açıklama yaptı ve “Hande galiba bana aşık, her ay 15 bin lira para mı ödeyeceğim, evde yiyecek ekmeğim yok’ dedi.

Bak Alp kardeş...

Hayatımda böyle saçma savunmaları çok az duydum.

“Hande bana aşık galiba” derken bile kendi aklınca dalga geçiyorsun.

Ama bak iyi dinle...

Senin işin oradan buradan ‘arakladığın’ görüntüleri sosyal medyada paylaşmak değil mi?

Sosyal medyandan ünlülere hakaret etmek değil mi işin senin? En son Seren Serengil için ‘bu kadına beyin nakli yaptıralım’ yazmışsın mesela...

Hakaretten ceza alma garantili bu sözleri söylüyorsan vardır senin paran kıyıda köşede. Çekiliş yapıp para kazanmak ile uğraşıyorsun galiba sen? Kesin vardır senin paran...

O yüzden 15 az 30 bin liralık dava açsa keşke Hande sana.