Neden aynı menajerlik şirketinin oyuncuları oradaydı, neden ödül aldılar?
Hande Erçel niye ödül aldı?
Bu sorular kafamda dönüyor dolaşıyor...
Hayır hangi projeyle?
Son zamanlarda ne yaptı ki?
Bunların söylenmesi gerekmez mi?
“Dostlar alışverişte görsün” gecesi yapılmış sanki.
Sokakta oturmuş, belediye otobüsüne binmiş, kalabalık yerlerde tek başına yürümüş...
Jared Leto hafife alınacak bir isim değil. Tüm dünya biliyor ismini. Onu öyle görünce aklıma bizim ünlüler geldi.
O Alaçatı sokaklarında, İstanbul’daki restoranlarda koruma ordusuyla 100 metreyi yürüyenler mesela...
Yahu adam Hollywood starı ama sizin endişenizin yüzde 1’ini taşımıyor, sizin egonuzun çeyreği yok onda...
Ama işte bu yüzden belki onlar dünya starı ve bu yüzden bizimkiler sadece semtlerinin starı. Bence örnek alsın bizim bazı isimler Jared Leto’yu...
Bakın adam tek başına gezdi, etti kimse ne zarar verdi ne bir şey yaptı.
Emin olun size hiç dokunmazlar...
Derbi atışması
Amcamız da “Bana ne oğlum! Ben hayatımı yaşıyorum. Osmangazi Köprüsü’nden vın diye geçiyorum” diyordu.
Sonra yanına gelen gençler “Abi ben 15 yaşındayım” deyince bizim amca yine “Bana ne oğlummm, siz düşünün” diyordu.
Sıla konserinde oyuncu Gülçin Santırcıoğlu’nun röportajını izlerken o amca geldi aklıma.
Gülçin Hanım’a önce dizideki Seyran karakterinin durumunu soruyorlar.
O da “Bana ne abi Seyran’dan” diyor.
Sonra da “Dizi bitecek mi bu sezon” sorusu geliyor.
Üçüncüsü düzenlenen Bağcılar Kitap Fuarı’nı ziyaret ettim. O ziyaretimde yanımda Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir de vardı.
Başkanın Bağcılar halkıyla bu kadar içli dışlı olması, çocukların bu denli onu sevmesi, onun kimseye hayır diyememesi ve daha bir sürü şeyi şaşırttı beni...
Asında olması gereken bunlar ama yine de bir durup şaşırıyor işte insan.
Bağcılar’da düzenlenen etkinliğe kitap fuarı demek az kalır, kitap festivali demek lazım. Çünkü konserler, imza günleri, atölyeler ve etkinlikler düzenleniyor o alanda.
Bildiğiniz “sabah gir-akşam çık” konseptinde bir alan yapmışlar Bağcılar Meydan’a.
50 yayınevinin standı var fuarda. Ve her yayınevinin de ayrı ayrı indirimleri...
Sus çünkü ‘bir insanın hiç mi vicdanı olmaz’ tartışmalarını körükledin.
Vural Çelik’in arkasından yazdıklarını unutamıyorum. Satır araları çok kötü. Gitmiyorsan gitmiyorsun cenazelere, bize ne kardeşim. Tamam gitme.
Ölü birinin ‘persona’sını nasıl tartışmaya açarsın?
Yemeğe, kahve içmeye gidiyorduk ama onu çağırmıyorduk diyorsun...
Komedyen Vural Çelik’in hayatını kaybetmesinin ardından sessizliğini koruyordu Gülse Birsel. Bozdu pazar gecesi ama keşke yapmasaydı.
Çelik ile ilgili anılarını anlatayım derken eleştiri sınırlarını da aştı bence.
“Herkese küsen biriydi” dedi.
“Barışmak için de hepimizden hediyeler isterdi” dedi.
Okurken devamında ne gelecek diye merak ettim ve daha ağır sözler geldi maalesef...
“Seti bırakarak yanlış karar verdi, yaptığı hatalarını yanlışlılarını buradan anlatmak istemiyorum” diye de ekledi.
Ve Gülse belki de ona bu satırları yazdıran asıl olayı da ekledi o mesajına çaktırmadan...
Çok üzüldüm, çok yazık.
Ama bunu duyurmakla da çok iyi yaptı Umut Hanım.
Ve ben bir o kadar da şahidim ki sadece o yaşamıyor bu sorunu...
Bazı gençler maalesef esiri olmuş durumda zararlı maddelerin.
Buna sebep kötü arkadaş mı dersiniz, mutsuz aile mi dersiniz, sosyal medya etkisi mi dersiniz bilemem... Durum sıkıntılı. Bu yasaklı maddelere, uyuşturucuya ulaşmak artık çok kolay.
Taksicilerden bu işi yapanlar var. Müşteri almıyor adam, çünkü kuryelik yapıyor! Motorcular var bu işi yapan. “Nasıl olsa kimse anlamaz” diye adres adres geziyor. Acilen hem taksicilerin hem motorcuların sıkı denetime girmesi, gerekirse hepsinin didik didik aranması, ani baskınlar yapılması gerekiyor.
Yoksa gençler elimizden kayıp gidecek.
Kademeli ayrılık
Mesela sonradan görürsen değişmen zor olur hatta imkansıza doğru yol alırsın.
Bizim fenomen dediğimiz Dilan Polat alışverişe çıktığı görüntüleri paylaşınca eleştirilmiş ve sonra demiş ki “Elim ayağım titriyor çocuklarım çıplak mı gezsin, okula gitmesinler mi?”
Ya ne alakası var...
Sana kimse alışveriş yapma demiyor ki, milletin gözüne sokma diyor...
Aynı Polat gitmiş bir de kafasına dolar taktığı görüntüleri yeniden yüklemiş sosyal medya hesabına.
İşte değişmeyecek huyu olan kişiler bunlardır.
Eski hayatını, harcadığı paraları, insanların ona ilgisini, onu konuşmalarını özleyecektir elbet.
Ve özlediği için de onu takip edenleri çileden çıkaran paylaşımlarına devam edecektir.