Erkek paniklerse...

Hemen söyleyeyim Oğuzhan Koç gibi davranır...

Haberin Devamı


◊ Önce Demet Özdemir’i emanet bir arabayla evinden aldı Oğuzhan...
◊ Sonra hoş bir evlilik teklifi organizasyonu yaptı...
◊ Sonrasında doğum gününe sıra geldi Demet’in...
◊ Hemen ardından Demet Özdemir, stilistini atadı Oğuzhan’a ve “artık kontrolümde giyineceksin” dedi...
Şimdiki iddia en ilginci...
Demet’in isteğiyle kalça ve göbek yağlarını aldırmış Oğuzhan Koç.
Pardon?
Benim bildiğim böyle müdahaleler tamamen ‘kendi isteğinle’ yapılır.
Başkasının isteğiyle değil. O yüzden tüm bu hareketler bana...
◊ Panikte Oğuzhan Koç.
◊ Oğuzhan’ı kendi istediği kalıba sokmaya çalışan bir Demet Özdemir...
◊ Günü kurtarırcasına hareketler yapan Oğuzhan...
-

◊ ‘Kurallarıma uymazsan benimle olamazsın’ diyen bir Demet hissi yaşatıyor.
Oysa ilişkinin altın anahtarlarından biri ‘rahatlıktır’.
Karşınızdakini olduğu gibi kabul edip, kafanıza estiği gibi yaşasanıza. Bugüne kadar hayatındaki kişiyi değiştirmeye çalışan (ve bunu kısmen başaran) herkes günün sonunda büyük pişmanlık yaşamıştır.
Oğuzhan ile Demet ilişkisi de o ‘pişmanlığa’ doğru gidiyor gibi.

Haberin Devamı

Artık kurşun döktürmesi elzem

Ortada iki ihtimal var...
İlki nazar...
Zaman zaman değer insanlara...
Olmadık işler getirir insanın başına. Hande Yener mesela.
Geçen ay, ayak parmağını kırdı. Çok göz önündeydi, kıyafetleriyle her hafta gündeme geliyordu. Sonra birden bu talihsiz olayı yaşadı.
Nazar değdi yani.
Ama o haliyle sahneye çıktı, ödül törenlerine katıldı, hatta tekerlekli sandalyesinden kalkıp şarkı bile söyledi.
Uzunca bir aradan sonra geçen akşam bir ödül törenine katıldı Hande Yener.
Yine sağlam ayakla gelmedi törene, bu kez ayağı alçılı değil sargılıydı!
Artık buna da nazar mı denir, yoksa ‘Hande bu işi sevdi mi’ denir bilemedim.
Kedisi ayağına çay dökmüş Hande’nin. O da pansumanlı bir şekilde ödül törenine gelmiş.
Biz iddialı Hande’yi özledik.
Biz onun şovlarına çok alıştık.
O yüzden hemen kurşun döktürmesi lazım Hande Yener’in hemen!

‘Hazine’ geri dönüyor

Cihangir’deki ‘Hazine’nin ilk açıldığı günleri bilirim. Ne günlerdi. İstanbul’da gece hayatını canlandıran, canlı müziği yeniden başlatan bir mekan haline gelmişti zamanla ‘Hazine’.
Sektöre çok isim kazandırdı ve kapanıp gitti mekan.
3 yıldır ortalıkta yoktu.
Duydum ki geri dönüyormuş.
Tayfun Topal, Hazine efsanesini tekrardan hayata geçirmeye karar vermiş. Bu kez Cihangir’de olmayacak Hazine.
Ginza’nın hemen yan odasında, Ceylan Intercontinental Otel’in altında olacak.
Yani Ginza’da yemek yiyip, 2-3 adım yürüyerek, canlı müziğe geçilebilecek.
Açılış tarihi mayıs. Tarihinden de belli, mekan yazın da açık olacak.

Haberin Devamı

‘Ölçüsüz filtre’ güzel kadının düşmanıdır

Hafta sonu Ajda Pekkan’ın...
◊ Kimine göre yüksek dozda filtreli...
◊ Kimine göre çok ters ışıklı...
◊ Kimine göreyse fazla estetikli fotoğraflarını gördük...
Çok konuşuldu o kareler.
Ben “kadın kendine bakıyor çok da irdelememek lazım” dedim fakat o fotoğraflardaki filtre işini görmezden gelemeyiz.
Pekkan’ın da bir filtrecisi var galiba. İşini çok abartan bir ‘filtreci’ üstelik.
Ajda Hanım fotoğrafını çektiriyor ve telefonunu ‘filtre uzmanına’ teslim ediyor.
O da renkleri bir köşeden açıyor, diğer taraftan kısıyor ve ortaya yepyeni bir Ajda Pekkan çıkartıyor.
Bunu her seferinde yapıyor.
Filtreyi severim...
Fakat filtrenin fazlası bana göre tek bir noktada ‘hata’ verir: Güzel kadında...
Güzel kadın ‘ölçüsüz filtre’ kullanırsa ortaya olmadık görüntüler çıkar.
Tıpkı ters ışık gibi.

Yazarın Tüm Yazıları