Elektrikli scooter’lar hafta sonu yasaklansa mı?
Özellikle yasak günleri, Martı adı verilen elektrikli scooter’lar her yerde. Yollar boş, sahillerde insan kalabalığı yok ya, fırsat bu fırsat scooter’ı kapan çıkıyor yollara.
‘Martı’lı bir sosyalleşme yaşanıyor sahil kenarlarında. Sohbet ede ede geziyor iki-üç kişi.
Banklarda otururken Martı bir köşeye park ediliyor, sonra aynen devam.
Acaba diyorum, sadece yasak günlerinde Martı kullanmanın önüne geçilebilir mi?
Ya da uygulamada yapılacak teknolojik bir hamleyle sadece sokağa çıkma izni olan çalışanların kullanması sağlanabilir mi? Soruyorum sadece.
Olsa nasıl olur diye düşünmekten alamıyorum kendimi. Hem insan kalabalığını azaltmış oluruz böylece.
Tabii ki suç sadece scooter’larda değil.
Ayağını yerden kesmek istemeyen, soluğu sahildeki spor aletlerinin yanında alıyor. Ama yasaktan yasağa yapıyor sadece sporunu.
Bir başkası kahve kuyruğuna giriyor.
Bir taraftan 6 kişi bir köpeği gezdiriyor.
Tamam hepimiz sıkıldık. Artık ‘isyaaaaaaan’ noktasındayız, haklısınız.
Ama sırf yasak diye sokağa çıkma yarışına girersek olmaz bu iş.
Yenemeyiz bu virüs belasını.
Az daha sabır lütfen.
Az daha.
Aynur Aydın’a mektup
“Sevgililer Günü için kiralık sevgili arıyorum” dedi şarkıcı Aynur Aydın. Kısa süre önce de “mavi tikli ünlüler bana DM’den yürüyor” demiş, yine çok konuşulmuştu.
Neyse...
Sevgili Aynur Aydın, bu yeni açıklamanızla;
◊ Sadece ünlüleri değil, yurdun dört bir yanındaki ünsüzleri de harekete geçirdiniz.
◊ 1 yıldır karantinada kafayı sıyırmak üzere olanları umutlandırdınız.
◊ DM kutunuzda hiç olmadığı kadar bir sıkışmaya neden oldunuz.
◊ “Hazır retro var, belki kader bana güler” diyen binlerce kişiyi tatlı bir telaşa soktunuz.
◊ Bugüne kadar hiç CV hazırlamamış bir kitleyi kaleme kağıda koşturdunuz.
◊ Yıllardır kız arkadaşlarına “Ben Sevgililer Günü’ne inanmıyorum” diyenleri böyle bir günün varlığına inandırdınız.
Size teşekkür ediyor ve bundan sonrası için gerçekten kolaylıklar diliyorum.
Nankörlük is coming
Hatırlarsanız ‘Reynmen’ takma adını kullanan Yusuf Aktaş, Acun Ilıcalı’nın Exxen platformunda program yapacaktı.
Hatta ünlü televizyoncuyla iddiaya girmiş, “En çok izlenen program bizimki olursa bana lüks bir araba al Acun abi” demişti.
Ne olduysa o proje iptal oldu. Ve bu hafta sonu Reynmen ilginç bir çıkış yaptı.
Bir sosyal medya platformunda konuşan Yusuf Aktaş, “Bir insan neden Survivor izler? Nasıl zaman buluyorsunuz? O kadar zamanınız var mı?” dedi.
Bunu diyen Reynmen; 24 saatin 16-17 saatini yeni çıkan uygulamadaki sohbet odalarında geçiriyor. Bu durumda, “O kadar zamanın var mı” diye sormazlar mı kendisine.
Ayrıca, Acun Ilıcalı’nın Reynmen’in markalaşmasında katkısı büyüktür diye düşünüyorum. E tüm bunlardan sonra “Survivor”ı aşağılamak neyin kompleksidir?
En baştan anlamamız lazımdı aslında. Çünkü, o Reynmen ki, daha önce...
◊ İftar saatini bekleyen insanlarla dalga geçmiş, evinin balkonundan ezan okuyup sonrasında kahkahalarla gülmüştü kendisine inananlara.
O Reynmen ki...
◊ YouTube izlenme sayılarında sahtekarlık yaptığı iddiasıyla aylarca tartışılmıştı.
O Reynmen ki...
◊ Magazin muhabiri arkadaşlarımıza saldırıp onları hastanelik etmişti.
Şöhreti kaldıramayanlar sıralamasında listenin başlarını zorluyor. Bakalım sonraki bölümlerde nelere tanıklık edeceğiz...
Bulun bu çocuğu
Haftaya müthiş bir ‘viral’ video ile başladım. Eskicilik yapan bir genç kardeşimiz, bir yandan çalışıyor, bir yandan da daha önce Cansever’in seslendirdiği “Son Ütücü” adlı şarkıyı söylüyor.
Ama ne söylemek!
Öyle kuvvetli bir sesi var ki, 2 gündür tüm Türkiye’ye tekrar tekrar dinletiyor kendini.
WhatsApp gruplarında herkes birbirine “Son Ütücü”yü yolluyor.
Bu kardeşimiz var ya...
Besbelli seviyor işini.
Neşesi yüzünden okunuyor.
Şarkıyı söylerken yüzü gülüyor.Sempatik hareketleriyle bize bile tebessüm ettiriyor. Nağmeleri saç telimizi titretiyor.
İbrahim Tatlıses, inşaatta şarkı söylerken keşfedlmişti.
Genç yeteneklere fırsat veren bir yapımcıya sesleniyorum.
BULUN BU ÇOCUĞU.
Enerjisi telefonun ekranından evlerimize geçen bu ‘son ütücü’yü bizlere kazandırın.
