Paylaş
Türkiye’ye gelince kebap özlemini gidermek için Nişantaşı’ndaki Cabbar’a gidip yemek yemiş. Çıkışta da gazeteciler onu beklemiş.
Ben görüntüleri seyrettim. Bir grupla çıkıyor dışarıya, yanında da annesi var.
Ama arabasına yürüdüğü o 80-100 metrelik mesafede nasıl oluyorsa yine arbede yaşanıyor.
Gruptakiler onu bekleyen kameramanları ittiriyor, muhabirler ufak bir tartaklanmaya maruz kalıyor vesaire...
Bu yaşanan ilk olay
değil. Benzer görüntüler Yaman’ın yaşadığı İtalya’da da olmuştu.
Ama belli ki Türkiye’deki magazincilerle sorunu var Can Yaman’ın.
İstemiyor onları görmek, hatta onlar tarafından çekilmek.
Çünkü “Huzur kaçıran sizlersiniz, ışıklarınızı gözümüze sokuyorsunuz. Hani beni artık çekmeyecektiniz? Sizinle konuşmayacağım. Kendi sirkinizde size iyi oyunlar” mesajını paylaştı.
Konuşmak istememesine saygı duymakla beraber “Kendi sirkinizde oynayın” tarzı açıklamalarını ağır buluyorum Yaman’ın.
Magazin muhabirlerine olan kinini, nefretini bir kenara bırakmak zorunda bence.
İzlediğim görüntüler hoş değildi çünkü.
Yahu arabana gidiyorsun, hiç değilse bir “İyi akşamlar” de, “Kolay gelsin” de.
Hafif tebessüm et, bin arabana git.
Bak ne güzel ismin aşmış Türkiye sınırlarını, İtalya’da güzel işler yapıyorsun.
Boş versene böyle işleri.
Artık üzülerek söylüyorum ama yakışmıyor hiç.
Kendine “dünya starı” diyen hiçbir isim bunu yapmaz.
Bugünün yarını muhakkak vardır çünkü.
Çok güvendiğin İtalya’da şöhretin bir balon gibi sönebilir.
Ve o zaman dönüp dolaşıp geleceğin yer kendi topraklarındır çünkü!
Eee hayattır bunun adı
Rober Hatemo, “2 sene battaniye altında yattım, kimse ne yapıyorsun diye aramadı beni” demiş.
İşte sektörün acı ama maalesef gerçeklerinden biri bu durum.
Bir iş yapıyorsan, çalıştığın kadar varsın.
Para kazandığın kadar saygı duyuluyorsun.
Gündemdeysen, etrafın kalabalık oluyor.
Gücün olduğu sürece yalancı dostların eksilmiyor yanından.
Ne zaman ki düşüyorsun, o zaman gidiyor işte etrafındakiler. Bir yandan sahte dostları görüyorsun ama güçlü durmazsan psikolojik olarak da çöküyorsun.
Belki de hayatta herkesin bir kere yaşaması gereken bir durum bu.
Çünkü çok sağlam ‘rütbe’ takıyor omuzlarınıza yaşananlar.
Alkış
Projenin adı Geleceğin Güçlü Kadınları.
Proje için bir araya
gelen 41 ünlü isim,
Toplum Gönüllüleri Vakfı yararına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sahnede olacak.
Düzenlenecek gecede 41 ünlü isim podyuma çıkacak ve dünya tarihine adını yazdırmış güçlü kadınlardan ilham alınarak tasarlanan kıyafetleri taşıyacak.
Hepsi birbirinden değerli isimler var projede.
Gecenin sunuculuğunu Çağla Şıkel, giyilen kıyafetlerin açık artırmasını da Tolga Çevik yapacak.
Derya Uluğ da sahnede şarkılarını söyleyecek.
Güzel iş, alkışlanacak iş, çok ama çok faydalı olacak bir iş.
O nedenle emeği geçenlere büyük bir alkış.
Azıcık göbek atalım ya
Şanlıurfa
Belediyesi çalışanlarına yüzde 107 zam yapmış.
Kararı duyan bir otobüs şoförü de otobüsü durdurup eline mendili almış, başlamış göbek atmaya.
Oh be!
İçimizi ısıtan bir görüntüydü.
Hani o son dönemin popüler şarkısı var ya, “Azıcık göbek atalım yaa” diye başlayan.
Artık her dinlediğimde bu otobüs şoförü kardeşimiz gelecek
aklıma.
Gerçekten de ‘azıcık göbek atalım yaaa’...
Paylaş