“Bu gezegende seni seven biri var”

‘Bu hayatta kimse seni benim kadar sevmez.’

‘Dua et benim gibi bir adamla birliktesin.’

Söylemesi çok kolay olan bu sözlerin hepsi aslında ‘psikolojik şiddet’, tıpkı Malcolm’un Marie’ye ‘Bu gezegende seni seven biri var’ demesi gibi...

Malcolm&Marie’yi seyrettim.

Gerilim arayanlar uzak dursun...

Aksiyon arayanlar hemen geçsin. Macera meraklıları hiç başlamasın.

Başka bir film bu.

Tek mekanda, tek gecede başlayıp bitiyor.

***

Psikolojik şiddet tam olarak nedir diye hep sorardım kendime. Artık biraz daha netleşti fikirlerim.

Malcolm’un filmdeki sözleri, tavırları bir psikolojik şiddet örneği.

Bir sahnede ‘Bu gezegende seni seven biri var’ diyor Malcolm sevgilisi Marie’ye.

Lafa bakar mısınız...

Başından sonuna kadar aşağılama var.

Neresinden bakarsanız bakın psikolojik şiddet var.

‘Şu koca gezegende ben olmasam senin gibi birini kim sever ki’ diyor.

Kendine güvenini yerle bir ediyor karşısındaki kadının.

Onu sevmesi bir lütufmuş gibi konuşuyor Malcolm.

Üstelik bunu çok sık yapıyor.

***

Marie çok mu masum?

Tabii ki değil.

Ama adam bel altı vuruyor

Marie’nin pişman olduğu eski hayatını sürekli önüne koyuyor...

***

İkilinin katıldıkları bir gece sonrası evlerine döndükleri sırada başlıyor tüm olaylar.

Marie, ‘kırıldım’ diyor.

Malcolm, kendini anlatıyor.

Marie, ‘mutsuzum’ diyor.

Malcolm gazetede çıkacak mülakatından bahsediyor.

İki isim sürekli tartışıp barışıyor.

Tamam artık kavga çıkmaz derken daha büyük bir gürültü çıkıyor.

Kar topu yuvarlanıyor.

Yuvarlandıkça büyüyor...

Büyüdükçe Malcolm’un Marie’ye karşı küçümseyici sözleri de         artıyor.

Kimsenin aklına ‘tamam artık yeter, abartmayalım’ demek gelmiyor.

Böyle devam ediyor film.

Daha fazla ipucu vermeyeceğim.

***

Bu, günümüzde birçok ilişkinin en büyük sorunu aslında.

‘Toksik’ bir ilişkinin nasıl zarar verdiğinin tipik bir örneği.

Kurtulman lazım kurtulamıyorsun...

Çekip gitmen lazım, asla gidemiyorsun...

Biliyorsun ki sana
zarar verecek bu ilişki ama önemsemiyorsun.

İşte tüm bunlar yüzünden bile izlenir bu film.

Gel yol yakınken vazgeç

Cemal Can’ın “İşte Bu Benim Masalım” dizisindeki sahne performansını izledim.
Survivor şampiyonu dizide Tarkan’ın “Şımarık” şarkısını seslendirmiş.
Ama olmamış.
Yakın zamanda albüm çıkaracak olan Cemal Can’ın neden böyle bir işe kalkışmaması gerektiğinin en büyük örneği bu performanstır.
Bence yapma Cemal, gençliğine yazık. Diziydi, filmdi böyle devam et.
Girme albüm işine.
Zaten her işte başarılı olmanı kimse beklemiyor senden.
Eğer olur da bu albüm çıkarsa, çok eminim zamanla pişman olacaksın.
Niye yaptım, nereden girdim bu işe diye kafanı duvarlara vuracaksın.
O yüzden gel bir daha düşün.
Hem kendine hem bize bunu yapma.

Bergüzar Korel’in isyanı

Bergüzar Korel sosyal medya hesabını yorumlara ve mesajlara neden kapattığını ağlayarak anlattı.
Canına tak etmiş.
Ve sonuna kadar haklı.
***
İkinci çocuğuna hamile olduğu dönemde kendisine gelen bir mesajdan sonra bu kararı aldığını söyleyen Korel, “Psikolojimi korumanın tek yolu buydu” dedi.
‘Alt tarafı isimsiz birinin önemsiz bir yazısı’ deyip geçmemek lazım.
Kendini gizleyen biri, daha doğmamış çocuğuna küfür ediyor Korel’in.
Ve sen elin kolun bağlı duruyorsun.
İşte tam da bu yüzden artık ne mesaj atabiliyorlar Bergüzar Korel’e, ne de fotoğraflarına yorum yapabiliyorlar.
***
Böyle durumlarda birçoğumuz, ‘görmezden gelmek ona verilecek en büyük ceza’ deyip susuyoruz. Hayır efendim.
Görmezden gelmek bile bir yük.
Böyle insanların ‘pislikleri’ telefon ekranından bile ruhumuzu kirletiyor.
Ünlü birine bunu yapmaya cesaret eden zihniyetteki insanlar kim bilir sosyal medyada kafayı taktıkları diğer kişilere neler yapıyor.