“Benim adıma üzülmeyin”

“İğrençsin Merve!”, “Rezil kıyafet”, “Berbat seçim”, “Bizi böyle mi temsil ettin” gibi yorumlar yapıldı...
O da “Benim için bu kadar üzülmeyin, ben çok mutluyum. Bu konu tartışmaya kapalıdır” diye yanıt verdi yorumlara.
Mesaj açık ve net:
Konu tartışmaya kapalıdır!
Bence de öyledir.
Bu, şu demek: “İstediğimi giyerim. Marka olması şart değil, üzerime yakıştırdığımla çok mutlu ve huzurluyum.”
Bana göre çok da mantıklı!
Kime ne ki?
Sana ne, bana ne mesela!
Kaldı ki öyle ağır sözlerle eleştirilecek bir elbise de giymemiş Merve.
Yahu festivalde elde ettikleri başarıyı, ayakta alkışlanmalarını, Merve’nin oyunculuğunu konuşacağınıza nelerle uğraşıyorsunuz...

Ah sizi ünlü seviciler!

Bazı erkekler var, kendi isimlerini ünlü kadınlarla yan yana getirmek için her şeyi yapıyor.
Genelde popülaritesi düşük erkeklerden geliyor bu tür hamleler. Arıyor bir iki dostunu ve rica ediyor.
Hatta haberde kullanılmasını istediği fotoğrafı bile kendisi seçiyor.
Sabaha bir uyanıyor, ismi ünlü bir kadınla yan yana. Her yerde haber olmuşlar.
Sonra da yalandan şaşırmış numarası falan yapıyor.
Ya biz yer miyiz?
O saatten sonra yalanlansa da ne fayda? Bir kere ismi anılmış oluyor o kadınla.
Yani bunu eskiden kadınlar yapardı da erkeklerden beklemezdim.
Ne gerek var? Sen anıl şarkınla, konuşsunlar seni dizilerinle, filmlerinle...
Neden ismini böyle dedikodularla dolaşıma sokmak istersin ki?
Çiğlik bu, acemilik.
Bazı konular gibi bunun da neden yapıldığını asla anlayamıyorum.

Dur bir seçim geçsin

Fark ettiniz mi son günlerde herkesin dilinde aynı cümle var:
“Dur bir seçim geçsin.”
Mesela mahalle bakkalı.
“İstediğim tereyağı geldi mi” diye soruyorsun,
“Dur” diyor “Dur seçim geçsin.”
Adam tesisatçı, evde birkaç iş yapması lazım.
Cevabı ‘seçim geçsin’.
Haydaaa...
Bir de bunu özel hayatında bahane olarak kullananlar var.
“Haydi buluşalım, yemek planımızı artık hayata geçirelim” teklifine “Tamam, seçim geçsin de bakacağız” cevabı alıyorsun.
Hani bir dönem “COVID oldum” bahanesi vardı.
Doğum günlerinden, düğünlerden, toplu organizasyonlardan kaçmanın en çok kullanılan bahanesiydi.
O gitti, yerini “Dur bir seçim geçsin” aldı bir süredir.
Neyse ki bugün son...
Artık yeni bahaneler bulmak lazım...

Gerçek öyle olsa da...

Tuğba Ekinci’ye sormuşlar, “Sahne ücreti olarak 1 milyon, 2 milyon lira isteyen sanatçılar var, ne diyorsunuz” diye... O da cevap vermiş:
“Gayet iyi oldu. Bedavaya eğlence yok. Çalıştığımız yere fakirleri istemiyoruz. Zenginler gelsin.”
Yahu pes sana!
Bir kere bak...
Kimse sana 1-2 milyon vermez. Hadi diyelim bu fiyatın 10’da birini verdiler ve seni sahneye çıkardılar.
Yahu seni dinlemeye o istediğin kitle gelmez zaten.
Hem ne demek “zenginler gelsin...”
Bu dillendirilecek bir durum değil ki. Zaten günümüzde sadece parası olanlar eğleniyor inanın. Diğer kesim artık dışarı çıkmak da istemiyor.
Ama yüksek sesle “Zenginler gelsin, fakirleri istemiyoruz” demek çok “Kısmetse Olur ağzı” değil mi ya?
Oradaki yarışmacılardan duymuştum ilk böyle lafları.
“Fakirler go” falan diye video çekiyorlardı.
Ekinci de o hesap, böyle laflar edeyim, iki gündem olayım derdinde ama kimse yemiyor artık böyle şeyleri...