Başka ülke adına yarışmak

Şimdi Linet konuşuluyor:
“İsrail’i Eurovision’da temsil edecek.”
Yapmayın!
Eurovision bizin kırmızı çizgimizdir.
Sanatçılarımızın başka ülke adına yarışmaması lazım.
Çünkü o sahneye çıkmak milli formayı giymek gibidir.
Hadise’yle ilgili haberler kısa sürede yerini tepkilere bırakınca “yanlış anlaşıldım” diyerek olaydan sıyrıldı ünlü isim.
Fakat Linet gayet kararlı gözüküyor. Eğer İsrail’de katıldığı yarışmayı kazanırsa, Eurovision’a katılıp İsrail’i temsil edecek.
Ama kafası biraz da karışık Linet’in.
Son 15 günde...
◊ “İsrail’de asker kaçağıyım” dedi ama İsrail’e elini kolunu sallayarak girdi...
◊ “3 ay askerlik yaptım” açıklaması ortaya çıkınca sustu.
◊ İsrail’e giderken “Linet korona oldu” haberleri çıktı ama daha 1 hafta geçmeden İsrail’de yarışma programına katıldı.
Yani asker kaçağı olmadığı gibi korona da değilmiş Linet.
Gel sen bu tarz gündeme gelme çabalarından ve İsrail adına Eurovision’a katılmaktan vazgeç Linet.
Bizim ülkenin Eurovision lobisi başka ülkelere benzemez.
Kırılır hayranların, çok üzülür sevenlerin.
Bu yüzden o yarışmayı kazanıp Eurovision’a gitmeye hak kazansan bile gel vazgeç.
Not: Linet’in sesi çok güzel! Ama onun tarzı ve durağanlığı, Eurovision’da asla derece alamaz.

Mehmet Şef’in dudakları dolgu mu?

Halk Mehmet Şef’i sevdi.
Halk onu ailesinden biri gibi, mutfağındaki usta gibi görüyor.
Bu ilgiyi abartanlar da var tabii.
Benim aklıma gelmezdi Mehmet Şef’in dudaklarına bakmak...
Bakanlar olmuş.
Şef Mehmet Yalçınkaya’nın televizyondaki son görüntüsünü gören sıkı takipçiler, “Şef dudaklarına dolgu yaptırdı” paylaşımları yaptı.
Dikkate bakın!
◊ Dudağındaki en ufak bir parıltıya...
◊ Yüzündeki ufacık şişliğe...
◊ Alt dudak ile üst dudağın birbirine orantısına kadar dikkat ediyorlar demek.
Mehmet Şef hiç geciktirmeden cevap verdi, “Alerjim var, dolgu yok” dedi.
Ama şimdi gel de sil kafalardaki şüpheyi...

Eskisi gibi olmayacak

Çıkan onca söylenti, can sıkan onca iddia, mantar gibi türeyen onca yarışmadan sonra maalesef güzellik yarışmalarının bir inandırıcılığı kalmadı.
İşte o yüzden, dereceye giren isimler ekstra bir çaba sarf etmezse, eski yarışmacılar kadar başarı elde edemeyecekler.
Dizi ve filmlerde oynama hayalleri gerçekleşmeyecek.
◊ Reklam filmlerinde rol alamayacaklar.
◊ Piyasada kalıcı olmaları imkansızlaşacak.
Ve...
◊ Maalesef hepsi pişman olacak.
Ama olur da...
◊ Çaba sarf ederlerse...
◊ Her gün üzerine koyarak giderlerse...
◊ Okullarını yarıda bırakmazlarsa...
◊ “Zaten derece aldım, bana teklif gelir” mantığından sıyrılırlarsa...
İşte o zaman şansları olabilir.

Hepiniz cezanızı çekeceksiniz

İzzet Yıldızhan, “Benim kızlarım flört edemez, eş seçemez” açıklamalarından sonra çok eleştirildi.
Eleştiri güzeldir, eleştiri yol gösterir.
Fakat hakarete karşıyız.
Çokça hakaret edilmiş Yıldızhan’a.
O da bir açıklamayla “Hepiniz cezanızı çekeceksiniz, bana hakaret edemezsiniz” dedi.
Adam haklı...
◊ Hakaret etmek...
◊ Küfür etmek...
◊ Fikir sahibi olmadan saçma sapan mesajlar atmak...
Olmaz. Ayıp!
Adam haksız...
◊ Böyle bir açıklama sonrası tepki geleceğini bilmeliydi.
◊ “Kızlarının hayatına karışma” diye eleştirileceğini öngörmeliydi.
◊ Kendi geçmişinin önüne çıkacağını baştan kabul etmeliydi.
◊ Bizde eleştiri ve hakaret arasındaki ince çizgiyi kavrayamayan çok insan var, bundan haberi olmalıydı.

‘Herkesten sil’elim ama gizlice!

WhatsApp’ın ‘herkesten sil’ diye bir özelliği var. Mesaj attıktan sonra “keşke atmasaydım, hemen sileyim” diyenlerin kullandığı bir özellik.
Birkaç dakika içinde mesajı sildiniz sildiniz. Yoksa geçmiş olsun.
Şimdi Whatsapp bu süreyi uzatacağını açıkladı. Ama toplumun istediği sürenin uzaması değil.
Toplumun istediği ‘herkesten sil’ tuşuna basınca karşı tarafa giden ‘bu mesaj silinmiştir’ uyarısının yok olması.
◊ Attığım mesajın silindiğini karşı taraf gördükten...
◊ “Al işte bir şey yazıp silmiş, kesin dayanamadı yokluğuma” dedikten...
◊ “Acaba ne yazdı bana” diye düşündürdükten sonra...
Sen istersen süreyi 10 saate çıkar, ben ne anladım bu işten?