Paylaş
Tecrübeli isim, normal olarak bazı isteklerde bulunuyor gittiği yerlerde. Ama bu son isteği biraz garip geldi bana...
Yeni bir diziye başlayacak olan Avşar, “Hamlamak istemiyorum, o yüzden sete küçük bir spor salonu kurulmasını istedim” dedi.
Çekim aralarında beklerken spor yapacak güzel oyuncu.
Ama makyaj ne olacak?
Saç baş dağılmayacak mı? O ne olacak?
Ayrıca set farklı yerlerde olduğunda portatif spor salonu her yere taşınacak mı?
Gibi sorularla boğuşurken ikinci isteğini gördüm.
O aslında makul bir istek.
Ama bu sektörde çok zor.
“İnsani çalışma koşulları olmazsa çalışmam, çekimler en fazla 8 saat sürmeli” demiş.
Haftalık bir dizi çekiminde, hele ki mevcut dizi süreleriyle, 8 saatlik çekim ihtimali çok düşük.
Yapım şirketi bu isteklere ne cevap verdi bilmiyorum.
Ama Hülya Avşar’ın bu istediklerinin uygulanma ihtimali bana çok zor geliyor.
WhatsApp olayında son dakika
WhatsApp’ın son hamlesi kullanıcıları çok şaşırttı.
Güncellenen gizlilik politikasıyla artık verilerimiz üçüncü taraflarla paylaşılacak.
Veri paylaşmayı reddedersek, WhatsApp’ı kullanamayacağız.
Durum bilgileri, grup simgeleri, kullanma alışkanlıklarımız, gruplardaki konuşmalarımız ve o konuşmaların süreleri, gelen-giden dosyalar...
Yani tüm özelimiz artık başkalarının eline geçecek.
Üstelik ‘iznimizle’...
“Bunu zaten yapmıyorlar mı?” diyebilirsiniz. Evet, belki yapıyorlardı.
“Bir ürün ücretsizse eğer, oradaki ‘ürün’ biz değil miyiz?” diyebilirsiniz. Evet, haklısınız.
Ama cuma günü yapılan açıklamayla işin bir başka boyutu ortaya çıktı. O açıklamaya göre, 8 Şubat’a kadar onaylanması gereken yeni sözleşme AB ülkelerinde geçerli olmayacak.
Yani Türkiye’de WhatsApp kullananlar bu sözleşmeyi onaylamak zorunda.
Ama AB ülkelerindeki kullanıcılar için böyle bir zorunluluk yok.
1 ay süremiz var.
İyi düşünmemiz lazım.
Düşünürken şunu da unutmayalım: Dijital ortamda bu uygulamaları kullanıyorsak, mahremiyetimizden öyle ya da böyle ödün veriyoruz zaten.
O yüzden WhatsApp’ı silelim, başka programları indirelim mantığı da pek gerçekçi değil.
Unutmayın; bedava peynir fare kapanında olur...
Demet ve Oğuzhan gerçeği
Bu ilişkileri çok görmeye başladık.
Görmeye de devam edeceğiz.
“Eski sevgilisinin arkadaşıyla evlendi.”
“Eski eşinin en yakın arkadaşına âşık oldu.”
Böyle başlıklar daha çok atılacak.
Demet Özdemir ile Oğuzhan Koç’un ilişkisi de bu söylentilerle başladı.
İkilinin Oğuzhan Koç ile Yağmur Tanrısevsin ilişkisi devam ederken aşk yaşamaya başladığı, yani ortada bir aldatma olduğu konuşuldu. Ama yok öyle bir şey.
İki isim gerçekten de ‘arkadaştı’ önceden. Beraber eğlenip yemek yiyecek kadar yakın arkadaşlardı. Yani aşkın çok önceden başladığı, aylarca yakın arkadaşlardan bile gizlendiği doğru değil.
***
Hatta Oğuzhan Koç kısa süre önce, az kalsın başka bir ünlü isimle ilişkiye başlayacaktı ama bir şekilde olmadı.
E sonrasında da Demet Özdemir ile gayet mutlu bir ilişkiye başladılar. Umarım mutlu mutlu da devam ederler...
İyi de ni‘ÇİN’?
“Hepiniz sıraya geÇİN
İki doz aşı seÇİN
Yakala kaçmasın keÇİN
Bütün bunlar niÇİN”
Diye devam eden şu mantıksız cümleler topluluğu var ya, ona maruz kaldım işte cuma akşamı. Tam da harika bir hafta sonuna girmek üzereyken hem de.
Peki kim maruz bıraktı?
Tabii ki “Tiktok”.
Peki o Tiktok hesabının sahibi kimdi?
Yılmaz Morgül.
***
Her cümlenin sonunda ‘ÇİN’ kelimesini geçiren Morgül, kendince esprili bir video çekmiş.
Siz şaşkınlık içinde izlerken, videonun sonunda bir de ‘özgün’ bir kahkaha patlatıyor Yılmaz Morgül.
Ama o kahkahayı duyduktan sonra hiçbir şeyin geri dönüşü olmuyor.
Hem bu ‘çin’li cümleler hem de kahkaha derken...
‘Ben ne izledim’ deyip...
Dakikalarca kafanızı ellerinizin arasına alıp öylece bekliyorsunuz...
Ciddiye
almak için
Bir ‘hakareti’ ciddiye almak için;
· O hakaretin önce düzgün Türkçe ile yazılması...
· Hakaret eden kişinin ‘ciddiye alınası’ biri olması...
· Cümlelerinin başı ile sonu arasındaki tutarlılık oranı...
· Çevresindeki insanların hakaret sahibi hakkındaki düşünceleri ve ona davranış tarzları gibi kıstaslar çok önemlidir...
Bu özelliklere sahip olmayanlar hakaret etmekle uğraşmasınlar kimseye. Başaramazlar çünkü. Gülünç duruma düşerler. Alay edilesi birine dönüşürler.
Aman.
Paylaş