Adını siz koyun bu hareketin

“Bir Kira Bir Yuva” kampanyasına Amerika Birleşik Devletleri’nden bağlandı Meltem Cumbul.

Haberin Devamı


New York’ta bir konser düzenlediklerinden ve toplanan 40 bin doların kampanyaya bağışlanacağından bahsetti. Sonrasında “Meltem Cumbul’dan 40 bin dolarlık bağış” haberleri çıktı medyada.
Güzel hareket dedik, helal be dedik, işte sanatçı duyarlılığı bu dedik.
Meğer olay çok başkaymış.
Organizasyonu düzenleyen firma da bir açıklama yaparak, “Türkiye ve Suriye’ye destek için 40’a yakın müzisyen ve 600 katılımcıyla konserler yapıldı. Türk ve Suriyeli sanatçıların sahne aldığı gecelerde 40 bin dolar toplandı. Toplanan paralar Turkish Philanthropy Funds ve Basmeh & Zeitooneh vakıflarına gönderilecek, eşit şekilde hem Türkiye hem de Suriye’ye ulaştırılacak” dedi.
Ve yine o açıklamada “Meltem Cumbul bu konserlere, sadece Fahir Atakoğlu ile birlikte iki şarkı söyleyerek katkı sağlamıştır. Yapılan prodüksiyonla organik bağı yoktur. Yanlış anlaşılma olduğu kanısındayız” cümlelerine yer verildi.
Ah be Meltem Cumbul... Senin bu yanlış anlaşılmayı hızlıca düzeltmen gerekmez miydi...
“Ben bağış yapmadım, yardımı organizasyonu düzenleyen firma yapacak” demen daha doğru olmaz mıydı...
Kaldı ki o bağışlar kampanyayı düsenleyen kanalın kampanyasına da gitmiyormuş ki...
Peki biz şimdi ne anlamalıyız bu hareketten, başkasının parasıyla hava attığını falan mı?

Haberin Devamı

Sanıyorlar ki onlar çok ‘eğleniyor’

Büyük değil ama daha az kapasiteli mekânlarda sahneler başladı hafta sonu... Çok reklam yapılmıyor, sosyal medyada, çok fazla paylaşılmıyor ama sanatçılar sahneye çıkıyor artık.Beklediğimiz gibi ters etkileri de oluyor bu durumun.
Mesela sahneye çıkanlara sosyal medyadan ‘hiç utanmıyor musunuz, nasıl eğlenebilirsiniz’ diye mesajlar atılıyor.
Hiç bilmiyorlar ki onlar o sahnede şarkıları eskisi gibi söylemiyor.
Eskisi gibi hoplamak zıplamak gelmiyor içlerinden.
Öyle şıkır şıkır giyinmek falan zor geliyor bu süreçte.
Hatta çok iyi biliyorum ‘ben ne yapacağım, nasıl şarkı söyleyeceğim’ diye kara kara da düşünüyorlar.
Siz ister inanın isterseniz de inanmayın. Eğlenmiyor sanatçılar!
Ama para kazanmak zorundalar.
Bırakın dönsün çark.
Siz gitmeyin, dinlemeyin ama gideni taciz etmeyin n eolur...

Linç virüstür

Haberin Devamı

Korkarım değişmeyeceğiz biz.
Yalandan 2-3 hafta üzgün gibi davranıp sonra yolumuza devam edeceğiz...
Hiç değilse 3-5 klavye delikanlısı akıllansaydı o bile yeterdi bana.
Şevval Şahin depremden önce verdiği bir röportajda “Türkiye’de kalınca daralıyorum, kendimi ülkeye ait hissetmiyorum” diye bir açıklama yapmış.
O röportaj yeni yayınlanınca da tepki üzerine tepki aldı.
Eee zamanlama manidar. O yüzden tepkiler haklı. Fakat eleştiriler haksız.
Depremde hayatını kaybeden Taha Duymaz’ı nasıl korkunç bir şekilde eleştirdiler.
Nasıl da dalga geçtiler çocukla...
Ne oldu...
Öldü Taha.
Bazılarının eminim vicdanı hiç sızlamadı.
Kaldı ki, Türkiye’de kalınca daralıyorum açıklamasında haksız değil ki kızcağız...
Yurtdışında
doğup büyüdüğü için kendini buraya ait hissetmek zorunda da değil...
Kime ne.
Bırakın böyle boş işleri daha önemli işlere kafa yorun artık.

Haberin Devamı

Okul önündeki kaos

Bizim çözmediğimiz bir konu var.
Aslında o kadar çok konu var ki buna belki sıra gelmiyor.
Okul çıkış saatlerinde yaşanan kaostan bahsediyorum.
Servisler bir yandan, çocuklarını almaya gelen veliler diğer yandan, oradan tesadüfen geçenler öbür yandan...
Yanlışlıkla girdin mi çıkılamayacak bir yere dönüyor okul önleri.
Etiler’deki Şişli Terakki Okulları o kaosun merkezlerinden biri mesela.
Geçen hafta çocuğunu almak için okula giden bir anne oradan tesadüfen geçen Elçin Sangu ve erkek arkadaşıyla tartışmış.
Hani sudan sebepler olur ya...
Öyle bir tartışma bu bence.
Elçin Sangu’nun erkek arkadaşı ters yönden gitmesini ve yolu açmasını istemiş hanımefendiden.
Bu istekleri kabul edilmeyince de bağırıp çağırmış kadına.
Tabii bunların hepsi bir tarafın iddiası...
Eminim Elçin Sangu’ldan dinlesem olayı onlar da kendi nedenlerini anlatacaklardır.
Hatta belki onları sinirlendiren mevzunun bambaşka olduğu ortaya çıkacaktır. Okul önlerine bir önlem alınması ve bizim şu geçirdiğimiz zor günlerde biraz daha sakin olmamız şart.

Yazarın Tüm Yazıları