Paylaş
Peki ne oldu?
Düzce Kaynaşlı Belediye Başkanı “Ece Seçkin Düzce’mize yakışmaz” açıklamasını yaptı. Sonra cumartesi günü o sahneye Gülben Ergen çıktı.
Tabii doğal olarak...
Başkan istemedi Ece sahneye çıkartılmadı söylentileri dolaşıyor.
Öyle değil...
Ortada kazanılan bir zafer, başkan istemedi Ece çıkamadı gibi bir durum yok.
Meğer Ece ilk başta cuma günü sahneye çıkmak için anlaşmış Düzcespor’la.
Konser cumartesiye alınınca (ki bu başkanın açıklamasından önce oluyor) Ece’nin de programı uymamış ve o tarihte sözünü verdiği başka bir konsere gitmiş.
Ama Düzceliler Ece Seçkin’den mahrum kalmayacak.
Mayıs ayının son haftası Ece, Düzce’de büyük bir halk konseri verecek.
Üstelik Düzce Belediye Başkanı eski bakan Dr. Faruk Özlü’nün davetlisi olarak...
Şimdiden merak ediyorum Düzcelilerin Ece’yi nasıl karşılayacağını, nasıl bir coşku olacağını...
Umarım Başkan Faruk Özlü de o konsere gidip elinde bir çiçekle ‘hoş geldiniz’ der Ece’ye.
Çünkü bu davet, neresinden bakarsanız bakın ‘güzel hareket’ kardeşim.
Yersiz bir panikleme değil mi?
Seda Sayan, eşi Çağlar Ökten’le pazar günü KüçükÇiftlik Park’taki ‘Adamlar’ konserine gitti. Yani kalabalığın arasında, halka açık olan bir konserde eğlendiler.
Sosyal medyadan paylaşım da yaptılar. Konsere gizlice gidip, kulisten sessizce dinlemediler yani...
Buraya kadar her şey çok normal.
Normal olmayan sonrasında yaşananlar.
Konser çıkışı kapıda basın mensuplarının olduğunu öğrenmiş Seda Sayan... (Ne ilginç değil mi?)
Şaşırmışlar üstelik.
Sonra bir panik havası ve “ne yapacağız biz şimdi” telaşı sarmış onları.
Hoşa gitmeyecek şeyleri art arda yapmışlar.
Mesela önce güvenlik görevlilerini seferber edip ‘bize taksi bulun’
demişler.
Konser çıkışı taksi bulmak, o taksiciye kendinizi beğendirmek falan hiç kolay değil. Neyse ki taksi bulunmuş ve konser alanının içine kadar girmesine izin verilmiş o taksinin. Yahu bu ne ayrıcalık.
Hadi şöyle soralım...
Neden bu ayrıcalık?
Konser alanına bırakın taksiyi, görevli arabalar bile gece yarısı her şey toplandıktan sonra giremiyor muydu?
Oraya gelen insanlara ayıp değil mi?
Değişen, enerjisini yükselten, farklı ve gayet iyi giden bir Seda Sayan görüyor magazinci arkadaşlar. O yüzden o neredeyse magazincilerin de oraya gitmesi, hele ki paylaşım yapılan bir yere gitmesi çok normal. Tabii ki 3-5 soru da sormak isterler size.
Ama böyle ayrıcalık işlere, kaçma çalışmalarına falan hiç gerek yok...
Aldatan erkeğin masa sohbetleri
Aldattığını arkadaşlarına söyleyince...
‘Abi aldat. Aldatma demiyorum sana yeter ki yakalanma...’
Yakalandığını arkadaşlarına anlatınca...
‘Tüh, yakalandın mı? Oğlum ne beceriksiz adamsın, hiç mi benden bir şey öğrenmedin...’
Aldattığı sevgilisine geri dönme kararını açıklayınca...
‘Dön baba. Daha rahat aldatırsın. Pişman olmuş adam bir daha aldatmaz diye düşünür karşı taraf zaten.’
Tekrar yakalanınca...
‘Ya ilahi. Nasıl adamsın be oğlum. Hemen çık mağduru oyna. Sen benim neler yaşadığımı bilmiyorsun, dört duvar arasında yaşananları bilsen bana hak verirdin’ açıklamaları yap da itibarını kurtar’ derler...
Üzgünüm ama budur ‘hali pürmelalimiz’...
Her ‘açık’ giyinene Gülşen mi diyeceğiz
Her transparan giyene...
Her ‘iddialı’ giyinene...
Her, sahnesinde dans edene...
Her dekolte verene...
Gülşen’e özeniyor demek?
Nasıl bir mantıktır...
Laf ola beri gele denir buna...
Şu benzetmeleri yapanların, İzzet Yıldızhan’dan, Işın Karaca’dan hiç farkı yoktur bana göre.
Paylaş