Paylaş
Bir akşam Bebek’te yemek yerken bir bakmışsınız ertesi gün Bodrum’da sürat teknesiyle koyları geziyor.
Akşam yemeğine Çeşme’de mi olması lazım, teknesiyle 45-50 dakika içinde Bodrum’dan Çeşme’ye gidiyor.
Bu tempoyu çok seviyor Acun Ilıcalı...
Tüm bu koşturmaca arasında sessiz sedasız büyük bir işe imza attı ünlü televizyoncu. Kuracağı dijital platform için tüm hazırlıkları tamamladı.
Projeler netleşti, hatta ünlü isimlerle anlaşmaya bile varıldı.
¡¡¡
“Survivor 2020” yıldızları, Acun Ilıcalı’nın dijital platformunun da yıldızı olmaya adaylar. O isimlerin başında son şampiyon Cemal Can geliyor.
Acun Ilıcalı ve Cemal Can geçtiğimiz gün bir araya gelmiş ama iki isim de o buluşmanın detaylarını açıklamamıştı.
Acun Ilıcalı, detaylarını şimdilik yazmamam şartıyla Cemal Can ile ilgili öyle bir projeden bahsetti ki...
Cemal Can fanları hazır olsun.
“Survivor” şampiyonu dijital platformda ters köşe bir projeyle ekranlarda olacak.
Projede Cemal Can’ın partneri olarak düşünülen isim ise Aleyna Tilki...
¡¡¡
“Survivor” kadrosundan Barış Murat Yağcı ve Nisa Bölükbaşı da Acun Ilıcalı’nın ekran enerjisine güvendiği isimlerden.
Büyük hayran kitlesine sahip olan ve aralarında aşk var mı yok mu dedikodularının yapıldığı iki isim, yepyeni bir program için Acun Medya ile anlaştı.
Survivor’ın iki yıldız isminin program partneri ise YouTuber Enes Batur...
Dijital platform hakkında
◊ Platforma her gün 5 yeni içerik eklenecek.
◊ Acun Ilıcalı “Hayalimdi” dediği bir ‘sürpriz programının’ sunuculuğunu yapacak.
◊ Top Model yarışmasıyla, Türkiye ilk defa bir dijital platformdan modelini seçecek.
◊ Tüm içeriklere ulaşmak için aylık makul bir üyelik ücreti ödenecek.
◊ Platformun ismi belirlendi. Ilıcalı, Instagram hesabından açıklayacak.
◊ İsim babası, Acun Medya’nın son dönemdeki önemli projelerinin de isim babası olan ünlü reklamcı Ali Taran.
Cezaları bitti, peki ne değişti
Pandemi kurallarına uymadıkları gerekçesiyle Bodrum ve Çeşme’de birçok mekanın kapısına 15 gün süreyle kilit vurulmuştu.
Birçok mekan, cezanın bitmesini beklemeden sezonu kapattı.
İşletmeciler dükkanlarını açmama kararı aldı... Haklılar da, bu sezon hem onlar hem müşteriler için keyifsizdi...
Sözüm kapılarını yeniden açıp tedbir konusunda cimri davranan işletmelere:
◊ Ceza yemişsin,
◊ 15 gün para kazanamamışsın,
◊ Pandemi kurallarına uymadığın için korona tedbirlerini ciddiye alan potansiyel müşterilerini kaybetmişsin.
Bu 15 günlük süre içinde;
◊ İçeriye alınan kişi sayısının yarı yarıya azaltılması,
◊ ‘Happy hour’ adı verilen partilerin yapılmaması,
◊ Maske ve mesafeye uygun hareket edilmesi gibi kuralların acilen devreye sokulması gerekmez miydi?
Maalesef bazı mekanlar cezalarının bitişini bir meydan okumaya çevirmiş durumda.
Sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarda;
◊ Kapılarımızı yeniden açıyoruz,
◊ Sabahın ilk ışıklarına kadar eğlenmeye devam,
◊ Eylül ayı boyunca yazlık şubemizi açık tutmaya devam edeceğiz gibi cümlelerle sanki bir rövanşa davet ediyorlar müşterilerini.
Spotify’ın klas hareketi
Covid-19’un yarattığı etkileri göz önünde bulunduran müzik dinleme platformu Spotify, nisan ayında başlattığı sanatçılar için bağış toplama özelliğini ülkemizde de ağustos ayında hizmete soktu...
Artık dinleyiciler, Spotify’da bağış toplama özelliğini aktif eden sanatçılara maddi destekte bulunabiliyor.
Zor dönemden geçen, işleri kesilen, ekiplerine paralarını ödeyemeyen sanatçılar için müthiş bir uygulama...
Türkiye’de ağustos başında kullanıma açılan bu sistemi, geçimini sahnelerden kazanan bazı dostlarımla değerlendirdim...
DİLENMİYORUZ, DİRENİYORUZ
Konuştuğum tüm dostlarıma son bir ayda “Bağış topluyormuşsun, yapma”, “İhtiyacın varsa biz sana destek olalım” diye yakınlarından telefonlar gelmiş.
Aslında yakın çevreleri haklı. Kendilerince destek olmak istiyorlar.
Ama olay farklı. Sanatçılar bu destek uygulamasını kullanarak dilenmiyor, aksine direniyorlar.
Ayakta kalmaya çalışıyorlar. Üstelik sadece kendilerini değil... Orkestralarını, kuaförlerini, makyajlarını yapanları, onları sağa sola götüren ulaştırma araçlarının şoförlerini ve arka plandaki diğer emekçileri düşünüyorlar.
Magazin D kırmızı çizgimizdir
Dün gazeteleri karıştırırken “Magazin D”nin yeni sunucusu Aslı Turanlı’yı hedef alan bir yazı gözüme ilişti...
Yok efendim anons sonrası kafasını monitöre çevirip VTR’ye pas atması gerekirmiş de...
Yok efendim ekranla kavga ediyormuş da...
Onu izleyenler televizyon karşısında yorgun düşüyormuş...
“Magazin D”nin tıpkı önceki sunucuları gibi Aslı Turanlı da başarılı bir isim.
Üstelik yaptığı işin yazılı kuralları yok...
Aslı, mizacını yansıtıyor ekrana.
Neşesini enerjisini geçiriyor izleyenlere...
Kimseyi yormuyor, aksine dinlendiriyor.
Bunun da karşılığını reytinglerde alıyor Aslı Turanlı ve “Magazin D” ekibi.
Kolay iş değil, hafta sonu reyting listelerinde tüm rakiplerini geride bırakan başarılı ekip alkışı hak ediyor.
İtirazım var
◊ Pandemi, Karantina, Korona adlı mekanların mantar gibi çoğalmasına...
◊ Korona yokmuşçasına sağda solda partileyenlere...
◊ “Neden maske takmıyorsun” sorusuna “Canım istemiyor” diye cevap verenlere...
◊ Linç için pusuda bekleyen sosyal medya trollerine...
◊ Herkesin özel öğretmenle büyüdüğünü sanan Ebru Polat zihniyetine...
◊ Uzun süredir görmediği birini görünce “Çok kilo almışsın” diyenlere...
Koca bir itirazım var.
Paylaş