Sosyal medyada ‘Yakışıklı Güvenlik’ adıyla duymuşsunuzdur Muhammet Sürmeli’yi...
Hiç izlemedim, ne yapar ne eder. Bir alışveriş merkezinde güvenlik olarak çalışıyormuş. Ve TikTok’ta kelepçeyle falan dans ederek duyurmuş ismini.
Şimdi meselenin en önemli kısmına geliyorum işin. Bu arkadaş Ege Üniversitesi’nde söyleşiye katılmış.
Şaka değil. Bir baktım ne anlatıyor diye...
Almış eline kelepçeyi, garip hareketler yapıyor. “Tık tık kelepçeye vurun, sonra öpücük atın” diyor.
Haydaaaa... Bak sen şu eğitime! Üniversite yahu burası, üniversite!
Bu vasıfsız arkadaş nasıl olur da Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından birinde sahneye çıkıp söyleşi yapabilir, aklım almıyor. Tek özelliği ‘yakışıklı olmak’ olan -ki bu tamamen sosyal medyaya göre, bana göre doğru değil çünkü- biri çıkıp o sahnede ne anlatabilir?
Geçtiğimiz akşam Cemal Kalyoncu ve eşi Reyhan Kalyoncu’nun vesile olmasıyla Rumeli Caddesi’ndeki Kalyon Kültür’ü ziyaret ettim.
Aslında amaç hem o binayı görmek hem de içerideki yeni sergiyi gezmekti.
Ünlü İngiliz sanatçı Ian Berry dünyada pek eşi benzeri olmayan bir sergi açmış.
Kendisini ‘denim sanatçısı’ olarak tanımlıyor Berry. Bildiğimiz denim kumaşlarından oluşturuyor sergisini...
Bunun da nedeni, o kumaşların zaman içinde aşınarak renk değiştirmesi yani bir bakıma her seferinde başka bir dünyayı sunması.
“Çok istediğim bir şarkı vardı ama söyleyeni hiç sevmiyorum” dedi.
Attı bombayı.
Aleyna Tilki’ymiş, öyle diyorlar haberlerde.
Vallahi hiç şaşırmıyorum böylelerine.
Çünkü çok sık rastlanan bir durum bu...
Sevgisizlik kanımızda var artık.
Aynı sektördeki insanların, hele ki kadınların birbirini sevip desteklemesini beklemiyorum zaten.
Şimdi ona diyorum ki, ‘senin bize hatıran yetmez Ferdi Baba...’
Daha ‘hatıran yeter’ demek için çok yılların var...
Geçtiğimiz gün rahatsızlanmış ve Marmaris’teki bir hastaneye kaldırılmıştı Ferdi Tayfur...
Tam iyileşti çıkıyor derken Antalya’ya başka bir hastaneye sevk edildiği haberi geldi.
Sağ salim çıkacaktır oradan Ferdi Baba eminim.
Hatta çıktıktan sonra tekrardan bizlerle buluşması lazım bence.
Kaan Sekban, YouTube’daki programında Altın Kelebek’i dolamış diline yine. Yine diyorum, çünkü hep yapıyor.
Altın Kelebek’te ‘en iyi çift’ ödülünü alan Rojbin Erden ve Bertan Asllani ile ilgili “Asla hak etmiyorlardı” demeye getiriyor lafı.
Sonra da “Ben bu halk oylamasına inanmıyorum” diyor. “Beni kimse inandıramaz. Yüzde 30 jüri ne demek, ayrıca bunu nasıl hesaplıyorsunuz” diye de ekliyor.
Sekban, seni inandırmak için zerre uğraşmayız biz, o ayrı, fakat “yüzde 30 jüri”nin nasıl hesaplandığını sana söyleyeyim.
Teknoloji var ya günümüzde hani... Hani bir program ile mevcut oylar sisteme giriliyor ya... İşte sonra jüride kaç kişi el kaldırdı, kaç kişi oy verdi diye o sistem yüzde 30’u otomatik hesaplıyor.
Ahhh Sekban ahhh...
Bulamadın değil mi diline dolayacak başka bir konu? İçin içini yiyor hatta... Kıskançlıktan da tırnaklarını kemiriyorsun değil mi?
Neyse yapacak bir şey yok. Az daha çalış, belki alırsın yahu sen de.
Spotify 2024 yılının en çok dinlenen şarkılarını açıklayınca bu daha net ortaya çıktı.
Mesela eskilerin arabesk kraliçesi Kamuran Akkor...
Bu sene 76 milyon dinlenme, 6,84 milyon dinleyiciyle listelerin üst sıralarında yer almış. Onun ‘Ben Sarhoş Oldum’, ‘Bir Ateşe Attın Beni’ ve ‘Aşk Eski Bir Yalan’ şarkıları en çok dinlenen şarkılar arasına girmiş... Her şey aslına rücu eder derlerdi ya eskiler. Doğru diyorlarmış.
Arabeske burun kıvıranlara bakmayın siz.
Ben hiç caz’la duygulanıp, eskileri düşünen görmedim.
Öncesiyle, tören anıyla ve sonrasıyla hep konuşuluyor.
Günlerce devam ediyor yankıları.
Haydi törenden aklımda kalan anları ve yorumlarımı paylaşayım sizinle...
Mesela Simge Sağın ile Sinan Akçıl’ın ödül alıp verme anı...
Sinan “Wanda Nara kızacak ama yılın en iyi kadın şarkıcısı Simge Sağın” diye anons etti...
Sonra her şeyin muhalifi Işın Karaca eleştirmiş Sinan’ı...
Amaaan yahu... Boş versenize. Orası ‘show business’ yeri.
Kadına şiddet falan değil bu. Her şeyi böyle değersizleştiremeyiz. Yapmayın.
Altın Kelebek kırmızı halısında Damla Uğurtürk ile ben hemen diğer kırmızı halı alanımızda ise Tara de Vries ile Timuçin Güner vardı. Yayına başladığımız andan itibaren bir dakika boşluk vermedik, nefes alamadık.
Yıldızı parlayanları konuk alarak başladığımız yayında en renkli anlardan biri de Hasan Can Kaya ve Giray Altınok ile Prens ekibinin katıldığı anlardı.
Perihan Savaş ile torunu Efe de konuk oldu yayınımıza.
Kolay değil tabii Perihan Hanım ile yan yana olmak o yüzden Damla da ben de gizleyemedik o heyecanımızı...
Herkes öyle özenip hazırlanmıştı ki törene. Kırmızı halıda ayrı bir güzeldi herkes.
50’nci yıl olması nedeniyle heyecan da farklıydı bu sefer.
Gözlerden de hareketlerden de anlaşılıyordu ünlü isimlerin heyecanı.
Var mı eleştirecek bir mevzunuz