Orhan Can

Beşiktaş’a hakaret eder gibi maç yayını.

Onlarca kanalı varken, 2 maçı üst üste yayınlarlar, siz de hiç keyif almazsınız..!!

TRT’nin durumu bence böyleydi..

 

Dedik ya insan bir kez düşmeye görsün

Hem böyle muamele yaparlar

Hem de sizin için neler neler derler..!!

 

Şampiyonluğa, başarıya koşan takımlar için çok geçerlidir bu söz..

Bu konuyu açıklayacağım ancak önce..

Bugün sanal alemde dolaşan bir cümle beni fena halde yordu.

O da şu:

“Cüneyt Arkın'a sormuşlar; Neden Evet ve Hayır’a, Nevet, Nayır diyorsunuz?

Cevabı şu olmuş: NALIŞKANLIK..!!

İnşallah Antalya maçının son 3 maçın sonucu gibi olmaz da biz de

Cüneyt Arkın gibi yanıt vermeyiz..!!

Maazallah yani..

 

4’e alıştı Beşiktaş, Allah sonumuzu hayr etsin..!!

“Gazozuna oynasam yenmek isterim..”

Bu söze bayılırım..

Umudun bittiği yerde hayat biter unutmayın..!!

Onun için her şeye rağmen Beşiktaş’ın Kiev’i yenmesini isterim.

Olmadı ne yapalım.. Gök kubbe başımıza inmedi ya..!!

 

Toprak ve denizin arasındaki farkı anlatırım kimi zaman..

Anlaşılan, anımsamakta yarar var!

Şu Afrika atasözüne bayılıyorum...

“Sular yükselince balıklar karıncaları yer... Sular çekilince de karıncalar balıkları yer... Kimse bugün ki üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir. Çünkü, kimin kimi yiyeceğine su karar verir..!!”

 

Futbolda  böyle bir şeydir işte..

Kimin kimi yiyeceğine iyi hazırlanan, daha iyi konsantre olan, koşan, beyin ve ayağını daha çok birleştiren yener..

Kısacası kim daha çok emek sarf ederse onun olur iyi sonuç..

Elbette tarafsız hakem eşliğinde yener!

 

Daha maçın başlamasına 2 saat var..

İnönü'de Schester İSTİFA" sesleri..

(NOT: Bu yazının sonunda tüm Beşiktaşlılara bir çağrı vardır..)

 

İbrahim Üzülmez yoktu ama 40 bin kişilk ruhu vardı.

 

Tribünler “Deli İbrahim” diye inliyor..

Ancak “Adam gibi adam” sloganı ile de Toraman’ın gönlü alınıyor.

Beşiktaşlılar o kadar nazik ki ikisinden de vazgeçmiyorlar..

Her yer tıklım tıklım dolu..

(Bu yazıyı yazarken tam ortasında bakın nasıl bir mesaj geldi)

Bugün Beşiktaş’ın başına gelen yarın sizin başınıza gelecektir..

Ee, o zaman siz de çevrenizden yardım bekleyecek ama gelen kimse olmadığını göreceksiniz..

 

“En uzak mesafene Afrika'dır,ne Çin,ne Hindistan,ne seyyareler,ne de yıldızlar geceleri ışıldayan...En uzak mesafe,

iki kafa arasındaki mesafedir birbirini anlamayan..”Can Yücel’in bu şiirine bayılırım. Ne de güzel anlatır insanlar arasındaki o uzak mesafeyi..

Hayatın her alanında olduğu gibi, bu futbol dünyasında da vardır ve çok daha keskindir.

Çünkü herkes kendi penceresinden bakar..!!

İşte bu; “Baktığın yer” ile “Durduğu yer” farkıdır..

“Ben de Fenerli oldum” dedim, günlerdir yemediğimiz hakaret kalmadı..

Bana “Sen bizden değilsin” dediler..

Zaten olamam ki..

 

Tamam vazgeçtim..

Basın Tribünü yine tıklım tıklım dolu..

Fenerbahçeli, Galatasaraylı meslektaşlar gelmişler.. Hoş gelmişler elbette..

Ama merak ediyorlar Beşiktaş’ı ki gelmişler..

Nasıl oynuyor diye seyretmeye..!!

Unutmayın, yazıyı sonuna kadar okumazsanız beni eleştiremezsiniz..

Kıyaslama yapabilmeniz için okumalısınız.

(NOT: Bu yazının en altında Beşiktaş Yönetimine çok önemli bir çağrı vardır..)

 

Bundan tam 13.5 ay önce CSKA Moskova maçından sonra aynen şöyle yazmıştım:

“Beşiktaş neden yeniliyor...!!Bir kişi çıkıp da Beşiktaş “kötü takım” diyebilir mi? Diyemez..

“Oyuncular kalitesiz” diyebilir mi? Diyemez..!!

 

Şimdi son maçların sonuçlarına bir bakalım.