Sorunun yanıtı yazının en altındadır..
Kırmızı-Beyaz için bir dönüm gecesiydi.
Mutlaka ama mutlaka puan çıkarmak lazımdı.
Mesut Özil, kendisine gösterilen ilgiden memnun ki yüzü gülümsüyor.
Mesut’a gösterilen tepkiyi anlamıyorum.
E, o zaman Amerikan ordusunda görev yapan Türklere ne diyeceksiniz..!!?
Yaşadıkları ülkelerin vatandaşı olan Türkler hani..!!
Kurtuluş Savaşı’nın yiğit insanlarının diyarına..
Bunun için adlarının başında “Gazi” unvanı vardır.
Beşiktaş, futbolcuları milli takımlarına çağrılınca bir şaşkınlık yaşadı.
Ancak, kadro o kadar geniş ki hemen hemen her mevkiinin bir yedeği var.
Şahane bir bahar akşamı yaşanıyor Gaziantep’te..
Maçın başında Carvalhal ile Abdullah Hoca’nın birbirlerine öyle samimi “başarılar” dilemesi futbol adına ne hoş bir şey..!!
Futbolunu yakından bildiğimiz Abdullah Ercan’ın güleç yüzünü yeniden görmek ne güzel.
“Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun, martı sevdiği denizden asla vazgeçmez..”
Beşiktaşlı da öyle yapmış gelmiş stada..
Beşiktaş “Kırmızı Urbalılara” karşı bu gece.
Maç başlarken kalbimin deli gibi attığını hissediyorum.
Çünkü bu maç Beşiktaş için bir dönüm noktası olacak..
Avrupa’da yeniden dirilişin gecesi yani..
Futbol paylaşmaktır..!! Tıpkı hayat gibi..
Antalya’nın hocası Mehmet Özdilek’i Beşiktaş taraftarı bağrına basıyor.
Carvalhal ve Özdilek kucaklaşıyor İnönü’nün orta yerinde.. Ne güzel..!!
Seyirci yine az Beşiktaş için..
Bu arada bir gerçek daha ortaya çıkıyor.
Biletlerin Pahalı Olduğu..!!
Çünkü, tribünlerin pahalı olan bölümleri boş kalırken, ESKİ AÇIK dolu.
Demek ki Beşiktaşlı maça gelmek istiyor ama biletler pahalı, gelemiyor..
Yönetimin bu sese kulak vermesi gerekiyor..
Maçtan önceki programının son 7 dakikasına yetiştim.
Bu da bir gelişmedir benim için..(!!)
Yayına girmemle çıkmam bir oldu tabii..
Maçın ilk dakikasında sol çaprazın neredeyse sıfır noktasından Q7 bir pozisyonu değerlendiremiyor. Beşiktaş çok tartışılacak bir 11’le sahada..
Televizyondan gördüğüm kadarıyla yer yer boşluklar var statta..
Ne yaptığı belli olmayan bir Beşiktaş karşısında Bursa’nın kafa golü geldi.
Rüştü kararsızlık yapmasa az daha topu çıkartacaktı. Şimdi durum 1-0..
...çünkü ruh sevmeyi bıraktığında alev alır” yanar yanar..!!
Anlamı böyledir bu güzel İspanyolca şarkının sözlerinin.
Sevmeyi bırakırsan ruhun yanar, bitersin..
Takım sevmenin anlamı da böyledir benim için..
Güzel ama biraz serin Beşiktaş gecesinde ruhum yanmak istemiyor, aşka devam diyor..
Bu aşk karşılıksız bir aşktır..
Tribünlerin oldukça boş olduğunu görmek beni incitiyor.
İşte, tam bu noktada ruhum değil, yüreğim yanıyor..
Sağıma soluma bakıyorum İlham yok arkadaş..!!
İlham yok işte, kaybolmuş..
“Acaba nereye gitmiş olabilir ki..” diye düşünürken,
başımı önce sağa, sonra sola, sonra aşağıya, sonra karşıya çeviriyorum..
Gözlerimle bir kez daha görüyorum Beşiktaş seyircisini..
İşte diyorum İlham orada..
Kısacası “İlham Perimi buldum” diyorum..
Güneş, oyuncuların gözüne gözüne giriyor..!!
Yayıncı kuruluşu kurtarmak için bu saate maç koydular.
Türk futbolunun içine düşürüldüğü durum da aklıma gelince bana sadece gülmek düşüyor..
Zaten tribünlerden de belli.. Koca stat BOŞŞ::!!
“Gelecek ile ilgili planlarınızdan söz edip Tanrı'yı güldürmeyin..” Bu sözü pek sevdiğimden olacak herhalde, mutlu yaşamaya çalışırım..
İstediğim gibi, özgürce.. Biraz bohem, biraz hoyrat, biraz umarsız, biraz duygusal..!!
Her şeyden birazcık yani..