Paylaş
“Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun, martı sevdiği denizden asla vazgeçmez..”
Beşiktaşlı da öyle yapmış gelmiş stada..
Beşiktaş “Kırmızı Urbalılara” karşı bu gece.
Maç başlarken kalbimin deli gibi attığını hissediyorum.
Çünkü bu maç Beşiktaş için bir dönüm noktası olacak..
Avrupa’da yeniden dirilişin gecesi yani..
Futbol paylaşmaktır..!! Tıpkı hayat gibi..
Paylaşırsan büyürsün, paylaşmazsan bireysel kalıp küçülürsün.
Futbol da hayatın ta kendisi olduğu için paylaşmak böyle bir sporun omurgasıdır.
Eğer Beşiktaş paylaşırsa, paylaşmayı başarırsa bu gece, sabaha kadar uyumaz Türkiye.
Ve maç başlıyor Emre Tilev’in o heyecanlı anlatımıyla..
Bu gece Beşiktaş’ın gecesi..
Quaresma kendi topun götürdü şık bir çalım attı ve kaleyi düşündü.
Top yandan dışarı çıktı ama hiç önemi yok, kendine güvenini gösterdi Q7.
Stat inliyor “Kartal gol gol” diye..!!
Orası da küçük İnönü olmuş hani..
İngilizler ilk dakikalarda epey geliyorlar.
9. dakika Necip’le atağa çıkan Beşiktaş Q7’nin şutuyla kaleyi yokladı.
Ve gol geldi gol…
13. dakika Hilbert attı Hilbert..
Sağ açıktan çok güzel bir koşu yaparak gelen Hilbert’e Quaresma nefis bir pas attı.
Ona da ayağının dışıyla golü attı.. 1-0
Bir dakika sonra kornerden gelen topa Rüştü boşa çıktı. Adamlar da golü buldu.. 1-1 oldu..!!
Crouch attı.. Hani Beşiktaş’ı küçümseyen adam..
Bu adamın maç sonunda “morarmasını” çok istiyorum doğrusu.
İngilizler Rüştü’nün üstüne oynuyorlar, Rüştü çok sinirlendi bir ara.
26 dakika geçti, Simao’nun kendisini göstermesini gerekiyor.
Bir duran top daha..
29. dakikada Fernandes’in şutunu kaleci yumrukla çıkardı.
Hemen arkasından Quaresma’nın sağ taraftan attığı şut, kaleyi yalayarak dışarı çıktı.
Beşiktaş 32. dakika ve hemen sonrasında üst üste geliyor.
Fernandes’in taç çizgisi yanında sonu topuk pasıyla biten yaptığı hareketle “Dalgasını” geçiyor. 35. dakikada Q7’nin müthiş çalımıyla başlayan atak outla sonlandı.
37. dakikada Quaresma İsmail’i müthiş kaçırdı ama.. İsmail iyi kesemedi topu..
43. dakikada Fernandes’in ortasını golü atan şımarık İngiliz ters bir kafa vuruşu yaptı.
Keşke gol olsaydı.
Carvalhall sahada, Burhan Akdağ da önümde volta atıyor..
İngilizler susmuş, Beşiktaşlılar bağırıyor. Maç sanki İnönü’de..
Beşiktaş bu dakikalarda “Kırmız Urbalıları” bunaltıyor.
Bir zamanlar resimli roman furyası vardı. Kaptan Swing okunurdu.
Kaptan Swing ve adamları Amerika’nın bağımsızlığı için “Kırmızı Urbalı” İngilizlere karşı savaşırdı.
Kaptan Quaresma da bu gece öyle..!!
Kaptan Quaresma ve adamları, “Kırmızı Urbalı” İngilizlere karşı “Savaşıyor” bu gece Beşiktaş’ın “Bağımsızlığı” için..!!
Kaptan Swing Ontario Kurtları’nın başıydı. Q7’de Kara Kartal’ın..
Hele, 45 dakika Beşiktaş defansı nasıl da çoğaldı rakibe karşı..(!?)
1, 2, 3 derken 5 Beşiktaşlı bastı bir anda. İşte yardımlaşmak budur.
Yardımlaşmak, paylaşmanın ta kendisidir hayatta..!!
Bu gece güzel olacak güzel.
48. dakikada Quaresma’nın “kestiği” topa Simao vuramadı..
Ah Simao ah..!! Bu gece hiç yoksun be arkadaş.
Simao biraz oyunda olsa, ah olsa..
56. dakikada Fransız hakem Beşiktaş’ın penaltısını vermedi.
Stokel’ı oyuncu resmen elle oynadı..
Fransız Fransızlığını yaptı işte..!!
59. dakikada kanım dondu Vallahi Billahi..
Bir anda Rüştü ile karşı karşıya kaldı top direkten döndü..
Dönen topu kornere attı Egemen..
Vay anam vay, neydi o be..!!
Egemen sakatlandı.
Rambo gibi Egemen Vallahi, “çık” diyorlar o oyundan çıkmıyor.
Aman Tanrım, aman Tanrım!! 66. dakikada Quaresma inanılmaz bir gol kaçırdı..
Müthiş bir çalım attı Q7, sonra topa vurdu, rakipten seken top, kale direğinin çatalına çarptı geri döndü. “Ah kalbim ah..!!” dedirtiyor bana.
Seyirci uyandı “Holosko” diye bağırıyor seyirci.
Seyirci uyandı da Carvalhall uyanamadı hala..!!
İleride çoğalamıyor Beşiktaş, Holosko’yu alması lazım..
Bu gece de berbat bir “Karnaval” olmasın.
74. dakikada Necip çıktı Ernst girdi..
Fransız hakem penaltı verdi İngilizlere.. 77. dakikada..
Adamlar attı durum 2-1 oldu.
Al be adam artık Holosko’yu..!!
Golü yedikten sonra Holosko’yu alacak..
Bu arada Edu sol çaprazdan müthiş bir şut attı kaleci 2 hamlede tuttu..
82. dakikada Mehmet çıktı Holosko girdi.
Maç 3 dakika uzatıldı. En az 5 dakika olmalıydı..
Maç bitti, Beşiktaş kaybetti.
Sizi, İstanbul’a da bekler Kaptan Quaresma ve adamları.
En önemlisi o muhteşem Beşiktaş taraftarı..
Maç 2-1 kaybedildi. Carvalhall, “Karnaval” yaptı işte..
Demek ki neymiş, her zaman Papaz pilav yemezmiş!!
Zamanında değişiklik yapsaydı bu maç da Beşiktaş’ın ellerinin arasından kayıp gitmezdi.
Paylaşmanın insanoğlu için ne kadar önemli olduğunu bir fıkra örneği ile anlatacaktım.
Moralim sıfırlandı ama.
Neyse, yine de anlatayım da yenilginin üstüne birazcık moralimiz düzelsin..
Bir gün büyük bir yolcu gemisi batar. Gemiden sadece 2 kişi kurtulur. Biri dünyalar güzele Angelina Jolie öteki de bir Türk’tür. Adı Mehmet’tir. Issız bir daya çıkarlar. Gel zaman git zaman. Adada başka kimse yok ya.. Sevgili olurlar.. İlk günlerde Mehmet çok mutludur, çünkü dünyanın en güzel kadınıyla beraberdir..
Aradan bir süre geçer Mehmet mutsuzluktan perişan olmuştur. Angelina dayanamaz ve sorar, “Seni mutlu edemiyor muyum?” diye.. Mehmet “Yok” der, “Mutluyum da.. İşte..”
Angelina bir anlam veremez.. Yine günlerden bir gün bir gemi daha batar ve 1 kişi sahile ulaşır. Angelina ve Mehmet sahile koşarlar adama yardım edip kumsala alırlar.. Adam kendine gelir. Angelina ve bizim Mehmet adama bakarlar.
Adam der ki, “Beni kurtardığız için çok teşekkür ederim benim adım Co..”
Angelina da “Memnun oldum, benim adım da Angelina” der, Mehmet’e döner ve “Bu da benim arkadaşım Mehmet” diye ekler..
Co, “Çok memnum oldum” diye yanıt verirken, bizim Mehmet söze girer.
“Biliyor musun Co” der “Ben bu Angelina’yla yatıyorum..”(!!)
Memnun oldum filan yok. İlk söz budur..!!
Anlayana kısadan hisse şöyledir:
Mehmet dünyanın en güzel kadınıyla beraberdir ama kimsenin haberi yoktur.
Mehmet’in mutsuzluğu bundandır. Paylaşamamak, birilerine anlatamamak.!
Unutmayın; Hayat paylaşılırsa güzeldir..!!
İstanbul’a bekleriz, herkesle de paylaşırız, fıkramızı yani..!!
OC yine kaçar anam babam.
En Kalbi Muhabbetlerimle..
Ben Can, Orhan Can..
Paylaş