Yılbaşı geyikleri başlasın

Peki ya yılbaşı kutlamaları? O neden protesto edilmesin ki?
Hayır, zannettiğiniz gibi yılbaşı protestocuları sadece radikal dinciler arasından çıkmıyor. Fransa merkezli “fonacon” diye komik bir platform var.
Onlar her sene yılbaşını protesto ediyorlar! Ylk eylemlerine 2005 sonu başlamışlar. O zaman sayıları 300 kişi filanmış. Her yılbaşı sayıları katlanarak artmış.
Yyi hoş da diyeceksiniz, amaç ne? Ynsan niye yılbaşını protesto eder?.
Genel manifesto aslında şu: “Gezegen bozuluyor, zamanın geçmesi artık bir ilerleme, bir refah sağlamıyor. Her yıl yeni yıkımlar, facialar geliyor. O zaman yeni gelen yılı reddedelim!”
Bir tür zamanı durdurmak yani... Tarihin ilerlemesini reddediyor adamlar. Hep aynı yılda kalınsın isteniyor, hatta daha ileri gidersek hep aynı gün ve saatte!
Düşünsenize, böyle olsa hep aynı gün ve saate randevu verecek insanlar.
Ya da ilkelleşecek her şey: “Güneş batmaya yakın geliyorum hayatım.”
Yok, yok çok aptalca bu protesto...
? GYZLY TREND: CHRISTMAS YEMEKLERY
Bu yılın giderayak son modası da bu: Christmas yemeği vermek. O kadar çok bu şekilde davet aldım ki, şaşırdım aslında.
Noel yemekleri/davetleri mümkünse şık bir restoranda ve en az 15-20 kişiye veriliyor. Bazısı tam 24 Aralık’ta yapıyor yemeğini, bazısı daha önce. Sanırım esas dert şu: X-mas bahane, kalabalık bir grubu bir araya getirmek şahane...
? YILBA?I GECESY NE YAPMALI KRYZY
Biliyorum, bir de yılbaşı gecesi ne yapılacağı derdi var. Bunu önemseyen de var önemsemeyen de. Ama son dakikada herkesin bir plan yaptığı ya da önceden plan yapanlara dahil olduğu bir gerçek.
Kimse yalnız kalmak istemiyor galiba o gece...
Ve peşinen söyleyeyim. “Önerin var mı?” diye sürekli soranlara önereceğim şu ya da bu mekan yok. Üzerime gelmeyin yani.
Çünkü büyüklü-küçüklü her mekan kendine göre bir menü hazırlıyor, limitsiz içki sunuyor, ona göre fiyat biçiyor vesaire... Kimsenin zevkini de tam kestiremeyeceğime göre, bu bahsi geçelim.
Keza o geceki trafiği de düşünecek olursanız, bir ev partisi en güzeli. En temizi.
? YILBA?I GECESY BA?KA ?EHYRDE OLMAK?
Olabiliyorsa, vaktin/naktin yetiyorsa en güzeli tabii. Sokağa çıktığında bizdeki kadar şuursuz bir kalabalıkla karşılaşmadığın için (bkz: Taksim’de her yılbaşı gecesi tekrarlanan taciz vakaları).
Bir arkadaşım “Peki Beyrut’u tavsiye eder misin yılbaşında?” diye sordu.
Hem yakın hem de şu sıralar çok popüler ya Beyrut, o bakımdan.
Tesadüf, iki sene önce yılbaşını orada geçirmiştim. “Çok şahane olduğunu söyleyemem, burayla aynı” dedim arkadaşıma, “Yine de sen bilirsin”.
Beyrut normal zamanda daha iyi eğlence turizmi için.

Değişmeyen tek şey

Tamam, kaldırımlar ve arnavut kaldırımı döşenmiş yeni yol çok şık oldu.
Tamam, o cansız mankenler çok kıro dursa da genel olarak yılbaşı süslemeleri de gayet iyi. Tamam, o cadde boyunca yola serilen kırmızı halı da artistik bir hava katmış.
Peki ama yol daralmasına rağmen hâlâ arabaların caddeye park etmesine ne demeli?
Önceki akşam bir baktık, otopark gibi Abdi Ypekçi. Dizi dizi arabalar.
Hani böyle olmayacaktı, kimse park edemeyecekti arabasını yolun ortasına.
O havalı otoparka gidip koyacaktı?
Görünüşe bakılırsa kimsenin bunu taktığı yok.
Olan, Abdi Ypekçi’ye yolu düşene oluyor. Tıkanıp kalıyorsun trafikte.
Çünkü park eden arbalar yüzünden kilit oluyor tüm akış...

Demet’le Hande’ye ne oldu böyle

Demet’le Hande daha dün (gibi) Demet Akalın/Önder Bekensir düğününde can ciğer kuzu sarmasıydılar.
Birlikte eğlendiler, dans ettiler.
Öyle ki birbirlerini hiç yalnız bırakmamışlardı gece boyunca.
Hangi ara bozuştular, ne oldu ne bitti, anlayan/takip eden varsa beri gelsin.
Belki ikisi de bu gerginlikten besleniyor, bilemiyorum.