Paylaş
Son 5 ayda peş peşe çıkardıkları şarkıların sadece YouTube dinlenme oranları bile göz kamaştırıcı:
- Sevmedim Deme (157 milyon)
- Nabız (100 milyon)
- Baba Yak ( 46 milyon)
Son şarkıları “Herkes Duydu” aynı şekilde hızla dinlenme rekoru kırdı, YouTube trendlerde şu anda 1 numara.
Kurtuluş ve Bulut ikilisi aslında bir proje.
Yılların Pet Shop Boys ikilisi Neil Tennant ve Chris Lowe gibi elektronik eşya satan bir mağazada tanışıp arkadaş olmamışlar.
Onları bir araya getiren prodüktörleri olmuş, Tolga Aykut.
Pet Shop Boys’la tek benzerlikleri ikili olmaları.
Onun dışında dibine kadar arabesk yapıyorlar.
Ud, klarnet, elektro bağlama sesleri havada uçuşuyor.
Sadece şarkılarının altyapıları R&B ya da rap’e göz kırpıyor, o kadar.
En popüler hitleri, benim de favorim olan, “Nabız”.
Peki Karamanlı olan Kurtuluş ile Elazığlı Burak’ın sırrı ne?
Onlar sayesinde arabesk yeniden yükselişe mi geçiyor?
Evet, dinlenme rakamlarına bakılırsa arabesk yeniden şahlanıyor.
Zaten şimdiye kadar yapılan rap şarkılarda da arabesk damarı hep vardı.
Şimdi rap damarı filan ikinci planda kaldı.
Kurtuluş ve Burak’ın bir diğer sırrı da sanırım şu:
Duygularını belli etmeyen, sessiz ve dertli Türkiye erkeklerinin kahramanları oldular.
Dolmuşlarda, taksilerde sıkça onlara denk gelmemiz bu yüzden.
DJ’lerin işi çok zor
Mekanlarda çalan müzikler konusunda en kafası karışık ülke olabilir miyiz?
Aynı zamanda DJ’lerin çaldıklarına en çok müdahale eden de...
En havalı mekana gidin, herkes popüler yabancı müzikleri bir yere kadar dinler, sonra “Ya bir Ajda çalsana” demeye başlar.
DJ isteği kıramaz, Ajda’yla giriş yapılır, bir bakmışsın artık Gülşen’den, Serdar Ortaç’tan şarkı çalmaya başlamıştır.
Hatta oradan Duman’a geçiş yapılır. Sonra da Athena’yla gece bitirilir.
DJ’lerin işi bu kaprisli ve kafası karışık müşteri nedeniyle çok ama çok zor.
Bunun sosyolojik
bir açıklaması var mı?
İşi zor olanlardan biri de mekanda karşılama yapanlar.
Cumartesi gecesi Backyard’daydım.
Bir çift geldi. Güzel bir masaya oturtuldular.
Ama yok, orayı beğenmediler, “Şuraya geçsek?” dediler.
Mekan görevlisi dedi ki, “Orası rezervasyonlu”.
Çiftimiz mırın kırın etti, çünkü göz koydukları o masaya ya oturacaklar ya da oturacaklar, ortası yok.
Mekanlara gittiğimizde ekstra şımarmamız ve “İlla benim dediğim olacak” diye diretmemizin bir sosyolojik açıklaması var mı acaba?
Paylaş