Yerli Brian Molko’yla tanışın

Ne yapıyor Zakkum grubu elemanları? Albümdeki fotoğraflarından ve ilk kliplerinden gördüğüm kadarıyla makyaj yapıyorlar! Hepsinde aşırı bir göz makyajı var bir kere.

Ama asıl dikkat çeken, vokaldeki Yusuf Demirkol’un dudaklarını aralayıp yarı şaşkın ve hülyalı baktığı pozlarından yansıyan androjen imajı tabii.

Bu haliyle Placebo’nun solisti Brian Molko’ya çok ama çok benzeyen, hatta apaçık ona öykünen, havada uçuşan saçlarıyla da Green Day’in deli çocuğu Billie Joe Armstrong’u anımsatan Demirkol, yine de bu androjen görüntüsüyle şu ana dek gördüğümüz en cesur yerli rock solisti imajına sahip.

Ne de olsa rock barlarda filan sahneye böyle çıkmak her baba yiğidin harcı değil.

Yerli rock dinleyicisinin muhafazakar yanları olabiliyor nitekim...

Bu arada Zakkum’cular Ankara’da epey ünlüymüş. Çünkü 1999’dan beri Ankara’daki barlarda çıkıyorlarmış, ama o zaman grubun ismi Raindog’muş.

Makyajlı imajları ise hep kullandıkları bir sahne görüntüsüymüş.

Gelelim Zakkum’un, "Zehr-i Zakkum" adlı ilk albümüne...

İlk elde Teoman’la düet yaptıkları "Zehr-i Zakkum"u beğendim ben.

Hemen ardından da "Ahtapotlar" şarkısını... Ki bu şarkının hem sözleri (Son bir gece daha çirkin olalım / Aynalara değil, birbirimize bakalım) hem de Yusuf Demirkol’un vokali çok iyi.

Zakkum ilginç bir grup yani. Önce görsel olarak dikkat çekiyor, şarkılarına sonra odaklanıyorsunuz.

Hayat (ya da şov) devam ediyor

l Çılgın Dersane filmi için Discorium’da yapılan partinin son demlerine Tuba Ünsal’la beraber iştirak ettik. Malum, filmin oyuncu kadrosunda yok yok.

Hande Ataizi de var, dans yarışmalarında yıldızı parlayan çocuklar da...

Film elbette 17 yaş ve altına sesleniyor. Dolayısıyla hiç merak etmiyorum, "nasıl bir filmdir" diye.

Ama sinemalarda dönen fragmanı, sanki bu film aceleye gelmiş hissini veriyordu.

Aynı tarzdaki diğer film, yani "Neşeli Gençlik"e getirilen 18 yaş sınırını ise anlamak mümkün değil. Kim seyredecek o filmi? Tabii ki 18 yaş altı...

Onlar gidemeyecekse gösterime girmesinin ne manası var?

Gerçi belli olmaz, 18 yaş üzerindekiler içinde hálá ergen ruhunu ısrarla korumuş olan da var bu ülkede, onlar izleyebilir.

l Bir başka film, Tuğçe Kazaz’ın uyuşturucu bağımlısını oynadığı "Can" filminin galasına geçelim hemen. Jass Lounge’daki galada gördüğüm Tuğçe ve Yunanlı eşi Yorgo, okulu asıp gelmiş öğrenciler gibi pek serseri ve sempatiktiler.

"Asla kimseye itaat etmeyiz" havaları vardı, buram buram etrafa yayılan...

Bu arada dedikodu kazanı fena kaynadı tabii. Yorgo’nun koca bir tembel olduğu ve hiç çalışmadığı, Tuğçe’nin paralarını yiyip evde sefa yaptığı konuşulup durdu gece boyunca.

l Gala, parti, şu bu tam gaz devam ediyor ama acı gerçek değişmiyor işte...

Hani "Ogün gibiler her yerde" demiştim ya. İstatistiki olarak da doğrulandı.

OECD raporuna göre "en fazla okumayan ve çalışmayan 15-19 yaş arasındaki genç nüfus" Türkiye’de çıktı. Erkeklerde bu oran yüzde 25, kızlarda ise 47’ymiş.

Hal böyle olunca, suç potansiyeli artıyor tabii...