ALIŞVERİŞ PARTİSİ... Vogue cadısı Anna Wintour’un hem ekonomiyi canlandırmak hem de modayı taçlandırmak üzere geçen yılın kriz günlerinde ortaya attığı cin projesi Fashion’s Night Out, 16 Eylül gecesi ıstanbul’da da yapılıyor. Ne oluyor o gece? İstinye Park, Nişantaşı ve Bağdat Caddesi’ndeki tüm mağazalar gece yarısına kadar açık oluyor. Mağazalar o güne özel indirimler uyguluyor. Kimisinde bazı ünlüler stil danışmanlığı yapıyor. Bazısı çekilişle bedava ürün bile dağıtıyor, filan... Ama hepsinde bir parti havası yaşanıyor: ıçki, güzel insan, DJ... Buraya kadar iyi. Ama ay sonu gelen kredi kartı ekstresine bakınca “ben ne yapmışım?” oluyorsun. Anna’ya bir güzel saydırıyorsun. Bu kısmı kötü tabii.
Amma velakin geçen eylül Fashion’s Night Out’un yapıldığı tüm şehirlerde (New York’u, Paris’i, Londra’sı, şangay’ı) mağazalar acayip cirolar elde etmiş. Hepsi tanrıça Anna’ya müteşekkir yani...
CADDE İMAJI... Abdi İpekçi’nin yeni hali Fashion’s Night Out gecesine, kısacası ıstanbul’un en büyük alışveriş partisine yetişiyormuş. Buraya kadar iyi. Çünkü Abdi ıpekçi kilit bir arena. Kadınlar toz toprak içinde alışveriş yapmak istemeyeceklerdir elbet. Sarıgül yine kadınların gönlünü fethetmiş olacak yani. Ama yeni Abdi ıpekçi’nin söylendiği ya da imajlandığı gibi Barselona’daki Las Ramblas’la filan ilgisi yok. Sadece kaldırım genişletme olayı yapılıyor Abdi ıpekçi’de, o kadar... Abartıldığı gibi değil. İşin bu kısmı kötü.
FOTOĞRAF DERDİ... Fashion’s Night Out öncesi 11 Eylül’de, gündüz vakti tam 50 kadın modelin Bağdat Caddesi’nde koşaradım halde Nihat Odabaşı’na poz verecek olması iyi hoş; ama benim hâlâ Spencer Tunick’i ıstanbul’a bekliyor olmam ve yüzlerce insanla beraber çıplak poz verme hayalim boş bir ümit. Ve haliyle kötü...
ADANIN ÖNÜ/ARKASI... Suada ya da esas adıyla Galatasaray Adası’nın Kuruçeşme tarafından görünen kısmı derme çatma da olsa fena değil “eh işte, iyi”. Ama tekneye binip de adanın arka tarafına geçince manzara kötü. Çünkü en kocamanından “for reservation” yazıp yine en kocamanından bir telefon numarası koymuşlar. Çok fena, çok kıro bir görüntü; yakışmamış.
GELECEĞİN TAKSİSİ... Ben taksiciyim. Yani durmadan taksi kullanıyorum bir yerden bir yere gitmek için. O manada... Arabam yok, olsun da istemem (ama evrene de böyle bir mesaj yollamayayım şimdi, ne olur ne olmaz ciddiye alır filan). Haliyle, insan habire taksiye binince, eylül sonu düzenlenecek ıstanbul Design Week’te yapılacak “Geleceğin ıstanbul Taksisi” yarışmasının sonuçlarını merak ediyor. Yarışmaya yurtiçi ve yurtdışından 30 kadar tasarım öğrencisi katılıyor. Nasıl taksiler tasarlayacaklar, harbi meraktayım. Buraya kadar iyi. Ama bu öğrenciler tasarladıkları taksileri, ıstanbul’un taksi şoförlerini düşünerek mi yoksa tamamen onları dışlayarak mı yapıyorlar? Burası flu. Yani ne iyi ne kötü, şimdilik... Bu arada ıstanbul Design Week yine eski Galata Köprüsü’nde yapılıyor. Bakınız bu hâlâ iyi bir şey...
GAMZE İYİ, TÜLİN KÖTÜ... Yeni kömür rengi simsiyah saçlara sahip, bir kara filmden fırlamış gibi duran, çokça da Kayıp Otoban’daki Patricia’yı andıran Gamze Özçelik iyi (bakınız son InStyle’ın kapağı, Koray Birand’a verdiği pozlar). Hâlâ aynı kabarık demode Cindy saçlarıyla pozlar vermekten usanmayan Tülin şahin kötü. Daha doğrusu, sıkıcı.
SAÇMA VİDEO KUŞAĞI... “Buz gibi biraaaa, bıyıkaltı ayrannn” diyerek rap’çilerle şahane bir şekilde dalga geçtikleri son videolarını nemli yaz boyunca dönüp dönüp izlediğim Bates Motel Pro ekibinin kendi tabir özetleriyle “saçma ama komik” tüm işleri iyi. Ama hâlâ yeni bir şey yapmamaları kötü. Biraz daha çabuk olsunlar...
Bil’s’in meşhur beyaz gömleklerinin yeni sezonunu tanıtmak üzere tamamen sokaktan bulunan, sıradan, ünsüz insanları “model” olarak kullanması iyi. Marc Jacobs’ın Bang adlı yeni parfümünü tanıtmak için çırılçıplak soyunması ucuz ve kötü...
CITY’S VE ÇAPA... İzzet Çapa City’s’deki teraslı yeni mekanına yine Joke bilmemne ismini verecek galiba demiştim. Bir ay önceki bir yazıda. Çapa dış sesimi duymuş olacak ki; vazgeçmiş öyle isimlendirmekten. Tamamen yeni bir isim bulmuş: Limonata. Bu iyi. Kötü olan ne? City’s’in kendini hâlâ yeni bir Çapalama mekanıyla daha “kurtarmaya” çalışıyor görüntüsü vermesi...