Paylaş
İçten bir gülüşü, güven verici bakışları, cool bir duruşu var.
Kahvehane ağzıyla, artist gibi çocuk.
Ama ona yeniçağ dervişi diyorlar. “Derviş” deyince ağır/yaşlı bir surat canlanıyor ya zihinde.
O algıyı ters yüz eden bir sureti var.
Hayatında trajik noktalar mevcut. Sıkça anlatıyor.
Genetik bir hastalıkla dünyaya gelişi, babasının geçirdiği ağır trafik kazası gibi...
Yaptığı iş tam olarak tanımlanamıyor. Kimine göre enerjici kimine göre batı tıbbıyla doğu öğretilerini harmanlayan biri. İnsanları tedavi edip mucizelere yol açması ve seminerleri ayrıca dillerde...
Metin Hara’dan behsediyorum.
Enerji işleriyle hiç alakası olmayan bir arkadaşımın bile diline düşmüş Metin Hara’dan.
Kendisini merak ettim ve çıktığı günden beri çok satan kitabını aldım Hara’nın (“Yol/Aşkın İstilası”).
32 yaşındaki genç spritüel fenomeni kitabı üzerinden çözmeye çalıştım, buyrunuz...
OSHO BENZERLİĞİ
-Bir dönem (ve hâlâ zaman zaman) çok kitabını okuduğumdan olsa gerek Hara’nın tarzı, tavrı, tavsiyeleri bana ünlü Hint guru Osho’yu anımsattı. Kendisini yerli Osho diye etiketlemem bu sebepten...
KLİŞE BAŞLIYOR
-Hara’nın kitabı daha önce benzerlerini okuduğum o bildik, klişelerle başlıyor. “Tek cehennem var, o da zihin” ya da “Algın değişirse hislerin değişir, hislerin değişirse tepkilerin ve deneyimlerin değişir” gibi...
-Allah’tan çok uzatmıyor Hara ve bolca teknik sıralıyor. Nefes, beyin dalgaları, enerji tekniği derken dünyanın dört bir yanında öğrendiği yöntemleri peş peşe aktarıyor.
İYİ BİR PAKET
-Aslında daha önce -konuyla ilgiliyseniz tabii- başka yerlerde okuduğunuz şeyleri iyi bir paket ve sade bir anlatımla pişirip sofranıza getiriyor Hara.
Asıl sırrı kendi hayatından çok örnek vermesinde. Zaten fenomen oluşunun bir nedeni bence bu: Kendi deneyimini anlattığı için insanlar onu kendine yakın buluyor. Uzak diyarlardaki dokunulmaz guru imajı yok. Daha çok komşunun efendi oğlu imajı var kendisinde...
SINIRLARI AŞAR MI?
-Hara kendisine ait spritüel okul İnsana Güven ile başka ülkelerin insanlarına da ulaşmak niyetinde olduğunu belirtiyor kitabında.
Başarırsa eğer, yerli Osho Hara bu toprakların ihraç ettiği ilk modern zaman gurusu olabilir!
BİR MERAK
-Hara aynı zamanda göbek çakrasının Japon öğretilerindeki ismi. “Karın” anlamına geliyor. Soyadı babadan mı yoksa bir spritüel sahne soyadı mı, doğrusu merak ettim.
Tuna’nın kitabı
Tuna Kiremitçi’nin yeni kitabı Sonun Geldi Sevgilim’in tanıtımında şöyle deniliyor:
“Hayalini bile kuramayacağın güzellikte bir kadınla evleniyorsun. Çok geçmeden bütün ülkeye rezil rüsva oluyorsun. Herkes kendinden emin: Tek suçlu sensin!
Annen, baban, ablaların... Bakkal, komşu, arkadaşların... Türkiye’nin seni affetmeye hiç niyeti yok! Tek şansın var: Unutulmak! Devrim lanetli bir medyatik. Gezegendeki en şanssız erkek olduğuna inanıyor.”
Bu cümleleri okuyunca “Acaba?” dedim, “Tuna, İclal Aydın’la evlilik yaşadığı dönemden mi esinlendi?”
Hemen kendisine sordum. Yanıtı zekice oldu: “Kitabın girişinde şöyle bir cümle var: Bu romandaki olaylar tamamen hayalidir. Dünyanın delirmiş olması hariç!”
İbo’yla İdo arasındaki farklar
İbrahim Tatlıses’in oğlu İdo baba mesleğine soyunmuş ve bir single çıkarmış, Sonsuz Teşekkürler adıyla.
Peki oğul Tatlıses’ın imajı/sesi baba Tatlıses’le karşılaştırılınca ortaya çıkan tablo nasıl? Şöyle:
-Oğul Tatlıses babası gibi koyu arabesk değil, günümüze uygun pop arabesk yapmış.
-Sesi babası gibi inletmiyor/gürlemiyor, daha naif/gırtlaksız ve romantik prens tınlıyor.
-Birkaç gündür Mykonos tatili fotoğraflarını/videolarını takipçileriyle paylaşan İdo’nun single imajı da baba Tatlıses’ten bambaşka: Çiğköftesiz, dövmeli, dizilerdeki yeni nesil jönler gibi sert bakışlı.
NOT: Ve fakat bu fotoğrafta neden tişörtünü çekiştirmiş onu çözemedim.
Paylaş