Uzun masanın etrafında farklı dünyalar

Önceki gece yemek yediğim uzun masadan rahatlıkla yeni bir film çıkartabilirdi Ferzan Özpetek. Keşke orada olsaydı.
Nedeni için önce başa dönelim.
Gecenin en başına...
Yer, Alaçatı.
Mekan, köyün yıllardır en etkili isimlerinden biri olan Haldun Demirhisar’ın Tek Masa’sı.
Tek Masa’nın adı gibi gerçekten tek bir masası var. Upuzun, ahşap bir masa.
Herkes onun etrafında oturup yemek yiyor.
Bazen birbirini tanıyan, bazen de birbirini o kadar da iyi tanımayan insanlar...
Elbette ikinci seçenek daha çekici.
Çünkü yeni insanlar tanıyorsun. Çünkü kaçışın yok!
Çünkü dip dibesin. Çünkü ayrı masalarda değilsin...
O yüzden Tek Masa’nın bu kaynaştırma halini seviyorum. En tatlı misal:
O gece benim yanımda oturan İlhan Erşahin, hemen karşımızdaki Aleyna Tilki’yi pek tanımıyordu.
Aleyna’yı anlatıp başarılarından bahsettim İlhan’a.
Sonra onlar konuşmaya başladı.
Aleyna’nın videosunun 448 milyon kez izlendiğini duyunca “Vayy” dedi İlhan, şok oldu.
Bu arada Aleyna’nın yanında “Bebeklik arkadaşlarım” dediği iki arkadaşı vardı.
Zaten masanın konusu bir ara buydu:
Aleyna ve arkadaşlarının 2000 doğumlu olması.
Normalde farklı kuşaklar aynı masada oturup pek yemek yemez ya, o açıdan da ezber bozan bir yemekti.
Ama Aleyna gerçekten sürprizlerle dolu.
Bir ara DJ’in yanına gitti, “Yeni keşfettim, çok seviyorum bu şarkıyı” diyerek Sezen Aksu’dan “Dört Günlük Bir Şey”i çaldı.
Aleyna’nın bu şarkıyı çalmasıyla beraber farklı kuşaklar aynı şarkıyı mırıldarken buldu kendini, ilginç bir andı.

Psikoloji okumaya gidiyor

Elbette Aleyna’ya yeni şarkılarının ne zaman çıkacağını da sordum.
Türkçe şarkısı ağustosta yayındaymış. Diplo ile yaptıkları şarkı ise yakında.
“Şarkı çıktığında ben Amerika’da olacağım” dedi Aleyna. Los Angeles’ta psikoloji okuyacakmış.

Tık tutkunu o dünyaya inat üç şarkılık bir video

Kendisi ve fanatiklerinin sabah akşam bilgisayar başına geçip tıklanma oranına kilitlendiği Reymengiller’in ‘her şey tıkırında’ dünyasına inat, Türkçe müzikte pek şahane pek yaratıcı işler filizleniyor.
Sessiz sedasız, bağırıp çağırmadan.
“Tık” halüsinasyonlarına kapılmadan.
Asil ve temiz.
O işlerin en yenisi Kalben’e ait. Üç şarkılık çalışmasının üçünü de kliplendirip kısa metraj bir modern şehir masalına dönüştürmüş Kalben (yönetmen Aytekin Yalçın’a bravo!).
12 dakika süren videoda “Çek”, “Kalp Hanım” ve “Aşk Çeşmesi” şarkıları arka arkaya geliyor. Şarkıların aralarında ise Kalben’in kendine ve dünyaya dair nefis iç sayıklamaları var.
O sayıklamalardan bir parçayı aşağıya aynen aktarıyorum.
Bakalım Kalben’in söylediklerine katılacak mısınız sevgili kadınlar ve adamlar?

İşte Kalben’in söyledikleri...

Küçük kadınları sevmez erkekler.
Yalnız kadınları sevmez erkekler.
Gerçek kadınları sevmez erkekler.
Dürüst kadınları sevmez erkekler.
Çirkin kadınları sevmez erkekler.
Bakımsız kadınları sevmez erkekler.
Onlardan uzun boylu kadınları sevmez erkekler.
Fakir adamları sevmez kadınlar.
Çirkin adamları sevmez kadınlar.
Başarısız adamları sevmez kadınlar.
Küçük adamları sevmez kadınlar.
Kariyer yapamamış adamları sevmez kadınlar.
Cebinde tomar tomar para taşımayan erkekleri sevmez kadınlar...