Ünlü restorandan NFT atağı

NFT’nin gazı bizde de kendini göstermiş, ünlülerden kahkahasını satışa çıkaran filan olmuştu.
Ama şöyle yenilikçi bir şey ortaya çıkmamıştı.
Nihayet gastronomi dünyasından ters köşe bir hareket geldi.
Neolokal’in sahibi şef Maksut Aşkar, markasını NFT olarak satışa çıkardı.
Nasıl mı?
5 adet orijinal Neolokal yemeğinin nasıl yapıldığını gösteren 15 saniyelik gif’ler hazırlandı ve bunlar NFT olarak Opensea’de satışa sunuldu.
90 günlük açık artırma sonunda Neolokal gif’lerine sahip olanları bir sürpriz daha bekliyor.
O da satın aldıkları yemeği şef Maksut Aşkar’la beraber yapabilme -ister Zoom ister yüz yüze- olanağı.
Neolokal’in NFT projesinin hayata geçirilmesinin ardında ise şu felsefe yatıyor.
Aşkar ve ekibi anlatsın: “Yemek kültürümüze, mirasımıza, geleneklerimize sahip çıkmazsak, gelecek nesillerin elinde hiçbir şey kalmayacak. Geleceğimizi garanti altına almak için geleneklerimizin günümüz şartlarına uyarlanması ve sürdürülebilir olması gerekiyor.
Bunu yapmamızın doğru yolu, yeryüzüne duyduğumuz saygıyı her fırsatta dile getirmek ve duyduğumuz bu derin saygıyı alçakgönüllü bir şekilde misafirlerimizle paylaşmak.”

Başka restoranların da NFT’si olacak

Bu arada Maksut Aşkar’ın bir sürprizi daha var.
NFT pazarında sadece Neolokal’le var olmak istemiyor.
Dünya üzerindeki başka restoranların da NFT’lerini yapmak istiyor.
UNUTMADAN...
NFT konusunda kafası karışık olanlara kısaca bu dünya hakkında bilgi vereyim:
NFT, yani Non-Fungible Token, henüz Türkçe karşılığı terim olarak kesinleşmiş olmasa da değişimi mümkün olmayan para olarak tanımlanıyor.
Buradaki para kelimesi dijital bir varlığı temsil ediyor.
Pek çok NFT, Ethereum blok zincirinin bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. NFT’yi diğer kripto paralardan ayıran asıl özelliği üretilemez ve değiştirilemez olması.

“The Good Fellas” ekibi sırayla kabinde

Önce geçmişe ışınlanalım, 80’li yıllara...
O yıllar İstanbul gece hayatının en popüler mekanları Etiler Şamdan, Etiler 29, Büyükada Şamdan ve Moda Kulübü.
O dönemin ünlü DJ’lerinden biri de Salih Saka. Şöyle anlatıyor Salih o dönemi:
“Az ve özdük. Toplamda 5 bin kişi. Hem kulüp hem çalanlar hem de müdavimler.
Bugünün büyük holding patronları, o günün gençleri...
Yaşam kaliteleri benzerdi. Bugünkü karışıklık yoktu. Dolayısıyla herkes birbirini tanırdı. Herkesin masası belliydi, servis elemanı belliydi.”

NASIL ORTAYA ÇIKTI?

İşte bu yaz Salih Saka o dönemin ruhunu özleyenler için bir proje yarattı:
The Good Fellas.
Aynı dönem beraber çaldığı tüm DJ arkadaşlarını bir araya topladı ve bu seride bir araya getirdi.
Bir süredir her perşembe The Good Fellas ekibi The Marmara Bodrum’un DJ kabininde resmi geçit yapıyor.
Salih Saka dışında kimler mi var?
Cüneyt Kurt, Memo Garan, Suat Ateşdağlı, Engin Yelkenci, Aydın Katırcıoğlu, Alpay Kıral, Tarık Koray ve Niso Adato.
Perşembe gecesi Salih’in çaldığı bir The Good Fellas gecesine denk geldim ve epeydir dans etmediğim kadar dans ettim.
Şamdan’ın son demlerine yetişsem de şunu rahatlıkla söyleyebilirim:
Ortam yazlık bir Şamdan gibiydi.
The Good Fellas serisindeki DJ arkadaşları için şöyle diyor Salih:
“Yıllarca birlikte çaldık, ortaklık yaptık, rakip olduk. Şimdi daha önce hiç olmamış bir şekilde birlikte olmak sadece konuklar için değil, kendimiz için de çalmak istedik. Hepimiz bu projeye şekil verdik. The Marmara Bodrum da bu projeyi hayata geçirmemize imkan sağladı.
Başka bir mekanda bu hissi yaşatamazdık.”