Paylaş
Hem yurtdışı hem de yurtiçinde kullananı çok.
Ben de çok sık kullanıyorum.
Kiraz Halkla İlişkiler’in sahibi Yeşim Aksoy önceki gece bindiği Uber aracıyla tuhaf ve tatsız bir deneyim yaşamış.
Olay cidden şaşırtıcı, ürkütücü.
Önce Yeşim’in ağzından olayı aktarayım:
“Çarşamba gecesi Soho House’dan bir kız arkadaşımla beraber Uber çağırdık.
Araca bindik, tam İKSV önünde polis anons yaptı. Şoför sağa çekti ve durduk. Bir adam gelip bizim araca bindi. Normal ehliyet-ruhsat süreci filan deyip oralı olmadık. Ama sonra adamın tarzı, kıyafeti, arabasında bir polis yazısı olmaması, bize ‘Nereden bindiniz, ne iş yapıyorsunuz, nereye gidiyorsunuz?’ gibi sorular sormaya başlaması yüzünden olay tuhaf gelmeye başladı.
KAĞIDI İMZALA, KİMLİĞİNİ AL!
‘Ne hak-la soruyorsunuz?’ demeye başlayınca adam iyice diklendi. ‘Araçta kalın, cevap vermek zorundasınız. Bu aracı nereden, nasıl çağırdınız, nereye gidiyorsunuz?’ şeklindeki sorularına devam etti.
Kimliğini görmek istedim. Hoş, kimliği sahte olsa nereden anlayacağım, o da başka bir konu...
Kimliğe baktık. Bu arada ikinci polis geldi.
Yine sivil, yine açıklama yok. Sürekli sorular...
Anlamadığın, yanlış yapmadığın bir süreç ama korkuyorsun. Bir şekilde araçtan çıktık ve kimliklerimize el konuldu. Hâlâ sorgulama devam.
Sonuçta, aracı Uber’den çağırdığımıza dair ve silikliğinden hâlâ üzerinde ne yazdığını bilmediğim kağıdı imzalatmadan kimliklerimiz verilmedi!
Bu arada bizi hâlâ araca sokmaya çalışıyorlardı.
Uber’in yasal olmadığını, suç işlemiş olduğumuzu defalarca dile getirdiler.
Benzer araçları kendi işim için zaten günlük, yarım günlük kiraladığımı, taşıma- turizm belgesi olduğu sürece yasal olduğunu bildiğimi söyledim.
Fazla ısrarcı olunca kağıdı imzalamak şartıyla kimliklerimizi de geri aldık.
KORKUTMAYA HAKLARI VAR MI
Hâlâ kafamda milyon tane soru:
Bu iki adam trafik polisi değildi, peki hangi birimdi bu? Nasıl böyle bir uygulama yapabiliyorlar?
Bizi bu şekilde rahatsız edip korkutmaya hakları var mı?”
Uber ne diyor?
Yeşim Aksoy’dan olayı dinledikten sonra Uber’in pazarlama müdürü Damla Kılıçarslan’a ulaştım.
Olayı ona ilettim.
O da şaşırdı. “Böyle bir olayla ilk kez karşılaşıyoruz, gerçekten çok üzücü” deyip ekledi:
“Uber Türkiye’de tamamen yasal. Sürücü ortaklarımızın tüm belgeleri de tam. Dahası biz her şeylerini kontrol ediyoruz, sabıka kayıtlarına kadar.
Bütün yolculuklar kredi kartıyla yapılıyor. Vergisi ödeniyor, kayıt altında. Ayrıca Uber bir teknoloji firması, ulaştırma firması değil.”
Bu olaydan sonra akla gelen sorular
* Yeşim Aksoy’un dediği gibi, polislerin bu şekilde insanları korkutmaya, sorgulamaya, “Nereye gidiyorsun, ne iş yapıyorsun?” diye taciz etmeye nasıl hakkı olabilir? İstediği yere giderler, size ne kime ne?
* Madem Uber yasal, bu yaşananların sebebi nedir? Bilmediğimiz bir şeyler mi var?
Güvenlik bildirimiyle puan topladı
Facebook, kullanıcısı sayısı daha fazla olmasına rağmen Twitter ve özellikle de Instagram nedeniyle pabucu dama atılmış, gençler tarafından demode bulunup terk edilmiş bir mecra gibiydi uzunca süredir.
Ankara’daki terör saldırısının ardından Safety Check denilen güvenlik durumu kontrolü özelliğini devreye sokmasıyla Facebook yeniden dikkatleri üzerine çekti, sempati kazandı bence.
Çünkü konumunu Ankara olarak belirtmiş kullanıcılar güvende olduklarını işaretleyerek profilindeki kişilere durumlarını haber verebildi.
Safety Check bu yüzden en çok konuşulan konulardan biri haline geldi.
Bu olaydan sonra yeniden aklıma düştü:
Geçtiğimiz günlerde konuştuğum uluslararası zincir otelin üst düzey yetkilisinin, “Güvenlik, önümüzdeki beş yıl içinde en büyük lüks olacak” cümlesi...
Gerçekten de haklı çıkacak gibi.
Güvenlikle ilgili her türlü uygulamaya gündelik hayatta artık daha çok ihtiyaç duyulacak.
Paylaş