An itibariyle elime harika bir albüm-kitap geçti: Iconic America.
Tommy Hilfiger markasının hazırladığı kitapta Amerika’nın tüm ikon "şeyler"i tam 340 sayfada resmi geçit halinde.
Toplam 400 adet ikona bakarken hem eğleniyorsun hem de Amerika’nın popüler kültür tarihini, kitap müthiş bir görselliğe de sahip olduğu için, bir anda yalayıp yutuyorsun.
Bu albüm-kitabı gazetede karıştırırken aklıma geldi, neden biz de Türkiye’nin ikonlarını yapmayalım ki? Bunu der demez beş dakika içinde birçok Amerikan ikonuna yerli karşılık bulduk.
Broadway müzikallerine karşılık Hisseli Harikalar Kumpanyası ve Lüküs Hayat. Camel ve Lucky Strike sigaralarına karşılık Maltepe/Samsun ve hatta Birinci sigarası!
Meşhur Life dergisi yerine Ses ve Hayat dergileri.
M&M şekerlemesi eşittir bizim Bonibon. Batman ve Superman gibi çizgi karakterlerin karşısında ise Oğuz Aral’ın Avanak Avni’si ya da toptan bir döneme damgasını vuran Gırgır.
O kadar çok ki aslında...
İşte bir çırpıda aklımıza gelen diğer Türkiye ikonları (hatırlatayım, herhangi bir kategori yok ikon sıralamasında).
Minti sakızları, "Memleketim" şarkısı, Adile Naşit’in "Uykudan Önce"si, Kemancı, Laila, Dünyayı Kurtaran Adam, Tarkan’ın "Kuzu Kuzu" videosundaki ’zilli’ dansı, "Ayşegül Tatilde" kitapları, ilkokuldaki meşhur Cin Ali karakteri, arap sabunu, ince belli bardak, necefli maşrapa görüntüsü, darbe sesi Hasan Mutlucan, Zeki Müren, Dido çikolatası, Anıtkabir, Sezen Aksu, Deniz Gezmiş, rakı-peynir...
Yaz ortası hiti: Aynen Öyle
Önceki gece Cahide’de ısrarla bu şarkı çalsın istedik: Aynen Öyle.
Zaten biz gelmeden önce de çalmışlar üç-dört kez.
Tekrar çaldıklarında herkes hep bir ağızdan söylüyordu şarkıyı, "Bugün takvime baktım, yaprağını kopardım attım" diye.
Ajda Pekkan iyi ki tekrar Şehrazat’la çalışmış bu son albümünde.
Çünkü Şehrazat bestesi "Aynen Öyle", o unutulmaz "Yaz Yaz Yaz" tadında bir şarkı.
Ayrıca şarkıyı nefis yorumlamış Ajda. Hafiften rock tonlamasında, o kıvamda...
Yaşım itibariyle
Cümlesine şöyle başlamayı alışkanlık haline getirenler var:
Bulunduğum yaş bunu gerektiriyor onun dışına çıkamam deniliyor yani.
Ne fena bir şey, böyle kendine kısıtlama getirmek.
Yaşa göre davranma psikolojisine girmek.
Tamam, insan yaş aldıkça değişir, olgunlaşır filan. Ama bu kadar da takılıp kalmaz ki "yaşının gereklerine". Ki günümüzde artık böyle şeyler kalmadı.
O zaman ben de yaş itibariyle artık seks yapmıyorum.
Mesela yani...
Edirne’deki o ’şey’ ne?
Edirne’nin bir mahallesinde son 10 gündür çatıdan çatıya uçan, minare boyunda zıplayan bir adam görüldüğü söyleniyormuş.
Daha doğrusu bu söylenti kulaktan kulağa yayılmış. En sonunda mahalleli "bu şey gitsin" diye mevlit okutmuş.
Son zamanlarda okuduğum en eğlenceli haberdi bu.
Söylentinin nasıl yayıldığını merak ettim ben.
Bir de şunları:
1. Bu şey uçuyor mu zıplıyor mu karar verin.
Yani Süpermen mi yoksa Hulk mı? İkisi arasında farklar var, rica ederim.
2. Sadece çatıdan çatıya faaliyet gösteriyorsa Örümcek Adam olma hissiyatı daha yüksek olabilir mi?
3. Ya da bu "şey" direkt bir adet Gulyabani mi? Bakınız Gulyabani deyince aklıma geldi, bu da bir adet Türkiye ikonu. "Hayalet Casper"ın daha korkutucu bir karşılığı olarak hiç fena değil.