Paylaş
KADIN KADINA EĞLENCE
* Bursa’daki ilk durağım Pascal, gecenin ilerleyen dakikalarında uğradığım Veni Vidi ve diğer mekânlarda durum üç aşağı beş yukarı aynıydı:
Kadın egemen eğlence!
Üçerli, dörderli kadın arkadaş grupları dışarıya beraber çıkıp eğlenmeyi seviyor Bursa’da.
Erkek sinek olmadan kafalarına göre bir gece yaşıyorlar.
Ama Veni Vidi’de olduğu gibi sahnedeki kadın vokal ne zaman ki “Tanrım, tek başına koyma kullarını” şarkısını şakımaya başlıyor, hep bir ağızdan eşlik ediyorlar.
BİR MAHSUN MOR MENEKŞE
* Veni Vidi’den bir diğer gözlem: Takım elbiseli iki ağır abi sahnenin hemen önüne konuşlanmıştı. Şarkıcı “Mor Menekşe”yi söylemeye başlayınca ikisi birden ağır pozlarından kurtulup birbirlerine bakarak şarkıya eşlik ettiler: “Bir mahsun mor menekşe ağlıyor mu ne?”
HIGH OUT’TA KOPMACA
* Vakit henüz erken, 23.30 civarı filandı. Ama Veni Vidi’nin yanı başındaki High Out’a geldiğimizde kitle, o klişe tabirle, kopmak üzereydi. Elektronik müzik çalıyordu, ortam hareketliydi. En çok dans ettiğim mekânlardan biri oldu High Out.
DİREN EĞLENCE!
* AVM içine konuşlanmış bir canlı müzik mekânı Kat 3.
Benim gittiğim gece Direnen Mızıkacılar adlı grup sahnedeydi. Pop, blues, Latin; ne varsa söylediler ve sıkı eğlendirdiler içeridekileri. Ağzım açık öylece izledim.
Beni fazla düşünceli görenler, “Hadi” dediler, “Ne duruyorsun, dans et”. Böyle coşkulu bir ortam vardı yani Kat 3’te.
* Kat 3’ün hemen yanında Malt diye bir kulüp var. Türkçe pop mekânı. Orası da tıklım tıkıştı. Adım atacak yer yoktu.
* Kat 3’ün hemen yukarısındaki Suare ise büyük konserler için ayrılmış. Konsere rast gelmedim ama dans dersi alan Bursalı gençlerin gece gece nasıl da azimle prova yaptıklarına şahit oldum.
BONGO VE KÖŞKÜM
* Kat 3 sonrası Altınceylan Tenis Kulübü içindeki Bongo’dayım. Bongo’daki şarkıcıyla kâh oynayıp kâh hüzünlenen Bursalı, Ankara’nın Bağları, yani AB çaldığı vakit kendini tamamen bırakıyor.
Zaten bu yazı dizisi sayesinde en çok dinlediğim ve oynadığım şarkı AB oldu!
Yeri gelmişken bunu da itiraflamış olayım.
* Bursa’nın ülke çapında meşhur gazinosu/pavyonu Köşküm’e gitmemek olmazdı. Gecenin son deminde gittiğimiz Köşküm (ya da Bursalıların dilindeki adıyla Köşk), sahnesi, locası, sahneye çıkan şarkıcısının edebi/adabı, tamamı erkeklerden oluşan müşterisinin racon kesmekten bitap düşmüş haliyle filan eski Yeşilçam filmleri tadında.
Zaman tüneli gibi bir yer. Bursa’ya gidilirse mutlaka uğranası yerlerden.
Türkiye Nasıl Eğleniyor 2014’ten öğrendiklerim
Bursa ayağıyla Türkiye Nasıl Eğleniyor’un 2014 versiyonu sona eriyor.
Biliyorum, daha gidecek çok yer var.
Mesela bu kez Samsun ve Eskişehir’e gidemedim.
Bir dahakine onlara da gideceğim muhakkak.
Peki onca şehirden (Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin, Trabzon, Denizli, Bursa, Van) geriye ne kaldı?
Özetleyeyim:
* Denizli hızlı, eğlenceli ve şiddetliydi. Trabzon yerinde sayıyordu. Adana -kendini bırakırsa- kopmayı iyi biliyordu. Diyarbakır hâlâ politik ve isyankârdı. Mardin şaşırtıcıydı. Van ise çeşit çeşit eğlencesiyle sürprizli.
* Bu yazı dizisi başladığından beri şu soru çok soruldu: “Gerçekten oralarda eğleniliyor mu?”
Bu soruya net bir şekilde “Evet” yanıtını verdim, veriyorum. Hatta bazı illerde İstanbul’dan daha çok eğlendiğim anlar oldu.
* Bir başka merak edilen husus, “Ama yine de muhafazakârlık artmış değil mi?” şeklindeki yargıydı.
Muhafazakârlık aslında hep vardı. Yeni bir şey değil.
Ama bir şehirde tam zamanlı yaşamadan artmayı-azalmayı tespitlemek de mümkün değil.
Bir tek şunu söyleyebilirim:
Her gittiğim yerde mekân sayısında artış vardı. İçkili-içkisiz fark etmez. Gençler sosyal hayatı seviyor ve dışarıda olmak istiyor. Yani talep var.
Ama evet, içki ruhsatı almak zor iş. Giderek de zorlaşıyor. Belki de bu yüzden kahveci dükkanları mantar gibi çoğalıyor.
Paylaş