Türkçe popla şenlensin gönüller

Hani bir ara o Serdar Ortaç şarkısı gibiydik:
Buralara yaz günü kar yağıyor canım...
O zaman normalleşme, yani normal bir yaz mevsimi yaşıyormuş gibi yapma zamanı.
Bunun için gerekli malzeme de belli: Bir doz eğlenceli Türkçe müzik.
Şöyle yeni çıkan şarkılar arasında bir gezinelim bakalım, ne olup bitiyor...

BENİM İÇİN YAZIN ŞARKISI BU

İlk şarkı, Işın Karaca’dan Güzelim.
Hemen söyleyeyim, Işın Karaca turnayı gözünden vurmuş.
Lübnanlı şarkıcı Yara’nın söylediği Maghroum’un Türkçe sözlü versiyonu olan Güzelim, düzenlemesiyle orijinalinden çok daha iyi olmuş.
Tam yazlık, oynak, püfür püfür bir şarkı.
Şarkının klibinde Işın Karaca’nın oryantal Amy Winehouse imajıyla mahallenin Fahriye Abla’sı hallenmeleri de bir o kadar çekici.

CEM YILMAZ FİLMLERİ GİBİ KLİP

Simge son dönemin en başarılı isimlerinden.
Miş Miş’iyle herkesi fethetti.
Bu şarkının ardından Yankı’yı çıkardı, o da çok dinlendi, ilgi gördü.
Ve şimdi yeniden tıpkı Miş Miş gibi yabancı bir şarkının Türkçe’lenmiş haliyle karşımızda Simge.
Kamera adlı single’ın orijinali Pritam Chakraborty’ye ait.
Simge yine doğru bir seçim yapmış.
Hop hop bir şarkı, sözler de uymuş.
Klip de Cem Yılmaz filmlerinin bir resmi geçidi gibi.
Kah uzaylı oluyor Simge kah vahşi Batı’ya filan düşüyor...
Çok uğraşmış çok didinmişler, belli.

MURAT DERE TEPE KOŞUYOR

Murat Dalkılıç’ın yenisi Ben Bilmem’in nakaratındaki şu sözleri sevdim:
“Artık kendi kendine mi dersin, manevi destek mi beklersin.”
Arzuya göre manevi destek kısmını “maddi destek” olarak değiştirmeniz de mümkün tabii.
Bunca boşanma-nafaka dünyasına uyar gibi geliyor...
Murat’ın şarkısı iyi hoş da, klipte koşturup durmasından onun adına ben yoruldum.
En sonunda kendini şelaleden atması şık aksiyon olmuş.
Şarkıcılarımızın zaman zaman James Bond edalı klipler çekmesine Mustafa Sandal’dan alışığız.
O çok severdi böyle atlamalı çatlamalı kovalamacalı klipleri, hatırlayalım maziyi (“Bir Anda” şarkısının klibi).
Mustafa Sandal demişken: Kendisinin pek sevdiğim, tam da yazlık, yollarda dinlemelik bir şarkısı vardır, yazmadan geçmeyeyim: Beni Ağlatma.
Bugün benim için dinleyin, ne güzel şarkıdır o, ah ah...

BİR KERE ZIPLA İKİ KERE ZIPLA

Türk popunun atom karıncası, Yonca Evcimik’in iOS 9.3 sürümü, Hadise’nin Acun’suz ve daha samimi versiyonu Ece Seçkin.
Halihazırda radyolarda bağır çağır Kolpa’yla birlikte şakıdığı Hoşgeldin Ayrılığa çalıp duruyordu.
Ki ben de çok seviyordum bu şarkıyı.
Ama Ece Seçkin bu şarkıyla yetinmemiş, coşup bir şarkı daha yayınlamış: Adeyyo.
Bir kere zıpla, iki kere zıpla, kusura bakma eyvallah şeklindeki sözleriyle gönlümün ovalarını fethetmese de, Ece Seçkin’in çizgi film sempatikliği ve kadın-erkek herkese iyi gelen “Ay çok tatlı kız” seksiliğiyle (bir tür Katy Perry işte) alıp götürüyor insanı bu zıpır şarkı.
Dinleyelim, dinletelim, arabalarda/plajlarda inletelim; ikinci bir emre kadar bu böyle...

AHA AJDA!

Son iki şarkımız var daha var, sonra bugünkü programım sona eriyor sevgili okur(daş).
Bengü’nün Sığamıyorum diye bir şarkısı var.
Bir “kız kıza” şarkısı. Açıkçası çok ilgimi çekmedi, pas hakkımı kullanıyorum.
Ajda Pekkan’ın Ayrılık Ateşi’ni daha önce dinlemiştim.
Tanıtım videosunu ise bu yazıyı yazarken gördüm, “Vayy” oldum.
O ne yürüyüştür, havadır; “Mars gezegeninden Dünya’ya Ajda geldi hanım” anonslu salınmadır...
Bir tek şarkıdaki “kalleş” lafını Ajda’ya yakıştıramıyorum, o ayrı.