Turistler gemiden bile inmiyor

Önceki gün turizmcilerin, otelcilerin ağırlıkta olduğu bir masadaydım.

Haberin Devamı


“Fena çok fena” diye dert yanıyorlardı.
“Fena olan nedir?” diye sordum.
Hemen döküldüler ve bana ummadığım bir soru yönelttiler:
“Geçen hafta İstanbul’a gelen 540 yolcu kapasiteli Silver Spirit adlı gemiden sence kaç kişi tur alıp İstanbul’u gezmeye çıkmış olabilir?”
Verdiğim rakamların hiçbiri tutmayınca sayıyı açıkladılar: 25!
“Peki ya pazar günü yanaşan 2000 kişi kapasiteli bir başka cruise gemisindeki tahminin nedir?”
Yine tahminim tutmadı tabii.
Meğer 117 kişiymiş!
“Ama” dedim, “Ben de gemiyle seyahat ettim ve bazı şehirlerde tur almadım. Kendi başıma gezdim. Tur almayanlar gün boyu illa gemide mi oturuyor yani?”
“Çoğunluk öyledir” deyip ekledi turizmciler, “Hele İstanbul gibi bir şehirde tur mutlaka alınır, çünkü çok büyük ve karmaşık.
Bu rakamlar şunu gösteriyor. Cruise’la gelen turist İstanbul’da dışarı çıkmaya çekiniyor. Güvenli bulmuyor.”
Üzüldüm tabii.
Biz alıştık, artık farkında değiliz ama turistler alışmak zorunda değil.
Nitekim alışmıyorlar da.
Hemen kendilerini geri çekiyorlar, korkuyorlar.
İtiraf edeyim ki sohbetin sonunda ben de
turizmciler gibi “Fena, çok fena” derken buldum kendimi!
Maalesef tek yaptığımız şey hayıflanmak zaten.

Haberin Devamı

Sürekli bir güvenlik çemberi

Turizm muhabbetinden sonra soluğu önce Nişantaşı sonra Taksim civarında aldım.
Bir haftadır bu hattı çevreleyen polis bariyerlerinde önlemler daha çok artırılmış, hatta bazı yollar kapanmış.
Kimse bunların ne için yapıldığını bilmiyor.
Sorsan polis de net yanıt veremiyor.
Ancak araştırırsan öğreniyorsun:
Her şey Dünya İnsani Zirvesi adlı bir organizasyon içinmiş. İstanbul Kongre Merkezi’ndeki bu zirve için güvenlik önlemleri alınmış.
Üstelik zirve daha pazartesi ve salı günü!
Karaköy’deki cruise’dan inip buralara geldiğinizi ve her yerin polis bariyeri olduğunu düşünün.
Ürkmez misiniz?
İçiniz bunalmaz mı?
Diyorum ya, biz saçma bir şekilde alıştık, ama onlar alışmıyor.
Ve gelmiyorlar.
Durum bu.

Herkesin konuştuğu ‘sır’ ölüm

Sosyal hayatın içindeki herkes bugünlerde
genç işadamı Tahir Küçükel’in zamansız ölümünü konuşuyor, ona üzülüyor.
Konuşmalardan herkesin çok sevdiğini anladığım Tahir Bey’in ölüm şekli de henüz çözülememiş durumda.
Tek bilinen, o gece mekan çıkışı yanında bir kadın arkadaşıyla beraber Küçükel’in taksiye bindiği ve daha sonra Reşitpaşa’da aniden taksiden inip kadın arkadaşının ise yoluna devam ettiği...
Sonra da dengesini yitirip düştüğü sanılıyor.

Haberin Devamı

Şehirde en son ne oldu

◊ ERKEKLER İÇİN DE İSTERİZ! 

Zevkine ve zarafetine hayran olduğum tasarımcı Elif Mısırlı Koton’la yazlık bir işbirliğine
girip çok şık plaj kıyafetleri yaptı. Koleksiyonun adı, Boho EM for Koton.
Bu işbirliğinin tanıtımını ise önceki gün Eden’da gerçekleştirdi Elif.
Erkekler için sadece şapka tasarlamış olmasına kıl olduğumu kendisine belirttim, “Hemen erkekler için de bir şey yap” diye baskı yaptım.
Bakalım bu psikolojik baskım sonuç verecek mi?
Bu arada laf olsun diye değil plaj koleksiyonu gerçekten iyi görünüyordu.

◊ MÜZEDECHANGA SÜRPRİZİ

Nükhet Duru caz performanslarına yeniden başladı. Bu kez sürpriz bir yerde performanslar, MüzedeChanga’da...
Daha da sürprizi, Nükhet Duru salı gecesi performansının ardından soluğu Gizli Kalsın’da almıştı. Orada karşılaştık,
sohbet ettik.
Ardından, “Orası daha geniş, dans edebiliyorum” diyerek Şamdan’a kaçtı Duru.

Yazarın Tüm Yazıları