Paylaş
Hatta bir takipçisi, “Aklınıza her geleni bu kadar çok takipçiniz varken paylaşamazsınız” diyerek sansür tavsiyesinde bile bulundu!
Tam dipsiz kuyu işte, sansür içimize işlemiş her birimizin...
Oysa gerçekten de, özellikle belli bir kesimde, “nafaka kraliçeleri” var.
Aldıkları yüklü nafakalarla çalışmadan hayatlarını sürdürüyorlar.
Tuba’nın avukatı filan değilim, ama kendisi zaten sözünün “hayatını evine adamış, çalışamayan kadınlara” olmadığını söylüyor yazısında.
Derdinin, “çalışabilecek, üretebilecek imkanları olduğu halde ömür boyu kendini nafakaya teslim eden kadınlar” olduğunun altını çiziyor...
Bazı eleştiriler de Tuba’nın kendi hayatındaki kararları (iki eşten de kavgasız gürültüsüz ve hiçbir şey istemeden ayrılmak gibi) övmeye çalıştığı yönünde.
İyi de bundan daha doğal ne olabilir?
İnsan kendi yaptıklarını sevip gururlanmaz mı?
Bu sadece bana mı normal geliyor?
Sahur programında dile gelen Acun Ilıcalı aşkı
Herhalde ramazanın en ilginç olaylarından biri bu.
Kaçırmış olanlara anlatayım:
Yer, Sultanahmet Meydanı.
Nihat Hatipoğlu geleneksel sahur programını yapıyor.
Karşısında koca bir seyirci topluluğu. Canlı yayın.
Genç bir erkek izleyici söz alıyor.
Gayet kararlı ve saf bir şekilde şu soruyu soruyor:
“Acun Ilıcalı’nın kalbinde beni hissetmesi için ne yapmam gerekiyor? Bunun için bir dua var mı?”
Hatipoğlu şaşırıyor,
“Abi gibi sevsin istiyorsun, doğru mu anlıyorum?” yanıtını veriyor. Genç izleyici bu kez, “Bi sarılabilir miyim size ya? Yıllardır izliyorum...” diyor.
Hatipoğlu gencin adını öğrenip şöyle sesleniyor bu kez: “Reşat bizim kardeşimiz. Bizden biraz farklı. Daha rahat hareket ediyor. Ama Reşat ve benzeri kardeşlerimiz bizim canımız ciğerimiz. Hepsini sahiplenmek zorundayız.”
Hatipoğlu’nun konuşmasındaki “Daha rahat hareket ediyor” ve “Bizden farklı” cümleleri eleştirilmeye müsait.
Ama tüm bunlara rağmen Hatipoğlu’nun kendi diliyle toparlayıcı ve sahiplenici tavrı, keza seyircisindeki huzurlu tebessüm tam Türkiyelik:
Beklenmedik ve şefkatli...
Bıktıran ikililer
1. Beren Saat ve Kenan Doğulu
Beren Saat’in Efe’li paylaşımlarının alt metnini çözmek ve tüm bu olan bitenin Kenan’ı ne kadar etkilediğini anlamaya çalışmak bıktırdı.
2. İbrahim Kutluay ve Demet Şener
Aldatma, boşanma, şimdi de nafaka. Meseleleri bitmiyor, bir türlü birbirlerinden kopamıyorlar. Lanetlenmiş gibiler!
3. Seçkin Piriler ve Kaan Tangöze
En son aralarına bir de “şiddet” iddiaları girdi.
Aynı kuyunun
içindeler ama beraber kurtulmak yerine birbirlerinin üstüne basarak yukarıya çıkma derdindeler...
Paylaş