TR pop denizinde tuttuğum balıklar

SENİ BİZİM EVE HANIM ALSAM MI

Tuttuğum ilk balık Kenan ve Ozan Doğulu kardeşlerin yeni çalışması Kız Sana Hayran.
Bu yazlık eserde Türkçe popun sıkça başvurduğu aynı anda hem efendi hem de maçoluğundan taviz vermeyen mahalle delikanlısı ağzına bir kez daha göz kırptığını görüyoruz. Çünkü eserin nakaratlamasında şöyle deniliyor:
“Kız sana hayran olsunlar, öpüp de başlara koysunlar, yemeyip sabaha bıraksınlar... Kız seni kendime yapsam mı, alıp da koynuma soksam mı, seni bizim eve hanım alsam mı, duvaklı gelinim olsan mı?”
Kenan Doğulu konserine giden kadınlar, “seni bizim eve hanım alsam mı” lafı söylenirken elbette eğlenecek, çok da takılmayacaklardır. Ama bir durup düşündüklerinde hanım olarak eve alınma fikrinden hiçbirinin haz etmeyeceği ortada.
Napıcan mecbur, şarkıda göbek atarken çelişkiye düşersen mutsuz olursun, en iyisi hiç umursamamak...
Bu arada Doğulu’nun son şarkısına sızmış bu eve kapatmacı erotik dil sadece erkekler tarafından söylenmiyor TR pop denizinde.
Zamanında Sezen Aksu kadın ağzıyla, üstelik daha dobra sözlerle mahallenin çıtır erkeğine fena halde göz koymuştu komşularıyla beraber:
“Sen bizim mahalleye geldin geleli canım, bizde ne akıl kaldı ne de fikir, bittik! O endam eda, nedir öyle hey yavrum! Kaç yıllık arkadaşlar birbirimizi sattık!”

‘SORMA KEDERDEYİM’ DERKEN HOPLAMAK!

Onur Mete’nin ses rengini anımsatan vokaliyle Emre Kaya, kendi şarkılarıyla filan gayet orijinal bir yolda ilerleyip duruyordu.
Güzelim Sezen Aksu klasiği Sorma şarkısına yaptığı cıstak remiks versiyonla neden zikzak çizme gereği duydu, anlayamadım.
Hangi insan “Sorma kederdeyim, başım duman” denirken hop hop zıplar ki? Ya da: Nasıl zıplayabilir ki diye sormak lazım. Duyduğun anda hüzünleniyorsun çünkü, geberiyorsun.
Gerçi gece kulüplerinde var öyle deli dumrullar/danalar, “Sorma” remiksinde bile şuursuzca coşma potansiyeline sahip olabiliyorlar...
Yine de: Keşke remikse bulamayıp akustik akustik söyleseydin Sorma’yı be Emre Kaya...

SONER’İN KUTSAL TOPRAKLARINDA

Soner Sarıkabadayı stili diye bir şey var. Kliplerinde çoğunlukla yürüyor mesela. Ellerini ise en az Barış Manço kadar çok kullanıyor.
Şarkı söyleme tonu ise hem dibine kadar efkarlı hem de tehditkar. Böyle ikisi bir arada tutkallanmış tutkulu bir kombinasyon.
Son şarkısı “Kutsal Toprak”ın klibinde Sarıkabadayı, bu stilin doruklarında geziniyor.
Bir moda editörünün görür görmez intihar edeceği parlak mavi takım elbisesiyle yavaş yavaş yürüyor bu kez.

Bir Gezi şarkısı daha: Dans Et

Bugün müzikten gidiyoruz.
O yüzden köşeyi de radyo diliyle yazsam şu an hiç fena olmaz:
Evet sevgili dinleyici/okuyucu şimdi sırada yeni bir grup var. Adı, Dev.
Prodüktörleri tanıdık bir isim Demir Demirkan.
Grubun ilk şarkısı “Dans Et”in dikkatimi çekmesinin nedeni ise klibi...
Çünkü klipte Gezi’deki tüm figürler (kırmızılı kadın, duran adam ve tabii polisler) yer alıyor.
Cumartesi günü bu köşe topraklarında röportajını yayınladığım Ozbi’nin “Asi”si kadar sert bir klip değil “Dans Et”.
Nasıl diyelim: Daha lirik bir çalışma...
Şarkı ise beni ilk anda çok çarpmadı, ama aynı zamanda şarkının sözlerine de imza atmış Baran Bayraktar’ın vokali gayet iyi.
Dev’in devleşeceği öteki şarkıları merakla beklemek için bir neden yani.