Şu ‘ey özgürlük’ meselesi

Cem Yılmaz’a söyleniyoruz, “Madem burada özgür hissetmiyorsun, Amerika’da kal o zaman” diye (perşembe günkü röportajın altına yazılan yorumlardan yola çıkarak yazıyorum bunu).
Gülben Ergen’i iğneliyoruz, “Ne işin var hacda?” diye diye.
Hayatının çoğu yurtdışında geçmiş genç oyuncu Kerem Bürsin’i ise “Arapça dua bilmem, cenazeye gitmedim, şimdiye kadar kimsenin elini öpmedim” açıklamasını yaptı diye ayıplıyoruz.
Daha çok var, bitmez. Bunlar son günlerde olanlar.
Aslında en yakınımızdakinin bile istediğini yapmasına, aklındakini söylemesine pek olanak tanımıyoruz ki biz!
“Saçmalama, ne derler?” diyoruz.
“Delirdin sen, bu yaşta mı? Yok artık!” frenine basıyoruz.
“Bence bunu yapma, çok tepki alırsın, malum burası Türkiye” deyip koruma duygusuyla karışık mani olmaya devam ediyoruz.
Tamam, hep böyleydi.
Yeni şeyler değil bunlar.
Ama yeni olan bu galiba: Giderek bu konularda zıvanadan mı çıkıyoruz ne?

Neden hep kadınlar

En anlamadığım (ya da kafamın almadığı diyelim) şey, sevdiği erkek uğruna hayatlarını değiştiren, hatta bambaşka biri olan kadınlar.
Evlenip başka bir şehre/ülkeye taşınanlar, mesleğini tamamen bırakanlar...
Giyimini, saçını/başını, hatta yaşam tarzını tamamen karşı tarafın isteğine uyduranlar...
Kendi sevdiği şeyleri hepten toprağa gömenler...
Geçenlerde yine böyle bir aşk kadınıyla karşı karşıyaydım.
Sanki o aşkın altında ezilmiş gibi geldi.
Oysa aşk ezmemeli. Enkaz altındaymışsın gibi bir duygu vermemeli.
Evet, hâlâ anlamıyorum, niye erkekler değil de kadınlar o Ajda şarkısındaki gibi fazlasıyla “bambaşka biri” oluyor aşık olunca/evlenince?

Keşke...
Çok küçük, gündelik bir ayrıntı.
Önceki gün New York’ta dolaşırken önce ben sokaktan geçen birine “Vayy tarzınız nefis” deyiverdim. Karşımdaki teşekkür etti, güldü, yürümeye devam etti.
Saatler sonra da tanımadığım biri sokakta bana gelip “Ayakkabın hoşmuş, nereden?” dedi.
Bu olağan iltifatları keşke biz de hiç tanımadığımız insanlara yapabilsek sokakta yürürken.
“Ne dedin sen?” şeklindeki olağanüstü tepkiyle karşılaşacağımızı tamamen unutarak...

İSTANBUL mekan Top 10

1- Pizza Emirgan-La Boom / Emirgan (1)
2- Lucca / Bebek (2)
3- Ulus 29 / Ulus (5)
4- Sunset / Ulus (6)
5- Fenix / Etiler (3)
6- La Petite Maison / Nişantaşı (4)
7- Colonie / Karaköy (7)
8- Nopa / Nişantaşı (8)
9- Yeni Lokanta / Beyoğlu (9)
10- Gaspar / Karaköy (-)