SPİRİTÜEL KAFA

.

Haberin Devamı

Hangi oyuncu Dalai Lama’ya gidiyor

Kendi aslını tanımak...
İçinde saklı olan özü ortaya çıkarmak, canlandırmak...
Bir bakıma ‘yeniden doğmak’... Kulağa hoş, hoş olduğu kadar zor, zor olduğu kadar gizemli, gizemli olduğu kadar da film gibi geliyor değil mi?
Ama tüm bunları gerçekleştirmeyi vaat eden bir adam var.
Tüm dünyanın yakından tanıdığı bir adam: Dalai Lama ya da öteki, pek bilinmeyen adıyla Tenzin Gyatso.
Aslında Dalai Lama, Budizm’in kurucusu Shakyamuni’nin ruhunu taşıyanlara (reenkarnasyon olayı) verilen genel bir isim.
Tibet’in son Dalai Lama’sı olan Tenzin Gyatso da 14’üncüsü.
İlk Dalai Lama ise 1474’te ortaya çıkmış... İşte, dünyanın bildiği son Dalai Lama ekim sonunda Milano’ya geliyor, orada iki günlük bir eğitim verecek.
Bizden de ünlü bir oyuncu eğitime katılacak: Berrak Tüzünataç.
Berrak -aynı zamanda benim de hocam olan- yoga eğitmeni Şebnem Akbulut Özen’le beraber gidiyor Milano’ya. Ben de peşlerine takılıp gitmeyi düşünüyorum, bakalım...
Peki Dalai Lama iki gün boyunca ne mi yapıyor?
Öğrendiğime göre ilk gün öğretiye dair konuşmaları var.
Esas olay ise ikinci gün yapılan inisiyasyon.
‘İnisiyasyon’u anlatmak biraz zor. Yaşasam daha kolay anlatırdım tabii, ama dümdüz söylersek inisiyason şu demek:
Latince’deki ‘initium’ sözcüğünden geliyor ve kabul edilme, başlama anlamına geliyor. Yani spiritüel gelişim için başlangıç enerjisi gibi bir şey ya da en basit tarifiyle: Uyumlanma.
Artık gidersem uzun uzun anlatırım, kaçışınız yok.

Haberin Devamı

SEVGİLİ KAFASI 

Sen paylaş, ben de paylaşayım sevgilim  

Boşanma sonrası Acun Ilıcalı ve Şeyma Subaşı gevşeyip rahatladılar.
Nereden anlıyoruz? Karşılıklı sosyal medya paylaşımlarından. Önce Şeyma paylaşmış. Eski bir “Survivor” pozu. Kızları da var karede.
Sonra Acun kendi Instagram’ından bir kare coşturmuş: Şeyma’yla yan yana bir selfie...
Aslında böyle ‘yeni âşık’ tavırları için epey geç kaldılar tabii, ama n’apıcan buralar böyle: Ele güne karşı sistemi, zoraki cepte gezen bir evlilik cüzdanı filan...
Dolayısıyla onların ‘yeni âşık’ tavırlarını anlayışla karşılayabiliriz. Peki nedir ‘yeni âşık’ tavrı? İşte böyle:
“Önce sen paylaş, sonra ben paylaşayım canım sevgilim” dersin. Bu peş peşe bütünlük çok hoşuna gider, karşılıklı şımarırsın.
Sevgilini ele güne ilan etmek de işin tatlı yanıdır. “Bu benimki” diye bir gururlanırsın.
Hatta bazı günler aynı renk giyinip dışarı çıkarsın, ikimiz aynı kombinasyonun güller açan dalıyız hesabı...
Başka başka? Mesela “aşkım” demeyi epey abartabilirsin.
Sen fark etmezsin ama mesela sizi bir arada görenler bu “aşkım”lı diyaloğunuzda boğulabilirler.
Misal: “Aşkııımmm, şu tuzu uzatır mısın? Teşekkürler aşkım! Afiyet olsun aşkım!”

FİLM KAFASI

Haberin Devamı

Rüzgar bu filmi beraber izleyelim mi? 

İstanbul’da mini film festivali niteliğindeki filmekimi başladı.
Peki neler izlemeli? Benim heyecanlandığım filmler şunlar:
◊ Alt Tarafı Dünyanın Sonu: Xavier Dolan’ın Cannes ödüllü son filmi. Brad Pitt’i ‘ayarttığı’ iddia edilen Marion Cotillard başrolde.
◊ Arrival: Yine uzaylılar, yine istila. Ama bu kez bir değişiklik var: Uzaylıların niyetini anlamaya çalışan bir dilbilimci. Hah şöyle! Biraz uzaylıları çözelim di mi?
◊ Frantz: ‘Adamım’ François Ozon’dan siyah beyaz bir melodram. Konusu itibarıyla biraz Ferzan Özpetek tadı sezdim.
◊ Satıcı: Oscar’lı “Bir Ayrılık”ın yönetmeni İranlı Asghar Farhadi’nin son numarası.
◊ Three Generations/About Ray: Lezbiyen büyükanne, onun hetero kızı ve cinsiyet değiştirmeye hazırlanan 17’lik torun. Amerika’da şu sıra trans birey hikayeleri revaçta. Bu da onlardan biri. Bu arada torun rolündeki Elle Fanning çok başarılıymış.
Buradan teklif edeyim: Bu filmi Rüzgar Erkoçlar’la beraber izlemek ve onun yorumunu yazmak istiyorum. Acaba ne der bu teklifime?

Yazarın Tüm Yazıları