Paylaş
Hatta oradan başka bir yere daha.
Şimdi tam tersi. Aynı semt, en fazla iki mekân.
Çünkü trafik var. Ayrıca psikolojiler yerde, “Ne gerek var?” üşengeçliği had safhada.
◊ Eskiden mekânlarda yer içerken ince ince düşünülmezdi.
Şimdi tam tersi.
“Yarın sporum var, az yemeliyim” deniliyor, “Bu ay çok harcadım, bugün ben erken kaçayım” diye hesap kitap yapılıyor ya da “Evde dizi izlemek daha iyi geliyor” deyip erkenden sıvışılıyor.
Cumartesi 18.57
WhatsApp grupları sağ olsun, cumartesi 18.57’yi orada hatırlattılar.
Tamamen unutmuştum.
Gel gör ki saat 18.57 oldu, benim telefona hayati bildirim mesajı gelmedi.
Herhalde tatbikattan vazgeçildi diye düşündüm.
Sonra taksiye bindim.
Taksi şoförünün telefonuna mesaj gelmiş.
Artık android ve iPhone farkı mı bilmiyorum.
1.5 saat sonra geldi bana hayati bildirim mesajı.
Ödün vermiş olmuyor mu?
Merve Dizdar, Hakan Gence’ye verdiği röportajda “Çok gülümsemek sınır ihlali yaratıyor. Eskiden herkes rahatça istediğini söylerdi. Ben izin veriyordum çünkü. Şimdi öyle değil. Artık mesafemi koruyorum” diye konuşmuş.
Mesafeyi korumak için gülümsemeyi azaltmak elbette bir yöntem ama kişinin kendisini yıpratan bir şey değil mi aynı zamanda?
Kendi özünden ödün vermiş oluyorsun başkalarına mesafe koyacağım diye.
Pekâlâ gülümseyerek de korunabilir mesafe.
Merve böylesini de bir denemeli.
“Müko, güno, yeto” diye konuşmak
Valla bana da bulaştı.
Günaydın yerine “güno”, yeter yerine “yeto”, mükemmel yerine ise “müko” diyorum.
Eğlenceli de buluyorum.
Başka birçok kelimeye bunu uyarlayan da var.
Bakalım bu akımdan ne zaman sıkılacağız...
Ters koltuk deneyimi
Uçaktaki koltukların hepsi belli bir yöne bakar.
Ama bunun aksi örnekleri de var.
Bir Qatar Airways uçuşunda diğer koltukların tam aksi yönde olan bir koltukta oturmuştum.
En büyük fark uçak havalanırken oluyor.
Herkes havadaki bulutlara filan bakarken, sen dipten yukarı doğru çekiliyormuş gibi sürekli yeri görüyorsun.
Paylaş