Paylaş
Sezen Aksu’nun “Demo 2” albümünden yayınlanan sıfır kilometre son şarkı “Ben de Yoluma Giderim”in sözleri bunlar...
Aslında şarkının ana damarı Sezen’in daha önce bin kez dilimize taktığı gitmek hikayelerinden biri.
“Gidiyorum bütün aşklar yüreğimde” haykırmasından tutun da “Alırım başımı giderim efeler gibi hey”e kadar uzanan, bazen ucundaki ışığı görmemizi isteyen bazen de tam aksi karanlığı sevdiren bir duygu tüneli Sezen’in gitme hikayeleri...
Keza, paşa paşa bir köşede acı çekme üzerine söylediği sözlere de yine başka şarkılarının dizelerinden aşinayız. Hatıralarımız şahit.
Ama bu kez bu yeni şarkıyla beraber başka bir durum daha var.
Giderek şarkılarını süsten püsten, şatafattan, fazlalıklardan arındırıyor Sezen Aksu.
Elbette bu “Demo” projesinin de etkisi.
Belli ki, başkalarına verilmiş emanet şarkıların çarçabuk, o anki hissiyatla kaydedilmiş samimi demolarının YouTube ortamında aldığı elektrik/geri dönüş onu yeni bir yola doğru itiyor.
“Ben de Yoluma Giderim” adlı bu yeni şarkı da o yolun ilk yolcularından biri.
Kat edilecek yeni yolun anahtarları belli:
Olabildiğince az enstrüman, üzerinde oynanmamış bir ses, sanki o an orada bestelenmiş gibi duran bir şarkı...
Nitekim YouTube’da gençler çoktandır bu yolda ilerliyor.
Evin küçük bir odasında bir gitarla çalınıp söylenmiş, telefon karşısına geçerek en amatör hislerle kaydedilmiş şarkılarla anında milyonlara ulaştırıyorlar seslerini.
Sezen de bu samimi dijital yolu hissetmiş olacak ki, şimdi bu yeni şarkıyla beraber ekstra bir açılım daha yaptı:
Nota ve armonileri paylaşarak herkesin kafasına göre bir düzenlemeyle şarkıyı seslendirmesine imkan tanıyarak...
Pop müziğin en deneyimli mertebesinden gelen bu demokratik açılım sadece YouTube’daki kaotik müzik ortamında değil, müzik piyasasının geri kalanında da yenilikçi dalgalanmalara yol açacak gibi: Tıpkı dışarıda yemek yemeyi bırakıp evde yemek yapmak gibi, stüdyolara kapanmaktan vazgeçilecek.
Ev yapımı amatörlüğüne geri dönülecek...
Acı çektin, yeter...
En büyük temenni de şu: Sezen Aksu’nun yeni şarkısında bahsettiği gidenin ardından o zarif acı çekme ritüelinin şimdiki ilişkiler ağına bir nebze iyi geleceğini düşünmek...
Çünkü artık o acı çekme hali, çağın hızlı koşuşturmacası içinde ayağa takılan bir çelme gibi görülüyor.
Geçtiğimiz günlerde bir mekanda, sevgilisinden ayrılmış arkadaşını yüksek sesle teskin eden kadının şu söylediklerine anti-tez olur mu acaba Sezen’in şarkısı: “Tamam acı çektin beş dakika, yeter! Yarına yepyeni birini bulacaksın, üzülme artık bu kadar.”
YouTube konseri verse hoş olmaz mı?
Ve bir öneri:
Biliyorum, biliyorsunuz, Sezen Aksu artık konser vermiyor.
Peki ama neden Coldplay’in yaptığı gibi YouTube’da canlı bir konser vermesin?
Hatırlayalım: Coldplay o konserini 16 şarkılık yeni albümü “Everyday Life” için yapmıştı. Ürdün’ün başkenti Amman’da, aynı gün içinde canlı olarak iki kez tekrarlanan bir konserdi.
Gündoğumu ve günbatımında...
Çevresel kaygılardan dolayı seyircisiz konserlerin bir süre sonra zoraki hale geleceğini düşünürsek, Sezen Aksu’nun bir ilki gerçekleştirip stüdyosu Lonca’da, tıpkı son şarkısında yaptığı süssüz, şatafatsız bir konser vermesi çok hoş olmaz mı?
Paylaş