Sezen Aksu’dan beklenen Türkan Saylan şarkısı

Çünkü Sezen, cumartesi anneleri hakkında şarkı yaptı.

Hırant Dink’in ölümünün ardından “Güvercin”i yazdı.

Güncel meselelerden ilhamını alan pek çok şarkısı var:

“Memet”, “Masum Değiliz”, “Kardelen”, “Dua”.

Belki son yaşananlar üzerine de yapmıştır, bilemeyiz.

Hatta “durumdan faydalanıyor” diye düşünürler diye vazgeçmiştir dolaşıma sokmaktan.

En son Fazıl Say, Facebook köşelerinden seslenmiş: “Sezen Aksu, bir tek sorum var; daha ne kadar sessiz kalacaksın? Türkan Hoca’yı o halde görünce için acımadı mı? Masum değiliz hiçbirimiz... Haydi alana! Çok ihtiyaç var kadın sana...”

Tamam, Say yüksek doz ajitasyon yapmış, alanlara in filan diyerek.

Ama şu konuda haklı galiba: Çok ihtiyaç var ona.

Cercis’te baharatlı bir sohbet

Tansel dedi ki, “Çok beğeneceksin, mutlaka gel”.

Tansel kim? Mardin’deki meşhur Cercis Murat Konağı restoranını açan Ebru Baybara’nın ablası.

“Gel” diye ısrarla davet ettiği yer de Cercis Murat Konağı’nın ıstanbul şubesi.

Bir gün tam gidecektim, erteledim, başka bir gün karşılıklı erteledik, filan.

“Akışa bırakalım” dedik, “böylesi daha iyi”. Zaten Tansel’in bu yanını seviyorum. “Demek ki doğru an, o an değilmiş” der, kasmaz.

Ustabaşı Kayahan’ın “Bir gün bir yerde buluşuruz” demesi gibi yıllar evvel, biz de buluştuk nihayet geçenlerde Suadiye’deki Cercis’te.

Önce kız kardeşi Ebru’yu ve restoranı Mardin’de açtığı ilk yılları anlattı Tansel.

Rehbermiş Ebru. Mardin’de turist kafileleri gezdirirken soyunmuş bu işe.

Önce tepki çekmiş tabii. Hem kadın başına bu işlere kalkıştığı hem de restoranı içkili olduğu için.

Ama gel zaman git zaman Mardin ahalisi alışmış duruma. Çünkü Cercis Murat Konağı’nın ünü Mardin sınırları dışına taşmış.

Nedeni de belli: Mardin’in bol baharatlı ve de mozayik mutfağı.

Cercis’te önce başlangıçlarımız geldi. 12 çeşitten oluşan bir meze tabağı.

Bir kere sunum biçimi harikaydı. Görmeniz lazım, anlatmakla olmuyor bazen. Mezelerin tadına bakarken tabakların yanında duran taslarımıza kırmızı şarap servisi yapıldı. Bu şarap Cercis için Mardin’de yapılıyormuş.

Ve çok yakında marketlerde de satılacakmış. Taslarda içilmesinin nedeni ise şarabın çabuk ısınmasını önlemek içinmiş.

Bu arada mezelerin yanına rokalı nar salatası ve tebbule salatamız da gelmişti.

Ama daha olay bitmemişti! Ara sıcaklara geçildiğinde ben çoktan doymuştum aslında. Lakin Tansel öyle şeyler anlatıyordu ki (Aztekler, Atlantis’ten Mısır’a gelen rahipler), insan usul usul yemeden duramıyor hani.

Süryani içli köftesini ve hemen peşisıra gelen çiğ köftesini bu mistik hikayeler eşliğinde yedim. Ama açıkçası Süryani çiğ köftesi ağır. Bir dahaki sefere yiyemem. ıçli köfte ise okeydir, nefisti.

Finalde ise ayvalı kavurma geldi. Mezeleri es geçip bir dahaki sefere sadece bunu yiyebilirim. Uzun zamandır ağızda böyle kolayca dağılıveren leziz et yememiştim. Sonuç? Tam üç buçuk saat oturmuşum Cercis’te. Tamam yemeklerin yanı sıra Tansel’in muhabbetinin de payı var bunda.

Ama onca yemeğe rağmen hafif de kalktım masadan.

Keşfetmeyenlerdenseniz, Cercis’e bir gün uğrayın. Bahçesi de var üstelik, güzel havalarda o mezelere doyum olmaz.

Makyajsız kim poz verirdi

Fransız Elle dergisinin nisan kapağı için üç ünlü isim; Eva Herzigova, Monica Bellucci ve Sophie Marceau makyajsız, en doğal halleriyle poz vermişler.

Bizde acaba hangi ünlü kadınlar bunu yapmaya cesaret edebilir?

Hani bizim Elle’ciler böyle bir teklifle gitse?

Meltem Cumbul? Aslında makyajsız rahat poz verebilir. Çünkü kaç kere gördüm doğal haliyle. Çok farklı değil makyajlı halinden.
Beren Saat? Sanki güzel olmaz gibi geliyor. Kırmızı rujlu güzel Beren Saat. Makyajsız ı-ıh.

Zuhal Olcay? şahane olur.

Çağla şıkel? Çok kötü olur.

Saadet Işıl Aksoy? En iyisi herhalde o olur.

Altın Kızlar’ın yerli versiyonu

Bir dönem en sevdiğim dizilerdendi “Altın Kızlar” (insan ergenken her şeyi sevebiliyor). Geçenlerde yerli versiyonuna denk geldim dizinin.

En cuk oturan “Blanche” rolünü canlandıran Nevra Serezli.

En matrak ise Sophia kılığına giren Fatma Girik olmuş.

En olmayan da “Dorothy” Hülya Koçyiğit.

Dorothy için fazla yumuşak ve sevecen.

Türkan şoray’a ise karar veremedim bir türlü.