Yaşı 30-35’e gelse de ailesinin evinde yaşamaya devam eden, işi gücü/hali vakti yerinde, deyim yerindeyse "rahatına düşkün" bir erkek tayfası var.
Bunların prensipleri "evlenene kadar" aile evinden çıkmamak, rahat yaşamı mümkün olduğunca uzatmak.
Ama bu prensip bazen bozulabiliyor.
Kendisi gibi işi gücü/hali vakti yerinde bir sevgili edinilince, o sevgilinin de kurulu bir düzeni, yani tek başına oturduğu şahane bir evi olunca, kısa sürede o sevgilinin evine "kapak atılıyor".
Genelde bu kadınların hemen evlenmek, çoluk çocuğa karışmak gibi dertleri olmadığından bu "yerleşme" hali tabii ki erkek adamın hoşuna gidiyor.
Geçenlerde bu duruma tıpatıp uyan bir iki kişiyle konuştum. Erkek gayet memnundu halinden.
Fakat kadın 9-6 çalıştığı için yıprandığını söylüyordu bu "yerleşme" halinden.
Çocuk (adam yani) part time çalışıyormuş, yani neredeyse hep evdeymiş. Arıza çıkması normal tabii.
Çünkü ikinci bir anne evi gibi bu (çocuk) adamlar için sevgili evleri.
Kadın güya güçlü taraf (evi barkı olması bakımından), ama bakınız sanki temelde yine yıpranan o.
Günümüzde, yine gün be gün.
Kimdir bu Ece?
Şu sıralar herkesin mail kutusuna aynı mesaj düşüyor. O kadar ki, en alakasız insanlara kadar gitmiş bu mail.
Ve kimse maili göndereni, amacının ne olduğunu bilmiyor.
Herhalde biri kendince eğleniyor diye düşünüyorum. Ya da teklifinde gayet ciddi.
İşte bakınız son günlerin meşhur maili. Noktasına virgülüne, en önemlisi de diline dokunmadan aktarıyorum:
"Arkadaşlar, ev partisi sms grubumun başvuruları devam ediyor. Lütfen kabul etmediklerim kusura bakmasınlar.
Bildiğiniz gibi organize ettiğim enteresan partilerimi duyurucam. Bu arada sadece seçkin kişileri kabul edicem.
Kabul edilmezseniz sorry. Katılmayı denemek için EVPARTISI yazıp 1230’a gönderin.
Kabul etmek için ekstra sorular da sorabilirim.
Bu arada msj atmak normal standart 1 sms. Bu 1230 sms-groups yahoogroups’a benzer bir şey.
Direkt aynı mantığın sms hali. Cebimden attığım msj’lar tüm gruba ulaşmış olacak. Sevgiler, Ece."
Evet, gizemli Ece’nin maili aynen böyle. Diyelim ki Ece hakikaten böyle seçkin (!) kişilerin katıldığı partiler düzenliyor.
Peki niye rastgele herkese mail atıyor. Ece’cim kimsin sen, amacın ne? Nedir bu yarattığın sanal ev partisi dalgası? Elma dersem çık...
Sertab’ın ’tartışmalı’ seçimi
Sertab Erener Elidor’un yeni kampanyasının yüzü olmuş.
Elidor bu kampanya için her ülkenin başarılı kadın starlarıyla anlaşıyor, o starların temsil ettikleriyle kampanya değerlerinin de uyuşmasına önem veriliyor. Sloganı da zaten "hayat beklemez".
Mesela kampanyadaki global yüzlerden biri Madonna.
Kampanyanın değerlerine uyuyor. Çünkü kadın beğenin beğenmeyin, kendini habire yeniliyor. İşin peşini bırakmıyor.
Sertab Erener ise Sema Denker’e verdiği röportajda "bırakmaktan" bahsetmiş. Şarkıcılığı yani. Sözleri aynen şöyle:
"Hani Discovery Chanel’da hayvanlarla uğraşan, ayağında postalları, şortu olan, doğayla bütünleşen, doğanın içinde yaşayan, doğayı inceleyen kadınlar var ya, işte o kadınlar gibi yaşayacağım. Çünkü ben öyle biriyim. Ve bunu yapacağım... Her şeyi bırakıp, gideceğim. Sanırım Ajda gibi devam etmem... Ama bu sözüm sakın yanlış anlaşılmasın.
Ben şunu demek istiyorum, o yaşa kadar bu mesleği, öyle bir aşka devam ettirebileceğimi sanmıyorum.
O kadar sarılmıyorum. Benim hayatımda tek bu iş yok yani".
Tabii bu Afrika safari projesi Sertab Erener’in kendi seçimi.
Ama bu tavır Elidor kampanyasına uymuş mu, emin olamadım.
Ajda (ya da Nil Karaibrahimgil) bu kampanyaya daha çok mu uyardı acaba?
Ayrıca yıllarca kadınlar Ajda’nın saç modellerini takip etmedi mi?