Sevgililer Günü nasıl geçti

TIR’ın yanındaki büyük pano ise hemen dikkat çekiyordu.
Çünkü üzerine koca bir kalp yapılmıştı!
İsteyen herkes o kalbin içine sevgilisinin ismini yazabiliyordu.
Bir ara kalbin önünde kuyruk oluştu desem, abartmış olmam.
Böylece devlet eliyle Sevgililer Günü kutlamasının nasıl gerçekleşebileceğini de görmüş olduk.
Unutmadan, fonda “2023 Türkiye’si” marşı çalıyordu durmadan.
Hem propaganda hem Sevgililer Günü kalbi yan yanaydı yani.
Tam Bienal’lik hadiseydi; şahane güncel sanat işi çıkardı bu kareden.
AKŞAMÜSTÜ METRODA
Birkaç çiftin elinde kırmızı gül buketi vardı, o kadar. Ortalık sakindi.
Ama aşkın adı reklam panolarındaydı. Tüm panolardan aşk ve alışveriş fışkırıyordu.
AKŞAM TRAFİĞİNDE
Her yer kilitti. Taksi bulmak imkansızdı. Herkes bir yere yetişmeye çalışıyor gibiydi. Yılbaşı ya da bayram telaşına benzer bir ruh hali vardı etrafta.
ÜNLÜNÜN EVİNDE
Haberine rast gelmişsinizdir.
Demet Akalın’ın eşi koca bir TIR’rın üstüne, “Seninle doğdum, seninle ölürüm, seni seviyorum karıcığım” yazdırtmış. Eve kadar gelmiş o TIR.
Bu jestte en çok dikkatimi çeken, aşkın içine yine “uğruna ölmenin” katılmış olması.
Ya bırakın ölmeyelim, ölmesinler; bırakınız yaşasınlar...
Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk da sadece şarkıda kalsın. Mesela.
MEKANLARDA
Sabah kahvaltı için gittiğim Kitchenette’de ilk emareyi gördüm.
Ekmekleri kalp şeklinde yapmışlardı! Afiyetle yedim tabii...
Akşam ise popüler bir mekanın işletmecisi ilk raporu şaşkın bir şekilde verdi:
“16 masamın 16’sında da sadece çiftler var, hayretler içerisindeyim. Bir de herkes sevgilim yok, yalnızım filan diyor!”
İlerleyen saatlerde uğradığımız Etiler’in yenisi GQ’da ise garsonlar çift olan-olmayan herkesin masasına birer kırmızı gül bıraktılar.
Bizim masada gülü sahiplenen olmadı, kaderine terk ettik bir köşede.
GECE YARISINA DOĞRU
Ellerinde kırmızı kalp balonlarla yürüyen vatandaşlar gördüm. Sanki maç kutlamasından geliyor gibiydiler.
Zafer kazanmış gibi mutlu ve mağrur yüz ifadeleri vardı...
SONUÇ
Sevgililer Günü adamı yorar. Mümkünse evden dışarı çıkmamak en iyisi.

Tarkan’ın kutlaması

Tarkan Sevgililer Günü nedeniyle ses vermiş.
Evinde çekilmiş bir şarkılı videoyu paylaşmış sosyal medyadan.
Güzel hareket. Arada daha çok ses vermeli Tarkan.
Sosyal medyayı daha yoğun kullanmalı. O kadar da kapalı kapılar ardında kalmamalı.
Bir de Muhteşem Yüzyıl sakalını kesmeli.
Yakışmış filan, ama yorgun ve çok Robinson Crusoe gösteriyor onu.
Benden didiklemesi...

Sarıgül’ün öpücüğü

Tekin Akmansoy’un cenazesi...
Mustafa Sarıgül ve hemen yanında Rahmi Koç.
Derken yanlarına Kadir Topbaş da geliyor.
Topbaş ön safta yerini alıyor. Sarıgül ikinci sıraya düşüyor.
Ve birden Sarıgül elini Topbaş’ın omzuna atıp onu yanağından öpüveriyor. Topbaş şaşırıyor ve gülüyor. Koç da öyle.
Siyasette pek alışık olunmayan şeyler ya bunlar.
Böyle ani, Brokeback Mountain’vari öpücükler.
O yüzden aynı anda: Hem şaşırdım, hoş buldum hem de saçma ve gereksiz.