Paylaş
Yer, Anıtkabir... Kostümüyle klasikler klasiği “Gülün Adı” filminden çıkıp gelmiş gibi duran ya da bir tapınak şövalyesini andıran Bülent Ersoy tekerlekli sandalyede.
Ersoy’un yüzünde gayet huzurlu bir ifade var. Bir asker ona dev bir şemsiye tutuyor. Yağmurdan koruyor. Bir kadın ise parmağıyla uzaktaki bir noktayı işaret ediyor.
Fotoğrafa gelen yorumlar ise şaka gibi.
Neden asker şemsiye tutuyormuş?
Bülent Ersoy’un ayrıcalığı neymiş?
Neden tekerlekli sandalyedeymiş?
Askerin nezaket gösterip şemsiye tutması o kadar abartılıyor ki, inanılmaz.
Eminim orada bebek arabasıyla yürüyen bir kadın olsaydı, o asker yine şemsiye tutardı.
Örnek fazla şekilci oldu ama malum şekilci örnekler daha net anlaşılıyor. Kolaya kaçtım.
Peki Bülent Ersoy’un Anıtkabir fotoğrafının ardından yıllar önce, cinsiyet değiştirme ameliyatı olmadan evvel ibadet ederken çekilmiş bir fotoğrafının anında sosyal medyada dolaşıma girmesi nedir?
O fotoğrafla bunun ne ilgisi var ki?
Neyse, Anıtkabir için seçilen o kostüm pek ikonik değil mi sizce de
Selin Ciğerci ve otoportre dövmesi
Günün en eğlenceli magazin haberinin merkezinde ise bir dövme var!
Olay şu: Selin Ciğerci ve Gökhan Çıra barışmış.
Çıra, artık barışmanın şerefine mi orasını bilemiyorum, Ciğerci’nin yüzünü göğsüne kazıtmaya karar vermiş.
Sevgilisinin isminin baş harflerini dövme yaptıranları biliyorduk ama doğrusu bu bambaşka bir aşama oldu!
İki gün sonra yine ayrıldılar diyelim, ne olacak o yüz dövmesi?
Hadi ayrılmadılar, sonsuza dek beraber oldular diyelim, Selin Ciğerci bu kez de kendi yüzünü sürekli görmek zorunda kalacak, o da ilginç bir durum.
İlişkilerdeki bu tür aşırı uç ‘showroom’ hareketleri sevenler, alkışlayanlar çok.
Ama bana ultra samimiyetsiz geliyor.
Paylaş