Paylaş
La Brise’in eski yerine konuşlanan mekan için uzun bir süredir koşturuyor patroniçe Elif Yalın.
Bakalım Tepebaşı tarafında da müdavimi olacak mı Delicatessen’in?
-Emre Çapa, Minyon’la girdiği yeme-içme dünyasına bu sezon bir mekan daha ekliyor. Tepe-başı’ndaki Palazzo Donizetti Oteli’nin tepesindeki Duble Meze Bar.
Eylül ortasında açılacak mekanın manzara avantajı var.
-Flamingo’yla yollarını ayıran Aliye Turagay’a gelen şık teklifler de şehrin konuştukları arasında...
O şık tekliflerden biri de W Oteli’nden, yani Serdar Bilgili’den gelmiş... Turagay’ın sonbahar-kış sezonunda nerede, nasıl bir mekan yapacağı hâlâ merak konusu.
-Can Ateş hâlâ konuşuladursun, şu sıra bir başka ünlü Can daha gündemde: Can Akçay.
Ama sanıldığı gibi bir ilişkisiyle filan değil, yakında çıkaracağı kitabıyla konuşuluyor Akçay.
Üstelik kitap bir roman değil; günümüz siyasi olaylarını yani Kürt Sorunu’nu, Gezi Olayları’nı ve diğer başka hararetli mevzuları işadamı gözüyle yorumlayan bir deneme kitabı.
Dikkat, bu kitaptan sonra Can Akçay köşeciliğe adım atabilir. Demedi demeyin...
Noldu şimdi?
Dopingli YouTube tıklanmaları üzerine MÜ-YAP Başkanı Bülent Forta en başta ne demişti: “YouTube ile yazıştık, listeleri bize en kısa zamanda geçecekler ve bizde bu sahtekarlığın kimler tarafından yapılmış olduğunu öğreneceğiz.” Birkaç gün önce merakla beklenen MÜ-YAP basın toplantısı yapıldı. Peki sonuç ne oldu? Alt alta sıralayalım...
-Beklentiler fos çıktı: Çünkü Forta’nın dediği gibi liste filan açıklanmadı.
-Ağız değiştirildi: Tıklama sayılarıyla ilgili sahtecilik haberinin gerçeği yansıtmadığı, MÜ-YAP kanalından ayrılan şirketler nedeniyle tıklanmalarda azalma gerçekleştiği söylendi.
-Mağdur pozisyonuna geçildi: “Haksız yere eleştirildik, sahte izlenme diye bir şey yok, biz mağduruz” denilerek...
- Hedef gösterildi: “Bir sahtecilik varsa bunu şirket değil sanatçı yapıyordur” şeklinde şikayet edilerek...
Peki bu durumdan çıkan ana fikir nedir? Basitçe: MÜ-YAP’ın tüm şarkıcıları zan altında bıraktığıdır.
İsim verilmek istenmediğine göre durum maalesef budur.
Çünkü MÜ-YAP açıkça “Sanatçı yapıyordur” diyor...
Acaba bu hedef gösterilme şarkıcılarımızın umurunda mı?
Ne yapmayı düşünüyorlar?
Toplu bir açıklama ya da kazan kaldırma filan?
Gelinen vaziyet çok kirli ve üzücü...
O ilk soru ne kadar soru
Gülben Ergen, Başbakan Erdoğan’ın belgeseli (ya da canlı yayını için mi demeli?) için iki soru sormuş.
İlki özetle şu: “Çocuklar Gülsün Diye projesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Maddi değil, manevi destek verir misiniz?”
Öncelikle bu bir soru değil.
Ergen, gayet başarıyla yürüttüğü projesine destek istemiş. Bunu resmi olarak da iletebilirdi. Bu şekilde yapmasına gerek yoktu. İkinci sorusu ise Rumelihisarı’nın artık konser mekanı olarak kullanılmaması meselesi...
2008’den beri konser yapılmıyor orada. Gündemden çoktan düşmüş bir mesele, ama yine de sorulabilir. Keşke soru olarak sadece bunu yöneltseymiş Gülben.
Eskilere ne oluyor
Hadi Meryem Uzerli konuştu, ama Can Ateş’in eski sevgililerine ne oluyor yahu? Hepsi teker teker yaşadıkları eski ilişkiyi anlatıyor ve Can Ateş’i yerin dibine sokma trenine bilet almış gibiler. Oysa anlamadıkları şu: Meryem’in anlattıklarını merak ediyoruz, onun söylediklerine inanıyoruz, tamam.
Ama kızlar siz nereden çıktınız şimdi? Bu gündemden nemalanma halleri çok eskide kaldı, kimse yemiyor...
Paylaş