Paylaş
Şimdiki adıyla Vodafone Arena, yıkılmadan önceki adıyla İnönü Stadı’nda en son Rihanna’yı izlemişiz.
Tarih 30 Mayıs 2013’tü.
Her şeyiyle ilginç bir konser ve geceydi.
Bir kere İnönü Stadı’nın resmi yıkımı başlamadan önceki son etkinliği Rihanna’ydı.
Lakin çok iyi bir konser olarak hafızamda kalmadı.
Rihanna pek formunda değildi diye anımsıyorum...
Stadın biraz yukarısındaki Gezi Parkı’nda ise başka bir dünya vardı.
Parka akın edenler o gece birkaç kat daha artmıştı.
Konser çıkışı ise iki kalabalık birbirine karışmıştı.
Ve şimdi, 5 yıl aradan sonra aynı stadın yeni versiyonuna ilk kez bir dünya starı konuk oluyor: Shakira.
Bu açıdan tarihi bir gece olacak.
Eski İnönü konserleri yad edilecek.
Vodafone Arena’nın yeni hali ilk kez büyük çaplı bir konser için test edilmiş olacak.
Umarım bu büyük konserlerin devamı gelir.
Kimler konser vermişti
Peki İnönü Stadı’nda şimdiye kadar kimler konser vermişti?
Hemen hatırlatma tüneline sokayım sizi:
◊ Iron Maiden - 2013
◊ Tarkan - 2005
◊ Madonna- 1993
◊ Elton John - 1993
◊ Scorpions - 1993
◊ Guns N’ Roses - 1993
◊ Michael Jackson- 1993
◊ Bon Jovi - 1993
‘Sense8’i sevdiren şeyler
Wachowski Kardeşler tarafından yaratılan “Sense8” ikinci sezon sonunda yüksek maliyeti nedeniyle bitirilmiş, daha sonra dizinin hayranları Netflix’i mesaj bombardımanına tutmuştu.
Sonunda Netflix bu hayran baskısına direnememiş ve iki saatlik özel bir final bölümünün müjdesini vermişti.
İşte o özel bölüm 8 Haziran’da gösterime giriyor.
Aslında “Sense8”i bu kadar sevdiren şey bence “gizemli” konusundan öte hikaye anlatımındaki eşsiz başarısı.
Tüm karakterleri derinlemesine işliyor ve bu yüzden seyirci hepsini kırk yıllık dostuymuş gibi algılıyor.
Tabii dizinin sürükleyici bir ana damarı/mesajı da var:
Kolektif bilinç olayı.
“Sense8”teki kümeyi oluşturan tüm karakterler farklı dilden, milliyetten, ırktan ve cinsel yönelimden.
Ama dizi, farklı özelliklere sahip bu karakterleri ayrıştırmayıp yan yana getiriyor.
Hepsi bir araya gelince bir şeyleri değiştirmek için daha güçlü oluyorlar.
Wachowski Kardeşler aslında bu fikri “Cloud Atlas”ta başka türlü vermişlerdi.
Orada özetle şöyle deniliyordu:
“Sadece şu anda dünya üzerinde olan kişilerle değil; geçmiş ve gelecekteki kişilerle de bağlantılıyız.”
“Sense8” ise bu fikri birkaç adım daha öteye taşıyor işte.
Neyse, hayli uzun, karmaşık görünen ama zevkli meseleler yani.
“Sense8”in iki saatlik final sezonunu heyecanla bekliyoruz nitekim.
Artık onlar heyecan veriyor
İstanbul’un sosyal hayatında bir dönem yaz denilince akla Kuruçeşme hattında açılan yazlık, şık kulüpler gelirdi.
Bu kulüplerde yer alacak restoranlar, yapılacak konserler, ünlü işletmeciler, gürültünün Anadolu yakasına kadar ulaşması meselesi; kısacası her şey ama her şey günlerce konuşulur, tartışılırdı.
O dönem geride kaldı.
Artık yaz gelince sosyal hayatta heyecan veren başka bir olgu var:
Kilyos tarafındaki büyük sahil kulüpleri.
Mesela Suma, mesela Milyon Beach.
Bu kulüplerin en çok konuşulan tarafı ise partileri ve bu partilerde çıkan yabancı DJ’ler.
Buyurun işte Suma Beach yaz sezonunu 2 Haziran’da düzenleyeceği büyük bir partiyle açıyormuş.
Açılış partisinde çalacaklar arasında Carl Craig ve DMX Krew varmış.
Paylaş