Popun didişgen kız kardeşleri yine sahnede

Türk popunun “Kill Bill” kadınlarını aratmayan, didişgen kız kardeşleri Demet Akalın ve Hande Yener yeniden barışmış.

Haberin Devamı


Akalın’ın Yener’le yan yana olduğu eski bir düğün fotoğrafını Instagram’ından paylaşması buna işaret ediyormuş.
Magazin okyanusundaki son dalgalanma bu.
Oysa acı gerçek:
Küs olduklarında ikilinin arasındaki gerginliği, bitmeyen manasız çekişmeyi tenis maçı seyreder gibi seyretmek daha eğlenceliydi.
Ve ikinci acı gerçek:
Bu tarz büyük nefretler, aşırı ‘drama queen’ hallenmeler ve akabinde illa ki bir reklam filmiyle taçlandırılan büyük barışmalar (bakınız: Altı yıl önceki reklam filmi Morhipo ve Seren Serengil’in sepetine giden o ayakkabı!)soğuk savaş döneminde filan kaldı.
Bak Türkçe pop müziğin son dönem prens ve prenseslerine...
Edis’i, Sıla’sı, Mabel Matiz’i, Ece Seçkin’i, Aleyna’sı...
Birbirleriyle bir alıp veremedikleri yok.
Hepsi fazlasıyla kendi dünyasında, sadece kendi topraklarını verimli kılmakla, kendini inşa etmekle meşgul.
Akıllarına gelmiyor “O ne yapmış, ben onu nasıl geçerim” filan.
Bu yüzden de fena halde dışa kapalılar aslında. Vitrindeki kar küresi misali.
Kafalar/tavırlar böyle olunca onlardan bir Demet Akalın-Hande Yener itişip kakışması gibi bir magazin doğal olarak çıkmıyor.

Haberin Devamı

Seni senin gibiler sevsin!

Ceylan Ertem yeni bir albüm çıkarmış.
Daha şarkıları dinlemeden, albümün adına bayıldım:
“Seni senin gibiler sevsin.”
Bu nasıl şık bir sitem/beddua tokadıdır böyle?
O giderli duygu daha iyi ifade edilemezdi herhalde...
Bu arada albümde bu ismi taşıyan bir şarkı meğer yokmuş.
Ertem’in yakın arkadaşı Özen Yula’nın bir sözüymüş bu.
NOT: Ertem’in albümüyle ilgili gelen basın bülteninde şöyle diyor: “Türk alternatif pop müziğin en özel kadın şarkı yazarı.” Bu tür “yüksek” tanımlamalara bence gerek yok. Dinleyici hak ettiği değeri veriyor zaten arkadaşlar...

Nasıl yani?

Sezen Aksu’nun, “Ben yüzden hiç kimseden gidemem, gitmem. Unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir” diye damar damar sürüklenen “Gidemem” şarkısını nasıl bilirsiniz?
Benim gibi “Ah ah çok iyi biliriz”cileri “Nasıl yani muhterem?” diye diye şaşkınlık kıyılarında biçare bıraktıracak bir haber çıktı.
Zerrin Özer demiş ki: “Sezen Aksu o şarkıyı benim için yazdı.
Gençliğimizde bazı sorunlar yaşamıştık. Sonra telefonda konuştuk, o kabuk yırtıldı. Minik Serçe o parçayı bana yazdığını söyledi.”
Yok yok, ben hâlâ o devasa duygular içeren şarkının böyle bir eski hesaplaşma üzerine yazıldığına pek inanmıyorum.
Lütfen, “Gidemem”i rahat bırakınız.

Yazarın Tüm Yazıları