Paylaş
İsrail’de düzenlenen Eurovision bu yıl tamamen politikti.
Sadece bu konuşuldu.
Önce Madonna’nın iki dansçısının sırtında İsrail ve Filistin bayrakları görüldü.
Bayrakları taşıyan dansçılar el eleydi.
Sonra da İzlanda adına yarışan grup oylama sırasında Filistin bayraklı atkılarını açtı ekranda.
Madonna’nın bayraklı “birlik beraberlik” mesajı aslında yeni değil.
2006’daki Confessions turnesinde de benzer bir mesajın yer aldığı şovu (“Forbidden Love” şarkısında) yapmıştı...
Lakin şunu da söylemeden olmaz:
Filistin bayrakları Eurovision’a damga vurunca Madonna’nın “Like A Prayer”ı söylerken aşırı detone oluşu da unutulmuş oldu.
Keşke canımız, yaşayan efsanemiz playback yapsaydı da bugünleri görmeseydik...
Havada neler oluyor
Bir an düşünün.
Uçaktasınız. Ama bir türlü yere inemiyorsunuz.
Çünkü hava şartları inişe elverişli değil.
Havada dönüp durduktan bir süre sonra ise bu kez yakınlardaki başka bir havalimanına yönlendiriliyorsunuz. İniş oraya gerçekleşiyor.
Doğrusu, o anda o uçakta olan bir yolcu için her açıdan perişan bir durum.
Stres, sıkıntı, ne olacağını bilememe hali...
Geçtiğimiz cuma günü İstanbul Havalimanı’na inmeyi bekleyen sekiz uçaktaki tüm yolcular bunu yaşamış.
Uçakları Çorlu’ya yönlendirilmiş.
Nedeni, hava şartları. Şu meşhur ‘kümülonimbus’ bulutları.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi o gün hava şartları nedeniyle 468 seferden sadece 8 tanesinin yönlendirildiğini açıkladı.
Yani bir bakıma, “Abartılacak bir durum yok, sakin olun” demek istendi.
Elbette sakin olalım, Atatürk Havalimanı’ndayken de iniş gerçekleştiremeyen uçakların Çorlu ya da Sabiha’ya yönlendirildiğini bazen görüyorduk sonuçta.
Ama yeni havalimanının bulunduğu yerin “yılın 107 günü fırtınalı” ibaresiyle anılması haliyle yolcuları etkiliyor.
Sürekli böyle şeyler yaşanırsa diye endişelere neden oluyor.
Ya da “Sabiha’dan mı uçsam?” seçeneğini daha çok konuşmasına...
Yolcuların gündemi şu anda bu.
“Aynen” kelimesinden bıkmak
Bir gün içinde kaç kez “Aynen” dediğinizi ve bir gün içinizde kaç bin kez karşınızdakilerden “Aynen”i duyduğunuzu bir hesap edin.
Hele ki telefon konuşmalarında!
“Aynen”lerden bıkanlar topluluğu kuracağım yakında, o derece o seviye...
Benim de dilime düşüyor bazen.
Papağan gibi “Aynen” deyip duruyorum.
Hele ki konuşmak istemediğim zamanlar...
Aynen yerine alternatifi olan var mı?
Hafta sonu Bodrum’undan...
◊ Başak Dizer Tatlıtuğ’la beraber gittiği Avusturya’daki detoks kampından yeni dönen Ece Sükan’la karşılaştım. Yenilenmiş, hafiflemiş. Öğrendiklerini heyecanla anlatıyordu.
◊ Yalıkavak’taki Kavanoz’da gün batırdım. Yine unutulmazdı.
◊ Edition Otel’de tanıştığım Tulum’da otel sahibi olan Eduardo bile Marmaris’teki Bonjuk Bay’den bahsetti, “Buradan kaç saat?” diye sordu.
Bonjuk Bay’in ünü gerçekten inanılmaz.
Paylaş