Peki bundan sonra ne olacak?

Herkesin ortak umudu neredeyse aynı:

Haberin Devamı

Hazirana kadar her şeye normale döner.

Öyle olduğunu ve bir anda kendimizi mayıs sonunda bulduğumuzu düşünelim.

Artık dışarı rahat rahat çıkılabildiğini, hayatın normale döndüğünü yani...

Bir anda eskisi gibi olabilir miyiz?

Şöyle ki:

◊ Dip dibe masaların olduğu bir restorana gidip rahatça oturabilir miyiz?

Evde o kadar izole yaşamaya alışmışken, “sosyal mesafe” denilen kavram artık belleklere kazınmışken bu bir anda mümkün olabilir mi?

◊ Organizasyon, iş toplantısı, parti, konser, düğün gibi çok sayıda insanın bir araya geldiği ortamlarda eskisi gibi kaygısız olabilmemiz olanaklı mı?

Yoksa insanlara temas etmeyelim diye bir köşede öylece durup sonra da ortamı terk mi ederiz?

Tokalaşma ve yanak yanağa öpüşmeye hemen geri dönülebilir mi?

Yoksa sadece belli bir mesafeden “Merhaba, nasılsın?” deyip geçmek yeni selamlaşma biçimi olarak tamamen yerleşir mi?

Haberin Devamı

Bu ve benzeri bir sürü soru hepimizin aklından geçiyordur.

Benim öngörüm, salgın kontrol altına alınıp tehlike geçti denilse bile şu an edinilen alışkanlıkları bırakmamız kolay olmayacak gibi.

Hatta “mesafe” kültürü iyice yerleşecek.

Bazılarına göre ise bunun tam aksi olacak:

İnsanlar evde kapanmaktan sıkıldığı için bir anda eğlence sektörü patlayacak.

Evet doğru, salgın bittiğinde can sıkıntısı zirve yapmış olacak ama “patlama” olacağını sanmıyorum.

Sırf o “mesafe” olayından dolayı...

Mekanları nasıl etkileyecek?

Yine haziranı düşünelim, düşleyelim...
Mekanlar açıldığında bu yeni mesafe kültürüne ayak uydurmak zorunda kalabilir.
Hatta belki ileride açılacak kafeler tamamen bu kültürden doğacak, kim bilir?
Masaların birbirinden uzak olduğu, hatta üç kişiden fazlasının bir arada oturmasına müsaade edilmediği mekanlar...
12 kişilik doğum günü masaları mesela kendiliğinden tarih olabilir.
Kimse kimseye tam olarak güvenmediğinden dolayı...
Peki ya kulüpler, barlar?
Mesafeli eğlence kavramı doğabilir.
Bu kavrama uygun olarak kulüpler belli sayıda insan içeri alabilir, mesafe kuralına uymayanları kulübün güvenlik görevlileri uyarabilir. Dediğim gibi, kim bilir?
Kısacası: Virüs tehdidi bitse bile sosyal yaşamı eskisinden çok farklı günler bekliyor.

Haberin Devamı

Umarım hepsi ayakta kalır

Geçtiğimiz günlerde popüler bir mekanın işletmecisi telefonda söylüyordu:
“1 ay daha böyle giderse mekanı hiç açamayabiliriz.”
Bir de işin bu kısmı var.
Virüs tehdidi bittiğinde müdavimi olduğunuz mekan hâlâ ayakta duruyor olacak mı?
Karamsar olmaktan yana değilim ama konuştuğum bazı mekan sahipleri karamsar.
Umarım hepsi ayakta kalır.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları