Pek yakında: Türkçe pop festivali

Bir-iki adım ötedeki bir başka sahnede ise arka arkaya şu isimler çıkıyor: Bengü, Hande Yener, Demet Akalın, Serdar Ortaç, Ziynet Sali, Funda Arar, Deniz Seki, Sıla, Candan Erçetin, Sezen Aksu, Ajda Pekkan...
Bitmiyor, daha sırada bir sürü isim var. Eskilerden, eski Türkçe pop şarkılarını seslendiren onlarca isim...
Unutulan, adı sadece “bir zamanlar” albümlerinde geçenler.
Onlar da ertesi gün sahne alıyorlar.
Bahsettiğim bir Türkçe pop festivali. Aslında henüz yapılmadı.
Ama yapmak isteyen kişi öyle heyecanlı anlattı ki bu festivali bana, “yapılmış” gibi hissettim ve size de öyle aktardım.
O kişi, müzik dünyasının yıllardır içinde olan genç bir patron-organizatör, yani Atlantis Yapım’ın sahibi Erdal Bozkuş.
Uzun süredir hayaliymiş böyle bir pop festivali yapmak Erdal’ın. “şimdiye kadar hiç böyle bir şey yapılmadı” diyor, ki haklı, gerçekten yapılmadı.
Rock, elektronik, hatta lounge festivallerine alışığız, ama iki ayrı sahnede şarkıcıların arka arkaya sahne aldığı ve en az iki gün süren bir pop festivaline aşina değiliz.
“Peki” diyorum Erdal’a, “Bizim şarkıcılar bu fikre ‘evet’ der mi? Sahne sıralamasında bile sorun yaşanır gibi geliyor bana”.
Bu konuda da kendine güveniyor Erdal. “Hallederim” diyor, “Herkesi teker teker ikna ederim”.
Bence de ikna olmaları gerek zaten.
Çünkü böylesi bir festival, hem onlar hem de satışların/kalitenin çoğu zaman yerlerde süründüğü sektör için de prestijli bir şey.
Erdal Bozkuş’un niyeti bu festivali bu yıl hemen yapmak.
Peki ama nerede? “ParkOrman’ı düşünüyorum” diyor Erdal.
O böyle söyleyince aklıma geliyor, ParkOrman’a ne oldu hakikaten?
İşte o da bir sonraki kutuda, göz gezdiriniz şimdi sağa doğru....

ParkOrman nereye koşuyor

ParkOrman’ın da içinde yer aldığı 500 dönümlük araziyi bir süre önce 29 yıllığına Serdar Bilgili kiraladı.
Bilgili burayla ilgili hedefini daha önce basına net bir şekilde açıklamıştı: “Hyde Park ya da Central Park gibi bir yer yapmak.”
İçinde yeni konser alanlarının olacağı bir yerden bahsediyordu Bilgili. Ama tabii bu yeni düzenlemelerin -tek bir ağaç kesilmeden sözünü de vererek- iki yılı bulacağını ekliyordu her konuşmasında...
Uzun süredir atıl vaziyette olan ParkOrman’da son durum bu.
Bir pop festivali bu yaza ya da yaz sonuna yetişir mi bilemem; ama Bilgili düşünü gerçekleştirirse ıstanbul’un kazançlı çıkacağı kesin....

İlk ParkOrman anısı

Aslında ParkOrman’a ait anı çok. Ama bir ilk var ki, sanırım orada bulunanlar da hâlâ unutamamıştır.
12 Eylül 1998’de J&B sponsorluğunda yapılan Dance&Techno Festivali’nden bahsediyorum.
Bu festival, Türkiye’de yapılan ilk 24 saat kesintisiz uluslararası müzik festivaliydi.
Ve yaklaşık 8 bin kişiyle beraber sabahlamış, ayrı ayrı sahnelerde çıkan ünlü DJ’leri dinlemiş, hiç durmadan dans etmiştik. Türk basını da “Aykırı stilleriyle...” diye başlayan cümleleri ilk kez bu festival sonrası çektiği karelerin altına yazmıştı.
Ne günlerdi, vay be diyorum...

Şehir Atlası

HOMOHOBİ LOVE’DA... Twitter kullanıcısının uzun süredir takip ettiği, 15 gün önce çıkardığı “Söylenmeyen” adlı ilk kitabıyla Twitter dışında da kendinden bahsettiren @homohobi ya da takma ismiyle Murat Renay, bu gece Love Dance Point’te kitabını imzalıyor. Biraz erken saatte tabii... 22.30’da. ımzadan sonra ise parti var. Söylemedi demeyin, kitabı kapan içeriye ücretsiz teşrif ediyor...

ŞAMDAN’DA SİGARA... Hem de ne sigara! Geçen cuma gece 03.00’ten sonra Şamdan durulacak gibi değildi. Dumandan öldüm bittim. Şamdan’cılar daha çok uyarmalılar müşterilerini, olmuyor böyle.

PLAZA’DA NÜKHET DURU... Çok cilveli, çok seksi, çok taş ve sıfır kompleks Nükhet Duru... Ve o klişe deyimle, “sahnesi her daim iyi”. Plaza Otel’in tepesindeki barda çıkıyor bu gece. Geçen cuma izlemiştim performansını, şahaneydi! Canlı kanlı kaliteli pop isterseniz doğru Plaza’ya derim...