Pazar kafası

İşte bu pazara sığanlar: Yeni nesil süslü AVM erkekleri, Kaan Tangöze’nin mafyatik askerleri, İzmirli bir zengin genç rap’çi, ilişki durumunuzu kurcalayan Avustralya vize formu ve diğerleri: “Durum Leyla”, imza gününü dizide yapan ünlü yazar ve yine UBER meselesi...

Çeşit çeşit AVM kafası

Hepimizin yakından bildiği bir Türkiye kafası bu. AVM kafasını sürekli yaşayanlar iki kümeye ayrılıyor: Yeni nesil süslü erkekler ve gündüzü kendine kalmış/kocası aşırı zengin kokoşname kadınlar. Her ikisini bir arada görebileceğiniz cennet AVM ise İstinye Park. Aynı kare içinde: Yüzü botokstan gerilmiş, saçları boyanmaktan helak olmuş, elinde marka torbalarla koşturan bir kokoşnameyle daracık pantolonlu, saçlarının yanları kazınmış, sakalı hipster/boyu Webster (bilmeyen google’lasın), elinde muhakkak iki akıllı telefonlu bir süslü genç erkeği lüks spor otomobiline binerken görmeniz olası. Zorlu’da bu iki kümeden sadece birini görüyorsunuz: Kokoşname kadınları. Cantinery ve Morini onların gündüz üssü. Karşılaştıkları anda “Canım ne kadar da güzelsin” derler. Birbirlerine sırtlarını döndükleri anda ise nokta noktalı kelimeler sarf ederler, “Ayy yılandır o!” diyerek...Game of Thrones entrikaları solda sıfır kalır. Peki şehrin diğer gözdesi Kanyon?Orası bu iki kümenin dışında bir üçüncü kümenin işgalinde: Cilalı bir kariyeri olan, sabah altıda kalkıp iş öncesi mutlaka spora giden, “Dün iş için Londra’daydım” cümlesini çok seven, “Buranın risotto’sunu sevmiyorum” tarzı gurme konuşmaları meşhur beyaz yakalı kafasının...

Arnavutköy’de Karaköy kafası

Yok, artık rakı balık filan değil. Arnavutköy deyince bu ikisi yavaş yavaş geri plana düşmeye başladı. Any ile başlayan süreç Alexandra, Hudson, Luzia ile devam etti. Pek yakında Biber’ciler de Arnavutköy’e bar açıyor. Kısacası Karaköy kafası gibi bir Arnavutköy kafası filizleniyor Boğaz hattında, hazır olun.

Peki bunlar neyin kafası 

* Meğer UBER meselesi sandığımdan ‘derin’miş (cuma günkü yazıya göz atınız). Duyduğuma göre UBER arabaları zırt pırt kontrollerle hep ‘bağlanıyormuş’. Bir başka komplo teorisine göre ise taksiciler Uber’le savaşmanın yolunu böyle bulmuş! “Vay!” diyorum, nasıl bir kafa bu?
* Tuna Kiremitçi, İlişki Durumu: Karışık adlı diziye konuk oyuncu olarak katılacak ve dizide yeni çıkan kitabını imzalayacakmış! Ne hoş fikir değil mi? Tamam, hadi kitabın tanıtımı yapılsın da, imza günü ne kafası?

‘Genç zengin rap’çi kafası

İzmirli genç bir rap’çi keşfettim: Anıl Piyancı. YouTube kanalında o kadar çok klibi var ki...Hepsi de uğraşılmış, özenilmiş.Sisteme öfkeli bir rap’çi değil Piyancı, ama kendisine kıl olanlara öfkeli. “Batı Yakası” şarkısında şöyle diyor mesela: “Bilirim sinir bozucu geliyor tarzım sana Çünkü istediğimi konuşurum ağzım rahatArtık kazandırır oldu bana ‘punch’ım paraEvimde s.çtığım klozetim bak altın varak.”

‘Kaan’ın askerleriyiz’ kafası

Duman’ın hafta içi garajistanbul’da verdiği konser olaylı bitmiş.Çünkü Kaan Tangöze’nin sevgilisi Kıvılcım Ural da oradaymış ve mekan çıkışında gazetecilerle Ural arasında köşe kapmaca yaşanmış. Bu esnada bir grup, “Kaan Tangöze’nin asistanıyız” diyerek gazetecilere saldırmış. Cancağızlarım nedir bu? Yumuşatılmış bir “Kaan’ın askerleriyiz” sloganı mı? Bu toplu asistan kafası da nedir? Cidden dimağım bulandı. Aynı grup gazetecilere bir de, “Kaan Bey istediğini yapar, istediğiyle birlikte olur. Bu otoparka giremezsiniz. Eğer onu çekerseniz sizi öldürürüz” diyerek tehditkar salyalar saçmış.Doğrusu, Kaan’ın askerleri hayli mafyatikmiş.Kaan paşa adına hayli üzüldüm.  

50’lik Cindy kafası

50’ler artık orta yaş diyenlerin içini ferahlatan bir St. Barths+bikini pozuyla huzurunuzda Cindy Crawford. Alabildiğine doğal bir kafayla üstelik. İfadesindeki olgun sertlikle filan... Bizden sadece (aynı yaşlardaki) Billur Kalkavan böyle özgüvenli poz verebilir herhalde...

‘Leyla’ kafası

Her ne kadar klibi yerli dizilerin/romantik komedi filmlerin ‘olmamış’ bir kolajı gibi görünse de şarkı güzel şarkı şahane. Zaten önemli olan da o. Ayşegül Aldinç ve Gökhan Türkmen’in sanki çıtır çıtır yanan sıcak bir şömine karşısındaymış gibi mırıl mırıl düetlediği Durum Leyla, bir yandan da tam akşamüstü gün batımı şarkısı. Ya da bana öyle geliyor!Arkadaşlarını al, sahile git, gitarı bilen birinin eline ver ve bu şarkıyı çalsın. Çalarken de herkes “layla la la layla” diye mırıldansın...

Detaycı bir Avustralya kafası

Michael Haneke’nin Yedinci Kıta filmindeki aile gibiyim: Düşlerimde sürekli Avustralya. “Çok şahane şehir” denilen aydınlık Sidney, sonra okyanus ve dertsiz sörf insanları filan...Evet, pek yakında Sidney’e uçacak bünye. Ondan önce de doğal olarak vize formu doldurdu ve orada karşısına ilginç bir şey çıktı. Daha önce hiçbir vize formunda görmediği bir “ilişki durumu” seçeneği.Seçenekler arasında “evli, nişanlı, evli değil” gibi klasik seçenekler var. Bir de de-facto seçeneği. Yani evli olmayıp beraber yaşayan çiftler. Ya da hemcins partneri olanlar... Gördüğünüz gibi Avustralya kafası çok düşünceli, iki tane seçenekle sınırlandırmıyor olayı, yelpazeyi geniş/medeni tutuyor. Sevdim.