Özge de PlayStation’cı çıktı

Must’ta mekanın işletmecisi Ercan Gümüşkaya’nın doğum günü vardı, La Boom’da ise mekan sahibi Umut Evirgen’in sevgilisi Cansu Ağar’ın.
O gece önce Must’a uğradım.
Tam kapıda dururken Özge Özpirinçci çıkageldi, ayaküstü sohbet ettik.
“Burak (Yamantürk) nerede?” dedim.
“Evde PlayStation oynuyor, az sonra gelecek” diye yanıtladı Özge.
“PlayStation tutkusunu hiç anlayamıyorum” diye muhalefet edecek oldum ki, Özge güldü: “Ama ben de oynuyor ve çok seviyorum.
Hele yeni bir oyun çıktı, inanılmaz bir şey.”
Kalakaldım tabii.
Ünlü erkeklerin bir araya gelip saatlerce oyun oynadıklarını biliyordum ama Özge ezberimi bozdu.

Berrak ve Birkan’la spiritüel sohbet

Gecenin ikinci doğum günü mekanı La Boom’da Berrak Tüzünataç ve Birkan Sokullu çiftiyle karşılaştım.
Berrak’ın yogaya olan ilgisi malum.
Bir ara aynı yoga eğitmeninden ders aldık.
Konu zaten oradan açıldı.
Berrak’a yeni tanıştığım bir pilates eğitmeninin Himalayalar’da keşişlerle geçirdiği 9 aylık deneyimini anlattım.
Bu mistik hikayeyi ayrıca yazacağım; çünkü tam filmlik, ilham almalık...
Bu hikayeden yola çıkarak Berrak’a, “Oralara mı gitsek?” dedim.
O yüksek sesli müzikte bağıra çağıra konuşurken bir an Himalayalar’da meditasyon yaptığımızı filan hayal ettim.
Ne yalan söyleyeyim, iyi geldi.

Çağatay ve Duygu

Berrak ve Birkan’la olan kısa sohbetin ardından sevdiğim bir başka çiftle de konuştum doğum günü gecesinde:
Çağatay Ulusoy ve Duygu Sarışın. Duygu’yu yeni tanıdım, inanılmaz zeki ve dolu bir kadın.
Normalde ben yeni tanıştığım biriyle sohbetten çok çabuk sıkılıyorum.
Çünkü ortak bir nokta yoksa geyiğe dönüşüyor iş.
Ama Duygu’yla hiç öyle olmadı.
Hayata çok bilge bakıyor.
Hatta bir röportaj yapsak ve insanlar bu yönünü daha çok tanısa diye düşündüm an itibarıyla, ne dersin Duygu?

Pisi pisikopatım

Sosyalleşmelerim bitmiyordu, bitemiyordu.
Salı gecesi bir de Fransız dergisi Psychologies’in tanıtımı vardı.
Fransız Sarayı’ndaki davette dergiyi Türkiye’ye getiren yılların dergicisi Nevzat Çalışkan’a sordum, “Peki ama neden bu dergi?” diye.
“Şu an en çok ihtiyaç duyduğumuz konu bu çünkü” dedi.
Nevzat haklı, kafaların “N’olucak?” meselesiyle bunaldığı bir dönemde belki iyi gelir bu psikoloji dergisi...

İbrahim Kutluay’dan Atina tavsiyeleri aldım

İbrahim Kutluay’la bir süredir mahalle ve kafe arkadaşıyız.
Kabataş’a taşındığından beri civarın tek kafesi Setup’a sık sık geliyor Kutluay.
Geçen sabah kahvaltı yaparken yine rastlaştık.
Ve Kutluay’ı bulmuşken Atina’ya gitmeyi düşündüğümü ama epeydir gitmediğim için nereye gidilir hiç bilmediğimi söyledim.
Hemen önerilerini sıraladı Kutluay.
Üstelik o gece de Atina’ya uçacağını söyledi.

Big Little Lies’ın finaline doğru

İzleyen herkes “O nasıl finaldi öyle!” dedikçe merakım, iştahım kabardı ve başladım son haftaların popüler HBO dizisi “Big Little Lies”ı izlemeye.
Kadro muhteşem: Nicole Kidman, Reese Witherspoon, Alexander Skarsgard... Detaylardan yola çıkan ve giderek büyüyen olaylar örgüsü de öyle...
Finali bitireyim, aranıza tekrar döneceğim elbet.