Organik değilsen görüşmeyelim

 Cihangirli bir arkadaş geçenlerde tatlı ekşi çemkiriyordu: “Bizim burada bazı mekanlar (Kahve 6 ve Journey) omletine ekstra yumurta istediğin zaman yumurta başına beş lira alıyor. Düşün, üç tane ekstra yumurta koydurduğunda omlet bayağı pahalı oluyor!Bir yumurta neden beş lira diye garsona sorduğumda gururla şöyle yanıt verdi: Çünkü bizimki organik!”

Haberin Devamı

ORGANİK Mİ DEĞİL Mİ

Organik muhabbeti aslında üç-dört yıl öncesinin “enerji”, “farkındalık” lafları gibi bir şey oldu. Önce hızla dolaşıma düştü, sonra statü sembolü gibi kullanılmaya başlandı. Derken tıpkı “enerji” kelimesi içi boşalmaya başladı.
Çünkü her şeyin önüne organik yaftasını yapıştırmak moda oldu.
Misal: Geçtiğimiz günlerde bir restoranda şöyle bir muhabbetin ortasında buldum kendimi:
- “Bu yediğimiz tavuk gerçekten organik mi? Restoran şefi öyle diyor ama ben pek inanmıyorum.”
- “Bence de. Gezen tavuk filan diyorlar ama hayatta organik değildir, o çiftlikleri biliyorum.”
- “E ne yapacağız şimdi, yiyelim mi yemeyelim mi?”

BUYRUN ORGANİK KAFASINA...

Durumumuz bu.
Henüz bir Amerikalı kadar (çünkü organik zincir market Whole Foods filan yok) kafayı sıyırmadık ama organik mevzusuna takık çok fazla insan var artık.
Hatta başlıkta dediğim gibi, “Organik yaşam tarzın yoksa çok görüşmeyelim” diyen bile çıkıyor.
O yüzden bugünkü pazar kafası da bunun üzerine...

Haberin Devamı

Sağlıklı yemek paketlerinde gidişat nereye

Organik deyince ilk akla gelen alışkanlıklardan biri de elinde sebze-meyve sularıyla gezip detoks üstüne detoks yapanlar ve ofisine dahi sağlıklı-organik yemek paketleriyle gelenler...
Özellikle yemek paketi pazarı coştu.
Hatırlıyorum, bir dönem sadece Rafinera vardı. Herkes onun kutularıyla gezerdi.
Şimdi her gün yeni bir marka çıkıyor ve hepsi daha sağlıklı, daha organik olduğunun altını çiziyor.
Şu sıra trend olan iki marka var, Hem de Nefis ve B-eat.
Bu iki yemek paketi servisinin yaratıcılarıyla konuştum.
Mevzunun gidişatını ve ne amaçladıklarını şöyle özetlediler:

BERCİS ÜSTÜNBERK (B-EAT)

◊ Beslenme bilincinin artması, değişen yaşam koşulları ve hayatımızın çok hızlı hale gelmesi yemek paket servisine olan ilgi ve talebi artırdı. Bana kalırsa dünyada gördüğümüz farklı modeller de bu pazarın içinde kendilerine yer açacak...
◊ Diyet yemek lezzetsiz olmak zorunda değil! Renkli/taze yiyecekler, baharatlar, gerekli miktarlarda kuruyemiş, avokado ve ceviz yağı ile lezzetli menü sunmak mümkün.
◊ Kalori, vücudun tükettiği ve yaktığı enerjinin ölçütü. Yediklerimizin tazeliğini ya da sağlığımıza olan etkisini belirleyen bir ölçüt değil. Bu nedenle kalori hesabı yapmadan lif ve besin içeriği yüksek kaliteli menüler tasarlamak bizim için daha önemli.
◊ Mesela keten tohumlu ekmek, kabak hamurlu pizza, siyah fasulyeden makarna, zerdeçallı latte, pancarlı humus ve tam tahıllarla yapılmış içli köfte gibi...

DORUK GÜÇLÜ (HEM DE NEFİS)

◊ Artık herkesin bir kalori takıntısı var.
Ama biz kimsenin yanlış kalori hesabı yaptığı için fazla kilo aldığına inanmıyoruz. Asıl kilo aldıran stresi doğru yönetememek.
Bir insana kilo verdiren ise ne yediği ve içtiğinden ziyade, ne yemediği ve içmediği...
◊ Önem verdiğimiz şey şu: Sağlıklı, vücudumuzun günlük ihtiyaçlarını ve hücrelerimizi besleyen yiyecek ve içecekleri limitsiz miktarda pakete koymak...
◊ Kimse 10 kaşık fazla sebze, 100 gram fazla et yediği için kilo almaz.
Tabii o sebze ve et doğru hazırlanmış ve pişirilmişse... Önemli olan yemeğin ve içeceğin ismi ve cismi değil, nasıl hazırlandığı ve pişirildiği...
◊ Yemek kutularını yakın gelecekte, özellikle büyük şehirlerde, çok daha sık göreceğimize inanıyorum.

Haberin Devamı

Organik ünlüler

Ünlünün organiği nasıl mı olur?
Şöyle:
1. Doğal (yani öyle görünsem şöyle mi olur, şunu desem yanlış mı olur diye uzun uzun düşünmeyen)
2. Samimi (yani yaptıkları, duruşu, ağzından çıkanı birbiriyle tutarlı olan)
Peki kim onlar?
Benim ilk aklıma gelen güncel ünlü listesi şöyle:
1. Sıla
Aklına eseni söylüyor, geri adım atmıyor. Bir mekanda şarkı söylemesi istenildiği zaman, “Rica ediyorum telefonlarınızla çekmeyin, bu an bize özel kalsın” dediğinde kimse ona bozulmuyor. Çünkü samimi buluyor ve saygı duyuyor.
2. İrem Derici
Lafa pata küte giriyor, kendisiyle güzel dalga geçiyor, “başka biriymiş” gibi kendini pazarlamıyor.
3. Meryem Uzerli
Ödül törenlerindeki konuşmaları yeter. “Yanlış adam” konuşmasının aşırı organikliği hâlâ dillerde.
4. Çağatay Ulusoy
Yakışıklı olduğunun altını sürekli çizmiyor, böbürlenmiyor.
5. Serenay Sarıkaya
Kendini pazarlamak için çabalamıyor, ortalıklara saçılmıyor.
6. Şebnem Ferah
Uzun süredir albüm yapmamasına ve ortalıkta hiç görünmemesine rağmen ne zaman konser verse seyircisi tıklım tıklım konser salonunu dolduruyor.
7. Hayko Cepkin
İstanbul’dan iki yıl önce ayrıldı, Selçuk’a yerleşti. Artık horozları, tavukları, eşekleriyle yaşıyor. Kampında arkadaşlarını ağırlıyor, festival düzenliyor.
8. Özgü Namal
O da İstanbul’u terk edenlerden. Köyceğiz’e yerleşti ve çiftliğinde yaşıyor. Tamamen doğal yiyeceklerle besleniyor. Dahası çocuğu Nefes’i hipnoz yöntemiyle burada doğurdu.
9. Derin Mermerci
Yaşam tarzını göze sokmuyor, Rock’n Roll bir ruh haliyle yaşıyor.
10. Arda Turan
Sözlerine katıl ya da katılma, doğal yaşayan yegane futbolculardan biri.

Haberin Devamı

Bunlar hiç organik değil

◊ “Ben sosyal medyada influencer’ım, naber?” diye ortalıkta gezenler...
◊ Her fırsatta iri laflar etmenin artık demode olduğundan bihaber Aleyna Tilki.
◊ Ve İstanbul’un gündüz davetlerinin bol estetikli cemiyet kadınları...

 

Yazarın Tüm Yazıları